1 Aralık 2022 Perşembe

Geçen zaman ki #9; Galatasaray'ın en iyi 5 Brezilyalısı


Eskiden de, "en iyiler ya da kötüler" üzerinden konuştuğumuz konular oluyordu. Geçen zaman ki içinde, bu konsepti geri döndürmek istedim. Galatasaray forması giymiş, en iyi 5 Brezilyalı ile başlayalım. Tabii bu 5 isim benim düşüncem, siz de farklı düşüncelerinizi yorum kısmında belirtebilirsiniz. Biliyorum çünkü, özellikle Fernando üzerinden "o niye yoktu" denilecek de, biraz istikrara, biraz da forma giydikleri süreye baktım.

Melo ilk sıramda. Uzun yıllar Galatasaray forması giydi ve kendi pozisyonunda da gelmiş geçmiş en iyi yabancımız. Hatta en iyi 11'ler yapsak, yerli / yabancı fark etmeden orta sahaya onu yazarım. Futbolu, sertliği, saha içerisinde temsil ettiği ruh. Bunları hala arıyoruz ve Melo gittiğinden bu yana da o pozisyon dolmadı. Fernando ile o şiddet biraz olsun dindirilse de, Melo kalite ve istikrarı başlaydı. Bugünlerde Torreira'dan beklentimiz bu anlamda çok yüksek.


Sonra da Taffarel gelir. Kimine göre, en iyi Brezilyalımız o da olabilir. Galatasaray'ın en iyi döneminde kalede o vardı ve en iyi olmamızda katkısı büyüktür. Muslera mı Taffarel mi sorusu çok sorulur. O konuda yanıtım Muslera, çünkü Galatasaray'ın 2010'lardaki kırılmasının belki de en önemli ismiydi. Taffarel de o gelişimin en önemli parçalarından biri oldu. Yer tutma ve ayak hakimiyeti konusunda gördüğüm en iyilerden biri.


Marcao ismine itiraz edenler olabilir. Mariano'yu 3. sıraya koyabilirdim, hatta Capone'yi de kaydırabilirdim. Baştan yazayım, Fernando'yu bu 5 isim arasına almadım. Marcao, "no name" olarak geldi ve gelişimini Galatasaray'da sağladı. Çok potansiyelli bir sol stoperdi ve katkısı büyük oldu. Sonrası da Sevilla'ya transferi gerçekleşti, takımına önemli bir bonservis ücreti kazandırdı. İyi bir stoperdi, top tekniği kusursuz seviyedeydi. Daha iyi yapılar oluşturabilsek, Marcao'yu çok daha iyi anardık.


Mariano, Galatasaray forması altında izlediğim en iyi sağ bek. Bence Eboue'den de iyiydi. Farklı tarzları tabi. Eboue biraz daha tempo ve atletizmiyle, Mariano ise tekniği ve oyun aklıyla öne çıkıyordu. Büyük takımlarda da, teknik ve oyun aklını daha ön plana koyarım. Mariano'nun hakkını yeterince verdik diyemem. Önemli katkılar verdi, şampiyonluklarda payı büyük. O boşluğu da dolduramadık aslında. Bu sezon biraz olsun dindirebildik diyebilirim.


Capone'siz bu listeyi tamamlamam. Galatasaray'ın en iyi döneminin parçalarından biriydi. O da, "no name" olarak bu takıma geldi ve gidişi de öyle oldu. Sağ bek / stoper gibi oynayabiliyordu. Her 2 pozisyonda da, çok iyi maçları var. Duran toplarda, arka direkte kafayla attığı golleri de unutmayacağız. Temposu, iyi bir top tekniği, güçlü savunma özellikleri vardı. Galatasaray adına müthiş bir fiyat performans transferiydi de, nedense hakkını vermeyiz.

6 yorum:

  1. Bu benim çok sevdiğim yazılardan biri olmuş.
    Galatasaraylıların bence büyük çoğunluğu da ilk ikiye itiraz etmez diye düşünüyorum. Ama bence birinci tartışılmaz derecede Melo'dur. Taffarel'i çok severim. UEFA kupasının bir kulpunda onun adı yazar. Ama Melo başka bir şeydir. Galatasaray tarihinin en büyük oyuncuları listesini yapsan oraya da bence girecek biri.
    Galatasaray - Melo birlikteliği adeta bir aşktır. Elmanın iki yarısı gibi. Sarı ve Kırmızı renklerin vahşiliği, canlılığı, coşkusu, agresifliğinin bizzat vücut bulmuş halidir Melo. Bence bu kulübün ruhunu temsil eder. Belki de ondan daha iyileri gelmiştir ama onun kadar etki edeni ve iz bırakanı olmamıştır. Onu çok özlüyoruz çok da arıyoruz. Melo'yu ben orta sahaya atılmış bir el bombasına benzetirim hep.
    Bu vesile ile Galatasaray tarihinin en iyi ilk 11'ini yazmak isterim. Bence bir de böyle bir yazı yazmalısın:
    1 - Taffarel (Muslera gücenmesin)
    2 - Popescu
    3 - Bülent
    4 - Hakan Ünsal
    5 - Capone
    6 - Melo
    7 - Okan
    8 - Prekazi
    9 - Hakan
    10 - Hagi
    11 - Metin (Geçmişe Selam)

    İkinci 11: Muslera - Ergün - Stumpf - Falco - Mariano - Suat - Emre - Hasan - Snayder - Tanju - Ümit Davala

    Üçüncü 11: Simoviç - Riera - Ujfa - Song - Eboue - Tugay - Fernando - Kewell - Keita - Drogba - Baros

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskiden yazıyordum, yeniden canlandırayım dedim. Bu tarz nostaljik kadro yazılarını da arttırmaya çalışacağım :)

      Sil
  2. Güzel bir yazı olmuş.Capone konusu çok önemli.Düşük maaliyet ile gelip müthiş işler yaptı.Merak ettiğim ve çok hızlı bir şekilde gözden çıkardığımız Felipe var.Muthiş bir yetenekti.Yürüyerek adam geçiyordu.Fatih Hoca'nın anlamadığım kayıplarından en büyüğü oldu.Çok kısa sürede ayrıldı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Felipe işi de hayal kırıklıkları kısmında anılır :)

      Sil
  3. Jardel, felipe , pinto, elano, jo

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Jardel'i umarım hayal kırıklığı listesine koymadın :)

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir