Galatasaray'da 3 sezon forma giymiş futbolcunun bu konseptle ne alakası var demeyin. Adamın Galatasaray formalı fotoğrafını bulmak dahi zor. Çünkü forma giymedi gibi bir şey. 3 sezonda toplam 18 maçı var, bunların 12'si ilk sezonunda. O sayı dahi az. Çünkü beklenti dahilinde transfer olmuş, iyi bonservis ödenmiş bir futbolcuydu. Denizlispor'da gösterdiği performans onu Milli Takım'a kadar taşımıştı. Rijkaard dönemi geldi ama hoca onu çok tutmuyordu. Kendi oyunuyla ne kadar alakasız isim varsa transfer edildi zaten. Özellikle de 2. sezonu. Çağlar Birinci, Mehmet Batdal, Ali Turan, Serdar Özkan ve Musa Çağıran'ın kol kola girdiği transfer fotoğrafını hatırlarsınız.
Hagi biraz şans verdi ama istenilen performansa asla ulaşamadı. Fatih Hoca göreve gelince, Çağlar Birinci'yi rotasyonda tutacağını biliyordum. Yerli bulmak kolay değil çünkü. Ne kadar hayal kırıklığı olsa da, Milli Takım'a yükselmiş bir sol bek. Sezonun ilk maçında da 11 oynattı hatta. Başakşehir'e kaybettiğimiz o maçta sol bekte oynuyordu. Sonra da bir daha formayı göremedi zaten. Yedek otururken dahi sonradan oyuna dahil edilmedi. Takımda kalması mucize derken, 3. sezonuna da girdi. O sezonda da 1 kez sonradan oyuna girdiği maç var. İşin ilginci, 2 sezonda 2 kez forma giyip, 2 şampiyonluk kazandı. Kariyere bakın.
Transfer olduğu günleri hatırlayalım. 1.5 milyon avro + takasta bazı genç isimler verilmişti. O gençler arasında Semih Kaya da olacaktı. Semih Kaya gitmek istemedi ve o dönem Kartalspor'a kiralandı. Ertesi sezon da takımda kalıp, formayı bir şekilde aldı. Sonra da Galatasaray kariyeri şekillendi. Bu tarz yerlileri almak adına, çok değerli gençleri kiralık gönderdik durduk. Kimi parladı, kimi kayboldu. Ama jenerasyon adına değerli günlerdi. Çağlar Birinci de bu şartlar altında transfer edildi. Normal şartlarda, bu denli hayal kırıklığı olmuş biri ilk sezonunda yollanırdı ama o 3 sezon takımda kalmayı başardı. Bu da büyük iş. 2 şampiyonluk kazandı, saygı duymak lazım.
Galatasaray sonrası ne yaptı dersek, birçok takımda forma giydi, diyar diyar Anadolu dedi. Sol beklikten, stopere geçti ve kariyerini bir şekilde uzattı. Bir daha bu seviyelerin kıyısından geçemedi ama alt liglerin aranan futbolcusu oldu. Yukarıda bahsettiğim o 5'li transfer resmini de konuşmak lazım. Galatasaray seviyesi ne denli düşürülebilir ve Rijkaard'ın başarısız olması sağlanabilir üzerine mükemmel bir çalışma. Fotoğraf üzerine dahi bir yazı çıkar. 5 tane hayal kırıklığı. Hadi Musa Çağıran genç yetenekti de, diğer isimler "deneme yanılma" adı altında takıma katılıp, hepsi hayal kırıklığı oldu. Hatta 2'si Ocak ayını dahi göremedi.
İşte o fotoğraf..
Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;
Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.
En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)
.jpg)
Şu son paylaştığın fotoğrafa bakınca, Anadolu da parlamış gibi olan hiç bir futbolcunun zaten büyük takım forması giyebilecek kapasitede olmadığını yüzünüze tokat gibi vuruyor. Yıllardır saçma sapan yabancı kısıtlamaları nedeniyle böyle adamlar hiç hak etmedikleri paraları kazandılar kendileri için ve bu adamlar için ödenen bonservislerin hiç bir kuruşa da misal o takımlarda altyapılara oyuncu geliştirmeye harcanmadi çar çur edildiler. Yabancı kısıtlamaları bir an önce kalkmalı ve bunlar ve benzerleri adamlara haksız paralar ödenmesi ve bunlara hayatın gerçekleri ile uyuşmayan bonservis bedelleri isteyen kulüplerin elinden bu saçma düzen alınmalı. Sadece yerli statüsünde diye şimdi ismini bile hatırlamadığımız kaç oyuncuya ne paralar ödendi, yazıktır günahtır. Bunun yerine gerçekten iyi altyapı yatırımları yapıp kendi oyuncularimizi yetiştirmeye odaklanmak lazım. Tıpkı Barcelona, Real Madrid, Ajax vb gibi.
YanıtlaSil