Yine kazanma serisi gelir, yeter ki ritmi yakalayalım

Verilen uzun aralar beni korkutuyor. Son dönemde, bu tarz araların ardından iyi dönülemiyor çünkü. Futbol olarak biraz aşağı düştük, bu da ritmin kaybedilmesi kaynaklı. Ayrıca her arada da bir eksik veriyoruz. Mertens'in sakatlığı da buna örnek. Mertens'in yokluğu, Galatasaray adına en önemli handikaplardan. Mertens olmadığında, ön alan baskısı olmuyor, orta saha / hücum bağlantısı kopuyor, oyun aklın düşüyor, rakip ceza sahası çevresindeki en önemli gol etkilerinden birini kaybediyorsun.

Kamplardan da yeterince güçlü dönemediğimizi düşünüyorum. Futbolcularda fiziksel düşüş de var. Boey dahi bu anlamda sallanıyorsa, sıkıntı var demektir. Ritmi kaybetmen bir yana, fizik gücünü de kaybedersen sorun büyüktür. Maç trafiği düştükçe, çoğu şeyi kaybettik. Şimdi yine 1 ay ara daha ve ne durumda döneceğimizi bilmiyorum. Futbolcular yine dağılacak, bir yerlere gidecek. Resmi maç yok, bu arada yine birilerini kaybetme ihtimali var.

Mertens'in dönüşü, Zaniolo'nun toparlanması avantaj olur da, mevcut iyi isimleri de tekrar ayağa kaldırmak lazım. Uzun galibiyet serisinin getirisi de olabilir, sanki bir rahatlama var. Rehavet demek istemem de, sıkıntı olduğu kesin. Bunun da önüne geçmeli ve dişlileri daha da sıklaştırmalı. Okan Hoca bunu daha önce başardı, yine başarır. Üst düzey bir futbolcu yönetimi var, herkese dokunuyor. Yine dokunacaktır.

Artık son viraja gireceğiz ve bu son ara. Devamında maç trafiği de artacak. Yeterli kaliteye sahibiz. Son bir derin nefes alıp, hedefe doğru yürümeliyiz. Yine kazanma serisi gelir, yeter ki ritmi yakalayalım. Kazandıkça da oyunun yeniden büyür. Kaliten yüksek, bunun her fırsatta altını çiziyorum. Bu kaliteden asla ödün vermemeli ve manasız rotasyona da girmemeli. Torreira'nın yokluğu mesela, bence kabul edilemez bir durumdu.