19 Ekim 2009 Pazartesi

Cristian Baroni

Günümüz futbolunda sürekli oyunun iki yönünü oynayabilen orta saha futbolcularından bahsediyoruz ama temel prensibi defans olan orta saha futbolcularınında önemi çok büyük. 4-3-3, 4-4-2, 4-4-1-1, 4-2-3-1 ve bunlar gibi sayabileceğimiz birçok sistemde orta saha oynayan futbolcuların içerisinde işin defans yönüne yoğunlaşmış bir orta sahaya mutlaka ihtiyaç duyuluyor. Mesela Barcelona'nın orta sahasında Xavi ve Iniesta'yı oyunun iki yönünü oynayabildikleri için çok fazla ön plana çıkıyoruz ama bu futbolcuların ortasında Yaya Toure gibi işin defans yönünü mükemmel uygulayan bir futbolcu var. Bu futbolcular orta sahada rakibe ilk basan futbolcular oldukları için defanslarına da oldukça faydalı oluyorlar. Tabi günümüzde eski tip ön liberolar pek fazla kalmadı. Bu bahsettiğim defansif orta sahalar bile artık ayağı biraz olsun top yapabilen futbolculardan seçiliyor.

Geçmiş zamanlarda ön libero oynayan futbolcular fazla ön plana çıkmazlardı ama takımın kolonları dediğim işi görürlerdi. Mesela Galatasaray'da Suat Kaya örneğine bakarsak söylemek istediğim olayı daha iyi anlayabiliriz. Suat Kaya çok ekstra bir futbolcu değildi ve üst düzey bir yetenek değildi ama Hagi, Hakan Şükür, Popescu gibi futbolcuların bulunduğu yıldızlar kadrosunun da temel taşlarından birisi Suat Kaya'ydı. Orta sahanın dinamosu gibi topa basmadık yer bırakmaz ve takım savunmasının en kilit parçasını oluşturuyordu. Ayrıca kendisinden çok uzun süre vazgeçilemedi ve belli bir yaşa gelene kadar futbol oynadı. Sonrasında Galatasaray Suat Kaya gibi bir orta saha bulmak için çok uğraştı ama bir türlü başarılı olamadı. Bugün hala Suat Kaya kalitesinde bir orta sahamız olmadığını söyleyebilirim. Linderoth'tan çok fazla umutluyduk ve büyük işler yapacağına emindik ama o da sakatlıklardan kurtulamıyor. Aynı şekilde Fenerbahçe'de de Aurelio mükemmel bir futbol oynuyordu. Fenerbahçe'de Daum'un sisteminde de Zico'nun sisteminde de temel taşlardan birisiydi. Aurelio hatta gösterdiği mükemmel performans sayesinde Türk vatandaşı yaptırılıp Milli Takım'ın da vazgeçilmezleri arasına girmişti. Aurelio ayrıldıktan sonra Fenerbahçe'nin futbolunda ki büyük düşüşe şahit olmuştuk. Takım Tuncay Şanlı'nın gidişinden etkilenmedi ama Aurelio ayrıldıktan sonra takım savunması oldukça zayıfladı.

Şimdi asıl anlatmak istediğim konuya geliyorum. Fenerbahçe'nin geçtiğimiz sezon orta sahası oldukça zayıftı. Bir takımın bankosu Selçuk Şahin oluyorsa zaten o orta sahadan şüphe edeceksiniz. Emre Belözoğlu son derece formsuzdu, Selçuk Şahin, Maldonado ve Josico gibi futbolcular kayıptı derken Fenerbahçe geçtiğimiz sezon orta sahası yüzünden çok çekti. Ama bu sezona baktığımızda Fenerbahçe'nin ligde iyi gidişatında orta sahasının payının çok büyük olduğunu görüyoruz. Emre Belözoğlu'nun mükemmel şekilde yükselen performansının yanında Cristian dediğimiz futbolcu harika işler yapıyor. Saha içerisinde kendisinin fazla ismini duymuyoruz, televizyonda maçı izlerken top ayağında fazla göremiyoruz ama bu takımın temel taşı bana sorarsanız Cristian'dır. Belki üst düzey bir futbolcu değil ama oynadığı futbol ve oynadığı bölgenin hakkını vermesi sayesinde Fenerbahçe'nin vazgeçilmezlerinden birisi oldu.

Benim derbide en çekindiğim nokta Fenerbahçe orta sahasının çok formda oluşudur. Gerçi önde oynayan hücumcular formda olmayınca bu orta sahanın Gaziantepspor karşılaşmasında pek fazla etkisini göremedik. Ama Alex'in oynadığı bir orta sahanın hücum organizasyonları oldukça etkili olacağı için arkasında oynayan orta sahanın çok sağlam olması Fenerbahçe'nin işine geliyor. Örnek vermek gerekirse Alex'in bu sezon yükselen performansında Emre Belözoğlu'nun payı çok büyük. Çünkü Emre'nin hücuma katkısı sayesinde bütün yük Alex'in sırtına kalmıyor. Ayrıca Emre Belözoğlu'nun da yükselen performansında Cristian'ın payı çok büyük. Çünkü Cristian olduğu için Emre işin defansif yönüyle gerektiğinden fazla ilgilenmiyor. Cristian Baroni bu sezon gösterdiği performansla benim en çok beğendiğim futbolculardan birisi ve bunu yazmak istedim. Hazır derbi yaklaşıyorken Galatasaray, Fenerbahçe yazılarımızda oldukça sıklaşacaktır. Sonuçta Galatasaray ağırlıklı blog gibi görüksek bile objektiflikten uazaklaşamayız ve hakkı olanın hakkını vermek zorundayız. Cristian Baroni'de bu hakkı fazlasıyla hak ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir