Hatayspor karşısında, kendisi adına en iyi Galatasaray performansıydı

Başakşehir maçında muazzam bir noktada bırakmıştı. Araya Dünya Kupası girdi, orada pek şans bulamadı ve geri döndüğünde, seviye olarak gerideydi. Şans bulduğu maçlarda iyi performans gelmedi. Bir ara formayı da kaybetti, cenazesi kaynaklı ülkesine gidip gelmek durumunda kaldı. Geri döndüğünde, seviye olarak yeniden yukarı çıkmaya başladı. Hatayspor karşısında da, kendisi adına en iyi Galatasaray performansıydı. 

Tek başına, tüm orta sahaya hakimiyet kurdu. Rakip orta sahaya nefes aldırmıyor, ön alanda prese katılıyor. Top kazanma makinesi gibi ve bu sayede ister istemez rakip yarı sahada kalıyorsun. Topu kap, çabuk oyna ve rakip yarı sahadasın. Torreira'nın transferi bu yüzden önemliydi. Galatasaray orta sahasının seviyesi zaten yüksek de, Torreira'nın bu oyunuyla birlikte, rakibin sana baskı kurma şansı kalmıyor. Torreira ile baş etmek imkansıza yakın.

Türkiye'nin en iyisi de, Avrupa'nın da sayılı 6 numaralarından biri. Galatasaray'a gelişi düşüş gibi dursa da, geçtiğimiz sezon Fiorentina'daki görüntüsü de muazzamdı. Bu transferi, üstelik o maliyete gerçekleştirmek müthiş iş. Galatasaray'da da uzun süre kalacağını düşünmüyorum. Seviyesi burası değil çünkü. Milan mı olur, x mi olur bilmem de, ayar o. Serie A'da, şampiyonluğa oynayacak bir takımın 6 numarası.

Torreira sallanmaya başlamışken, Okan Hoca'nın "adam yönetimi" yeniden devredeydi. Dünya Kupası'ndan kötü dönmüş olsa da, o süreci müthiş yönetti. Berkan Kutlu'yu 11'e yazması da güzel bir mesajdı. Torreira da pabucun pahalı olduğunu gördü ve performansı arttırdı. Rekabet iyidir, formda olan oynasın. Torreira'nın vitesi yükseltmesinde mutlaka bu rekabetin de etkisi var. Böylelikle de, o pozisyon için müthiş bir rotasyonun oluştu.