24 Mart 2023 Cuma

Geçen zaman ki #12; Maç seçtiğine inanılan Galatasaraylı futbolcular


Maç seçen futbolcuları sorduğumda, daha farklı yanıtlar da aldım. O yanıtlar da bambaşka çağrışımlar yaptı. En çok adı çıkan 5 ismi konuşacağız ve "maç seçme" söz konusu olunca da ilk sıraya Drogba yazılıyor. Galatasaray adına çok büyük bir transfer. Oynadığı 1.5 sezon içerisinde de, hemen hemen tüm büyük maçlara damgasını vurdu. Şampiyonlar Ligi'nde de bunu yaptı, ligde de, kupada da. İstediği zaman kimse durduramadı. İstediği anlar ise özellikle 2. sezonunda oldukça kısıtlıydı. Chelsea deplasmanı da bir şekilde unutulmuyor.


Benim için bu listenin 2. sırası Podolski'dir. Kötü bir döneme denk geldiği doğru, hedefsiz kaldığı gün çok. Yine de çok maç seçti, bu bir gerçek. O da istediği her maçı aldı. Löw onu izlemeye geldiğinde, Benfica karşısında hayatının futbollarından birini oynamıştı. Fenerbahçe'yi karşısına aldığında, seni kupaya da götürdü. Ya da çok zayıf bir rakip bulduğunda, gol atmaktan hiç geri durmadı. İhtiyaç duyulan çoğu anda ise oldukça ortalamaydı. Yine de büyük isimdir, güzel anarım.


Lincoln yazanlar da oldukça ısrarcı. Maç seçtiğine değil de, teknik direktör seçtiğine inanıyorum. İş disipline bakınca, Lincoln sahnede değildi. Feldkamp ve Bülent Korkmaz dönemlerinde istenilen düzeyde değilken, Skibbe döneminde uçuyordu. Hem de maç seçmeden, iç saha ya da deplasman fark etmeden. Yine de bir şekilde listeye giriyor tabi. Maç seçmese de, dönem seçmiş oldu. Feldkamp ya da Bülent Korkmaz, Icardi ve Torreira gibi isimleri çalıştırsa, onlar da Ocak ayında takımdan ayrılmıştı sanırım.


Feghouli için de maç değil, dönem seçti diyelim. Galatasaray'da geçirdiği uzun yıllar var. O yıllar içerisinde de etki ettiği dönemler elbette mevcut. 2. sezonunda mesela öyle bir ligin 2. yarısı yaşadı ki, şampiyonluğun 1 numaralı ismi dahi oldu. O dönem dışında ise, böylesine sürükleyebildiği başka bir dönem yok. Ramazan ayına doğru formu yükseldiği için "3 aylar topçusu" da diyorduk. Maç seçiyor değil de, dönem seçti diyeceğiz. Son dönemi zaten "kadayıf" tadındaydı, konuşmaya dahi gerek yok.


Keita, Galatasaray'da izlediğim ve en büyük keyfi aldığım kanatlardan biri. Satılmasını da hiç anlamamıştım. Oynadığı sezonu düşününce, iç sahada çok büyük performansları vardı. Deplasmanlarda ise bu denli sahnede değildi. Hele ki derbilerde beklentinin altında kaldığı çok olmuştur. 2 tane Fenerbahçe maçı var mesela, birinde kırmızı kart görmüştü. Roberto Carlos karşısında yokları oynayıp, ona yumruk attığı için. Keita da bence bu listede yerini alır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir