Geçen zaman ki #14; Juventus bizlere Jardel takasını hatırlattı

Fotoğrafın solundaki isim Fleurquin. Onun bu konuyla alakası olmayacak. Son günlerde, Juventus'un Zaniolo isteği içerisinde, takımlarında düşünmedikleri isimleri bizlere "takas" olarak sunduklarını görüyoruz. Bu durum da ister istemez, Jardel'in Sporting transferini akıllara getirdi. 2001 - 2002 sezonuna girerken, mali anlamda biraz daha küçülen bir Galatasaray vardı, Çok önemli futbolcularını kaybetti, birçok transfer yaptı ama geneli kiralık olarak takıma katıldı. Öyle yabancılardı ki, çoğunu geldikleri gün ilk kez duyduk. Jardel'in yüksek yıllık maaşını artık karşılamayan Galatasaray, bir anlamda futbolcusundan kurtulmak istiyordu.

O dönem Porto da bu transfer için istekliydi ve yine takas ihtimali konuşuluyordu. Sporting'le de pazarlık "takas" üzerinden yürüdü. Almanya'da bir hazırlık maçı oynanmış ve Jardel orada "görücüye" çıkarılmıştı. Sezon başlangıcında yoktu, takımda düşünülmediği için de şans verilmiyordu. Şampiyonlar Ligi oyuncu listesinin verileceği son anlara doğru, 6.2 milyon avro bonservis + Horvath + Mbo Mpenza + Spehar karşılığında transferi gerçekleşti. Bu 3 futbolcu, Şampiyonlar Ligi listesinin bildirilmesine saatler kala zam istemişti hatta. Mecbur bunu da kabul etmiştik.

Jardel, Galatasaray adına çok büyük transferdi. Hakan Şükür / Arif Erdem ayrılıklarını, Jardel / Serkan Aykut transferleriyle dindirmeye çalıştık. Biri Avrupa, diğeri Türkiye gol kralı. Arif Erdem de o dönem ara transferde Galatasaray'a geri dönmüştü. Jardel'in Galatasaray'da iyi bir sezon geçirdiğine inanıyorum. Özellikle de Şampiyonlar Ligi gol sayısıyla. Ama bir türlü kendini beğendiremedi. Ön alanda hareketli, çalışkan isimlere öyle odaklanmışız ki, su gibi gol atan adam dahi eleştiriliyordu. Tabi biraz takım içi dengelerin de kurbanı oldu. Ligin 2. yarısında da sık sakatlık yaşayınca, iyice gözden düştü. Maliyeti cabası zaten, Galatasaray o noktada darboğaz içerisindeydi.

Takas olarak gelen 3 futbolcudan da katı alamadık. İşin zarar boyutu bu zaten. Spehar'ın Galatasaray'da 1 maçı var. O da ayağının tozuyla diyelim, sonradan oyuna girmişti. Galatasaray'dan Standart Liege'ye giderken, bir şey kazanamadık diye aklımda. Mbo Mapenza'nın Galatasaray'da maçı bile yok. Oysa ondan umutluydum, potansiyelli bir forvetti. Giderken de 2 milyon avro'luk bonservis kazandırdı. Horvath ise aralarında biraz olsun görüntü verebilen tek isim. Onun da ömrü yarım sezon sürdü. Akılda kalan bir performansı yok. Victoria Plzen'de çok uzun yıllar oynadı bu arada. Kariyeri çok değişik bir futbolcu, 40'ı zorladı.

Fotoğrafta Horvath'ın olmaması, o günlerde Milli Takım'da yer almasından. Onun gelişi biraz daha geç oldu. O günlerde Fleurquin de yeni bir transferdi ve Galatasaray'da geçirdiği sezon çok iyiydi. Bu 3 ismi tutturamadık, Jardel'i de zararına satmış olduk. Jardel de 1 sezon daha futbol piyasasında etki edip, sonrasında kayboldu ve depresyon çukuruna düştü. Bugünlerde de Türkiye'den çıkmıyor. Futbolculuğu dönemi göremediği ilgiyi bugünlerde görmekte. Satışıyla, Galatasaray'ın en fiyasko işlerinden biri oldu. Bugün Juventus'un önerdiği isimlerin ağırlığı büyük olsa da, insan o günleri hatırlayıp, ister istemez kendisini geri planda tutuyor.