Bodø/Glimt maçı, senin adına Şampiyonlar Ligi'nin kırılması olacak

Liverpool galibiyeti ile "Avrupa yükünü üzerimizden attık" deme sebebim, Okan Hoca özelinde "Avrupa'ya" yönelik çığ gibi büyüyen eleştirilerin önünü kesmekti. Kestiğimizi de düşünüyorum. İş elbette bitmedi, hatta yeni başlıyoruz. Liverpool maçının önemi, zamanında Bayern Münih karşısında 2 muhteşem maç oynayıp, sonuç olarak kazanamamanın diyetini ödemekti. Şimdi önümüzde daha büyük bir diyet mevcut. Avrupa'ya yönelik eleştirilerin temelinde, dev takımlara karşı yaptıklarımız yatmıyor. Bütçe ve kalibre olarak daha düşük profilli takımlar karşısında sonuç alamamak yatmakta. Bodø/Glimt karşısında bu diyeti ödemeliyiz ve Avrupa'da gerçek anlamda iddialıyız diyebilmeliyiz.

Her maçın farklı bir hikayesi var. Bu tarz maçlarda yaşadığımız sıkıntıları tek tek konuşmaya gerek yok. Mesele odaksa, ders çıkardığımızı düşünüyorum. Okan Hoca da görüyor sonuçta. Frankfurt maçının planı kötü değildi mesela. İşler iyi giderken, o maçı 2-0 yapıp da kırmalıydık. Golü yedikten sonraki çözülmeye mani olamadık. Sonuç olarak "taktik" olarak kaybettik. Liverpool karşısında müthiş plan ve galibiyet gördük, harika bir taktik vardı. Bodø/Glimt karşısında da o taktiğe ihtiyaç var. Kadromuz iyi, kalitemiz bizi ayakta tutar diyebileceğimiz maç değil bu. Zamanında öyle bir düşünce doğduysa da, sonucu daima hüsran oldu. Geçmişin dersini çıkardığımızı, Bodø/Glimt karşısında en az Liverpool maçındaki mücadeleyi göreceğimizi düşünüyorum. 

Şampiyonlar Ligi'nin gerçek anlamda tadını Liverpool maçında aldık çünkü. İlk 24'ü hedeflerken, Bodø/Glimt karşısında sürprize yer yok. Elbette favoriyiz ama ayaklar yere basmak zorunda. Karşımızda mücadele gücü ve taktiği üst düzey bir takım var. Koşu mesafelerinden, ne denli mücadeleci bir takım oldukları görülüyor. İyi kapanıyorlar, geçişi harika oynuyorlar. Kadro kaliteleri elbette belli bir ölçüde. Tottenham karşısında da iyi iş çıkarıyorlardı ama kalite noktasında yapamadılar. Galatasaray karşısında da mutlaka bu oyunu oynarlar. Senin hem iyi mücadele edip, hem de kaliteni yansıtman lazım. Osimhen formda, Sane'yi güzel zamanda kazandın, İlkay Gündoğan gibi de bir oyun aklın var. İlkay Gündoğan gibi bir yönlendiricin varken, kurguladığın taktiği en net şekilde uygularsın.

Uğurcan

Sallai Davinson Abdülkerim Jakobs

Torreira Lemina

Sane İlkay Barış

Osimhen

Şampiyonlar Ligi ilk 11'in de belli. Singo olsa, tam kadroydun. Şampiyonlar Ligi söz konusu olunca, Jakobs ve Lemina'ya dönmek gerekiyor. Barış Alper Yılmaz'ın da fizik gücünden vazgeçemezsiniz. Sane de son maçı formda geçince, onunla devam etmek gerekir. Kaliten de, mücadele yönün de üst düzey. Bu maça odağını yüksek tutmak zorundasın. Geçmişte yaşadığın kayıplar belli. Hiçbirinin telafisi olmadı. İlk 24 hedefindeyken, bu maçı kazanman olmazsa olmaz. Hafife de alamazsın, taktik ve mücadele eşiği yüksek bir takımla oynayacaksın. Sadece kalitene güvenmek olmaz. Ama kaliten de bu maçlarda iş bitirebilmene sebep. Bodø/Glimt maçı, senin adına Şampiyonlar Ligi'nin kırılması olacak. 6 puana ulaşıp, yolu yarılaman gerekiyor.