20 Ekim 2009 Salı

Yazarlardan Analiz Paketi {Galatasaray - Trabzonspor}

Geçtiğimiz günlerde kafama yeni bir fikir geldi. Maçlardan sonra gazetelerde köşe yazılarını çoğumuz okuyoruz ve beğenip, beğenmediğimiz isimler var. Bende gözüme çarpan bazı yazılardan alıntılar yapıp üstüne yorumlar yazmak istedim. Galatasaray - Trabzonspor maçının yazılarına genel olarak baktığımda herkes mükemmel bir maç izlediklerini söylemiş ve büyük bir kesim Galatasaray'lı eleştirirken bazı kesimler Rijkaard'ın hücum futbolunu övmüşler. Bende gözüme çarpan üç tane yazıdan bazı alıntılar yapıyorum:

Uğur Meleke - Milliyet: Son 6 resmi maçın hepsinde gol yiyen ve özellikle ikinci devrenin başında merkez oyuncuları son derece yıpranan Galatasaray’sa, A planını geliştirip, yediğinden fazlasını atmaya devam ediyor. Öndeki dörtlünün her hafta yeni varyasyonlar eklediği hücum planlarında dün (bir basketbol tabiriyle) “kros pas” günüydü. Cale-Gabric ikilisinin 8-10 metre mesafe bırakarak savunmaya çalıştığı, ilk planda basıp topla buluşmasını engellemeyi düşünmediği Keita ile voleci Kewell, zaman zaman iki taç çizgisi arasında tenis oynadılar adeta. İki akıllı oyuncu arasında gidip gelen 40-50 metrelik paslar, Rijkaard’ın geliştireceklerini söylediği “A planı”nın 1.01 versiyonuydu herhalde... Ama açıkça gözüken şu ki, bu versiyonun da acil bir orta saha yamasına ihtiyacı var...

Galatasaray - Trabzonspor karşılaşması üstüne en beğendiğim yazılardan birisi bu oldu diyebilirim. Rıdvan Dilmen'in Rijkaard'ın b planı yok eleştirisinin ardından basın bu konunun üstüne çok düştü. Bu eleştiriye katılmayan kesim ise Uğur Meleke gibi ince göndermelerini yapıyor. Maça bakarsak Kewell ve Keita bir ara Trabzonspor'la dalga geçiyor sandım. Uzun zamandır formsuzluğu nedeniyle eleştirdiğim Kewell bile ilk 40 dakika inanılmaz bir tempoyla oynadı. Keita zaten bu performansını oynadığı her maçta gösterebiliyor. Temponun da anahtarının kanat akınları olduğunu düşünürsek bu maçta Galatasaray harika bir ofansif performans gösterdi. Ayrıca orta saha futbolcusu transferi olayına da sonuna kadar katılıyorum. Aslında iyi bir Linderoth bu bölgeye ilaç olacaktır ama uzun vadede neler yapabileceğini bilemiyoruz.

Bülent Tulun - Fotomaç: Denizaşırı milli maçlardan dönen yabancı oyuncular daima yorgun ve kafaları karışık olurlar. Galatasaray'da da Elano ve Kewell'ın bu handikapları maç öncesi varitti. 8 güne sıkışan 3 önemli maç ise ikinci bir sıkıntı ve kötü giden grafiği belki de tersine çevirme olasılığıydı Galatasaray için. Fenerbahçe'nin trajik mağlubiyetinin aşırı motivasyon getireceğini düşünenler, bazen bunun tersi olabileceğini de hafızalarında saklı tutuyorlardı. Galatasaray'ın rakibi öldürücü darbelerinin sağ kanattan geleceğini hesaplayan Bross, bu kanada Cale ve Gabric'i monte ederek kendine göre tedbir almıştı ama inanılmaz bir Keita -Sabri işbirliği ile bu kanat çöktü. Zaman zaman Arda'nın da bu kanada gelişi, adeta ağıza atılan ortalar şeklinde arka direkte Kewell'ı inanılmaz gol pozisyonlarına soktu. Galatasaray'ın başını yakan geleneksel ikinci bölgede kaptırılan toplar yine ortaya çıkınca, 2-2'ye gelen maç neredeyse bir mağlubiyete yol açacaktı. Bütün oyunu sağ kanat bindirmeleri üzerine kuran ve bunda ısrar eden Galatasaray, Keita adlı inanılmaz verimli ve yaratıcı oyuncunun bir baş eser gibi parıldamasıyla iki dakikada oyunu kopardı.

