Tozlanmış parçalı #67; Iñaki Peña

Atletico Madrid karşısında müthiş bir performans gösterdi. Frikikte verdiği fotoğrafı da bir ömür saklar artık. Galatasaraylıların da iyi hatırlaması gereken bir kaleci. O dönem adına çok fazla "akılcı" işten konuşmak mümkün değilken, Torrent'in ekibindeki kaleci antrenörünün kısa vadeli bir pansumanı oldu. Roman Bürki'nin transferi konuşulurken, maliyetli bir iş olacaktı. Muslera döndüğünde de Bürki'nin varlığı sorundu. Pena'yı ise sezon sonuna kadar, olabilecek en az maliyete kiralayarak, Muslera'nın olmadığı haftalarda ayakta kaldın.

Felaket bir Galatasaray vardı. Ligde sürekli kaybederek, küme düşme hattına kadar gerilemiştik. Avrupa Ligi'nde de Barcelona maçları ufuktaydı. Göztepe ve Rizespor direkt olarak rakibin olmuştu, bu 2 maç da senin kaderini belirleyecekti. Olası kötü sonuçlarda düşmeyi dahi konuşurdun. Haliyle de en az 4 puanla bu maçları atlatman gerekiyordu. Bu maçlardan 6 puanı çıkarıp, Barcelona'ya karşı elenmiş olmana rağmen, beklentinin ötesinde bir görüntü verdin. Sonrasında bir de Beşiktaş derbisi var ki, müthiş bir galibiyetti.

Torrent adına başka konuşulacak iyi bir yan yok. Bu maçlarda görüntü iyiydi, devamında yine kötü. Muslera'nın sakatlandığı her dönem sorun yaşadık. Yedek kaleci konusunda, özellikle de altyapıya güvenildiği zamanlarda patladık. İsmail Çipe bu takımın 2. kalecisiydi ve haftalarca oynadı. Seviyeyi düşünün işte. Bazısı 2. bir yabancı kaleci alınmasına karşıydı, hatta Pena konusunda "Barcelona'nın B kalecisi" diye saçma sapan bir algı oluşturmuştu.

Oysa o dönem Barcelona'nın 3. kalecisiydi ve B takımda maçlara çıkıyordu. Potansiyelli, iyi bir kaleciydi. Sen de Muslera'nın döneceğini bildiğin için geçici bir çözüm ürettin. Pena da belki Barcelona deplasmanı ve Beşiktaş maçı haricinde üst düzey bir görüntü vermese de, kaleyi bir şekilde doldurdu, seni rahat ettirdi. Bu da beklenen performanstı. Kaleci için bira boy olarak kısa ama refleksleri iyi, hamleli ve üst düzey ayak kalitesi var.

Galatasaray'dan Barcelona'ya geri döndüğünde de Ter Stegen'in arkasında 2. kaleci oldu. Şimdilerde de aldığı süre artmaya başladı. Barcelona'nın geçmişte Victor Valdes'de olduğu gibi onun için planları var. Ter Stegen sonrası kaleyi ona emanet edeceklerdir. Barcelona B kalecisi diye algı kuranlar ise o gün söylediklerini hatırlamazlar bile. Kendisini kısa bir süre izledik, iyi hatırlamak adına da birçok hatıramız var.