Varsayalım...? #8; Servet Çetin'in gerçekleşmeyen Marsilya transferi

2007 - 2008 sezonunu ayrı olarak konuşmak gerekiyor. Tek istikrarlı "yabancı" katkısının Nonda olduğu bir sezon ve kazanılan şampiyonluk. Yüksek bonservislere çıkılmamış, genç ve yerli futbolcu ağırlığı oluşturulmuştu. Kalli sezonu tamamlamamış olsa da, bu yapı onun. Bu yapı içerisinde de, takımın yıldızlarından birinin Servet Çetin olduğunu söylemek gerekiyor. Servet Çetin'in hakkı nedense verilmez, kendini kariyeri boyunca hiç beğendiremedi. Zirvesi Galatasaray ve 2007 - 2008 sezonu olsa da, yaşadığı büyük kırılmanın altını çizelim.

Servet Çetin'in Sivasspor dönemi oldukça iyiydi. Milli Takım'ın as stoperi olmuştu o ara. Galatasaray'a da o performans sonrasında transfer oldu. 2007 - 2008 sezonunun ardından Euro 2008'de başarı gösterdi, kendi açısından vitrine çıktı. Galatasaray'ın 2008 - 2009 sezonunda da bence başarılıydı. Sakat sakat oynadığı dönem dahi var. Ligde belki istenilen başarılamadı da, Avrupa'da adını duyuran bir takım vardı. Bordeaux'u da elemiştik o dönem ve artık iyiden iyiye göze girmişti. Sezon sonuna gelince de, Servet Çetin için 8.5 milyon avro bonservis bedeli teklif edilmişti ve transfer bitmek üzereydi.

Galatasaray adına müthiş bir para. Sadece 500 bin avro ödeyip aldığın futbolcudan, 2 yıl içinde 8.5 milyon avro kazabilmek. Servet Çetin adına da müthiş bir adım olacaktı. Zirveyi görecekti çünkü. Tutunurdu, tutunamazdı bilmem de, vitrin büyüktü. Galatasaray da yeni sezonda takımın başına Rijkaard'ı getirdi. Rijkaard'ın oynatmak istediği oyunu düşününce, Servet Çetin'in pek de tutunamayacağı barizdi. Ayrıca bir akıllı hamle daha gelmişti. Servet Çetin gidiyor diye, Beşiktaş'la olan sözleşmesi biten Gökhan Zan alındı. Gidenin yerini de, bonservis ödemeden dolduracaktın.

O ara Marsilya Başkanı vefat etti ve transfer iptal oldu. 2-3 günle kaçan bir transfer. Böyle olunca da, Galatasaray'ın kurduğu tüm plan çöpe gitti. Servet Çetin üstüne Gökhan Zan alınmış oldu ve düşünülen yabancı stoper transferi rafa kalktı. Rijkaard'ın oyunuyla alakasız bir stoper tandemi oluştu. Sonra da düşüş başladı zaten. Servet Çetin de ligin 2. yarısında takımdan kesildi, ağırlıklı olarak rotasyonda devam etti. Düşüşü de böylelikle başladı.

Rijkaard'ın oyununda, stoperlerin geriden oyun kurabilmesi ve hızı değerli. Stoperler öne çıkıyordu. Ayrıca topu da öne taşımaları bekleniyordu. Barcelona'da Puyol, Marquez gibi isimlerle bunu oynuyordu. Servet Çetin / Gökhan Zan'la yapamıyorsun tabi. Emre Güngör ile kısmen yapardın da, o da sürekli sakattı. Yabancı stoper hamlesi gelecekti, belki daha iyi bir tandem oluşacaktı. Servet Çetin elde kalınca, o yükselmiş görüntüsü sonrası kendisinden direkt olarak vazgeçemezdin.

Sonraki 2 sezonda da Galatasaray forması giymesine rağmen, o iyi görüntüsüne bir türlü ulaşamadı. Rijkaard / Hagi / Bülent Ünder'li sezonda kayıptı. Fatih Hoca, Servet Çetin'i sever tabi. Göreve gelince ilk etapta onu oynattı ama o da çabucak kenara aldı. Ujfalusi / Semih Kaya 2'lisini yükseltti, Gökhan Zan'ı da 1 numaralı alternatifi yaptı. Servet Çetin de sezon sonu takımdan ayrıldı ve Eskişehirspor'a gitti. Orada da var oldu bu arada, hafiften ayağa kalktı da, eskisi gibi bir daha olmadı.