Bülent Tulun'un futbol görüşüne ve bilgisine her zaman saygı duymuşumdur. Futbol yorumculuğu yaptığından beri de kendisini takip etmeye çalışırım. Maç öncesinde Lig TV'de de söyledikleri hemen hemen gerçekleşti. Özellikle Milli maçlardan sonra Galatasaray Milli Takımlara çok fazla futbolcu verdiği için hem tam kadro hazırlanamıyor ve Milli maçlarda oynayan futbolcularda oldukça yorgun dönebiliyorlar. Bülent Tulun Sabri ve Keita vurgusunu ısrarla tekrarlamış ki bencede bu çok doğru. Özellikle Sabri'yi pek fazla yazamadık ama Trabzonspor karşılaşmasında mükemmel oynadı. Çok eleştirdiğimiz yönü olan yeteneklerinden fazlasını yapma isteği olayına bu maçta fazla girmedi. Önünde mükemmel oynayan bir Keita'da olunca Trabzonspor'un zaten güçsüz görünen sol kanatı çökmüş oldu.

Rıdvan Dilmen - Milliyet: Galatasaray’ın açıkcası kadrosu Trabzonspor’a göre kesinlikle daha iyi. İki takım arasında ciddi bir fark var. Bu fark maçın ilk yarısında ortaya çıktı. İki saat önce Fenerbahçe’nin kaybetmesi de Galatasaray’ın iştahını kabarttı. İlk yarının tamamında çok iyiydiler. Yedikleri gollerden sonra toparlanamayışları ise Galatasaray’ın tek handikapı. Ayrıca orta sahaya çok yük bindiğinden oyunun son bölümlerinde rakibe pozisyon veriyorlar. Bunun nedeni de iki bekin sürekli ileriye çıkması, öndeki oyuncuların yardıma gelmemesi. Ortadaki ikili hem beklerin açıklarını kapacak, hem hücum presi yapacak, hem savunmaya destek sağlayacak. Böyle olunca da yorgunlak başlıyor, verim ister istemez düşüyor. Arda eleştirildiği maçlarda bana göre çok iyi oynamıştı. Dün iyi oynamadı, golünü attı. Galatasaray’ın bir diğer iyi oyuncusu bir kaç hataya rağmen Ayhan’dı. Takımının rakip alana yerleşmesinde önemli faktördü. Trabzonspor belli ki bu yarışın içinde olmayacak. Galatasaray’ın iki haftalık düşüşten sonra bu galibiyete ihtiyacı vardı.

Rıdvan Dilmen'in genel olarak futbol görüşlerine büyük saygı duyuyorum ama bu sezon Galatasaray hakkında eleştirileri ile çoğumuz kendisine katılamıyoruz. Ama Trabzonspor maçıyla ilgili çok doğru tespitlerde bulunmuş. Yalnız Rıdvan Dilmen'in dediği iki bekin öne çıkması Galatasaray'ın sisteminin temel parçasını oluşturuyor. Çünkü tempolu futbolda kanatların önemi büyük ve önde oynayan futbolcuların performanslarını bir bakıma arkalarında oynayan bekler belirliyor. Galatasaray sistemini tam olarak oturtana kadar maçlarda mutlaka pozisyonlar verecek ve bazen maçlar krize bile girebilir. Zaten bugün çok övdüğümüz Barcelona bile maçlarda inanılmaz pozisyonlar verebiliyor. Bu aralar asıl amaç rakipten fazla gol atmak ve hücumcu kimliğini sahaya yansıtmaktır. Ayhan Akman konusundaki görüşüne ise tamamen katılıyorum ve bana göre de maçın adamı Ayhan oldu. Çünkü orta sahaya defansif olarak inanılmaz bir dinamizm getirdiği gibi hücumda da oldukça iyi işler yaptı.

2 yorum:

  1. Ben halen Rıdvan Dilmen'in tarafsızlık pelerininden sıyrılmak için FB maçını sabırsızlıkla beklediğini düşünüyorum.

    Bu arada Hagi Trabzon'un başına geçmek için gelmiş olmasın :) ?

    YanıtlaSil
  2. Hagi NTV'de ki programa katılmak için gelmiş.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir