
Arda Turan aslında ilk olarak Manisaspor'da piyasaya çıkan bir futbolcu oldu. Ersun Yanal kendisini kanatlarda oynatıyordu ve sağ bek olarak bile oynadığını gördük. Arda Turan kanatlarda oynama alışkanlığını sürdürdü ve sonraki sezon Gerets onu sol açık olarak oynattı. Arda Turan iyi bir çıkış yakalamasına rağmen o sezon düşüşe geçti ama bıraktığı izlenimler mükemmel oldu diyebilirim. Kalli göreve geldiğinde de Arda Turan sol açık oynamaya devam etti ve o sezon oyunu büyük aşama kaydetti. Kalli yönetiminde Arda Turan disiplini öğrendi ve Lincoln'ün falan piyasada olmadığı Kalli döneminde sorumluluk duygusunu geliştirdi. Özellikle şampiyonluğu getiren maçlardan birisi olan Sivasspor deplasmanında attığı 3 golle bunu söyleyebiliriz. Skibbe göreve geldiğinde ise oynadığımız hücum futbolunda Arda mükemmel işler yaptı. Lincoln, Kewell ve Baros ile beraber mükemmel bir dörtlü oluşturdular. Ayrıca kadroda Kewell'da olduğu için Arda Turan'ı sağ kanat olarakta izledik. Bülent Korkmaz yönetiminde ise zaten ipin ucu koptuğundan futbolcular hakkında bir değerlendirme yapamıyorum.

Arda Turan'ın en sevdiğim özelliklerinden birisi bir hücum futbolcusuna göre iyi savunma yapabilmesiydi. Hatta kayarak top alma konusunda Arda Turan fenomen olmaya başladı diyebilirim. Bu yüzden sürekli oyunun iki yönünü oynayabilen bir orta saha olmasını düşünmüştüm. Çünkü Arda Turan bir kanat futbolcusuna göre fazla süratli değil ve tempolu futbolda sıkıntı yaşayabilirdi. Mesela sağ tarafta Keita oynadığında sol tarafta Arda ona ayak uyduramaz. Ama Kewell ayak uydurabilir çünkü futbol zekası Kewell'a stoper oynayabilme özellikleri bile vermiş. Rijkaard'da Arda Turan'ı orta sahanın ortasında oyun kurucu gibi {bir nevi Iniesta} kullanmaya başladı. Özellikle sezonun ilk bölümünde Arda Turan bu bölgede mükemmel işler yaptı diyebilirim. Sakatlıklar ve cezalar artmaya başladığında ise Arda yine kanatlarda oynamaya başladı ama oyununa kattığ ıbu yön onun büyük artısı oldu. Ayrıca Arda Turan iyi bir asistçi oldu diyebiliriz ve asist krallıklarına baktığımızda zaten üst sıralarda yer alıyor. Geliştirmesi gerektiği dediğimiz şut özelliğide giderek yukarı çıkıyor ve artık kendisinden beklentim korner veya yan top dışında, kaleye cepheden frikik vurabilmesi olacaktır. Çünkü şut tekniğine baktığımda bunu rahatlıkla yapabilir diye düşünüyorum. Dediğim gibi Arda Turan'ın şanssızlığı Rijkaard'la daha önce tanışmış olmaması ya da Hagi'nin futbol oynadığı döneme denk gelmemiş olmasıdır.

Geçtiğimiz sezona baktığımda Galatasaray kaptanlığının olmadık kişilerde olduğunu söyleyebilirim. Galatasaray'ın kaptanı diyebileceğimiz isim lider özellikli ve takımın ruhunu sahaya yansıtan bir futbolcu olmalıydı. Arsenal'de Fabregas örneğini düşünürek bu isimin Arda Turan olabileceğini düşünüyordum ve nitekim öyle oldu. 22 Mart 2009 yazısında Arda Turan'ın kaptanlığı ve 10 numara forma olayı hakkında benim bir hayalim var diye bir yazı yazmışım. Yani bir bakıma hayalim gerçek oldu. Arda Turan konuşmalarıyla, hareketleriyle Galatasaray ruhunu mükemmel şekilde temsil ediyor ve taraftarların en gözde futbolcusu durumunda. Ayrıca 22 yaşında olmasına rağmen müthiş bir olgunluğa sahip ve ona verilen bu sorumluluk sayesinde performansını daha da katladığını görüyoruz. Ayrıca 10 numarayı giymesi ayrı bir güzellik oldu. Çünkü Galatasaray'da 10 numarayı Metin Oktay ve Hagi gibi futbolcular giydiği için çok kutsal bir formadır.
Arda Turan'ın oyun kurucu olarak oynamaya başladığını söyledik ama bu sistemde klasik 10 numaraların malesef bir önemi yok. Bu yüzden oyunun iki yönünü oynamak şart ya da kanatlarda da oynayabilme özelliğini beraberinde bulundurmak zorundasın. Öncelikle Arda Turan'ın en büyük şansı bu iki özelliği taşımasıdır. Arda kanatlarda da yardımcı forvet gibi oynayabiliyor ve mükemmel işler yapıyor. Orta sahanın ortasında ise oynadığında oranın orkestra şefliğini üstleniyor ve takımı bir bakıma taşıyan isim oluyor. Ama Elano'nun transferinin ardından ikisi yan yana oynayabilir mi şeklinde sorular sorulmaya başlandı. Çünkü futbolu bilmeyen bazı kesim Elano'yu Lincoln veya Alex tarzında bir futbolcu zannediyor. Elano'da orta sahanın ve hücumun bütün bölgelerinde rahatlıkla oayabilecek ve orta sahada oynayabilmesi durumunda oyunun iki yönüne hakim olmaya çalışan bir futbolcu. Ayrıca orta sahada iyi bir Linderoth'u düşününce Arda ve Elano rahatlıkla yan yana oynayabilir ve Galatasaray'ın futboluna inanılmaz bir yön verebilirler diye düşünüyorum. Bu açıdan geçtiğimiz sezonların aksine 4-3-3 sistemi Arda Turan'ın çıkış noktası olacaktır {Avrupa transfer piyasası açısından}.
Ayrıca son zamanlarda Arda Turan'ın futbolunu konuşmak yerine bazı kesim aldığı arabadan, giydiği kıyafetlere kadar konuşur oldu. Aynı durumu ben yaşasaydım sanırım çıldırma noktasına gelirdim ama Arda Turan bu durumları fazla kafasına takmıyor. Adam onca para kazanıyor ama istediklerini alamadıktan, giyemedikten sonra neden bu paraları kazanıyor anlamış değilim. Üstelik Arda Turan mükemmel bir insandır ve yaptığı yardımları duysalar ağızları açık kalacak. Bir de Galatasaray'la her sözleşme yenileme zamanı asla şart sunmamıştır ve kulübün menfaatleri açısından sözleşmeleri imzalamıştır. Yani Arda'nın gözü parada değil, futbolunda diyebilirim. Böyle bir değere sahip olduğumuz için gurur duymalıyız.
Adnan Polat, Arda'nın transferi konuşulduğunda sürekli onun gelecek planlamasının yapıldığını ve Arda Turan'ın Avrupa'nın önde gelen kulüplerinden birisine transfer olacağını söylüyor. Bana sorarsanız takım seçmek yerine Avrupa'da mümkün olduğundan çok daha fazla futbolcu oynatmamız daha önemli ama Arda gibi bir yeteneği Avrupa'nın orta sınıf takımlarında görmek istemem. Eğer takıma Rijkaard gelmeseydi ve yine Skibbe tarzı bir teknik adamla anlaşsaydık Arda'nın gelişimi hakkında şüphe edebilirdim ama futboluna kattığı bu yön sayesinde Avrupa'nın devlerinde forma giyebilir diye düşünüyorum. Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası'na katılamaması yüzünden belki önemli ölçüde piyasa kaybı yaşadı ama Avrupa Ligi'nde alacağımız dereceler sayesinde Arda Turan'ın çok iyi bir transfer gerçekleştireceğini düşünüyorum. Bana sorarsanız tabi ki hayalim Arda'nın Barcelona'da oynaması diyeceğim.
Genel olarak değerlendirdiğimizde Arda Turan için Türkiye'nin son yıllarda gördüğü en mükemmel yetenek diyebiliriz. Onun Avrupa'nın önde gelen kulüplerinde forma giymesi hepimizin büyük hayali ama hala Galatasaray'da misyonunu tamamlamadığını düşünüyorum. Rijkaard'ın elinde futbol olarak büyük gelişim sergiliyor ve futbol olarak kendine mükemmel yön verdiğini söyleyebiliriz. Galatasaray ruhunu, kaptanlığını ve 10 numarasını mükemmel şekilde taşıdığı için de Arda Turan'la gurur duyuyorum.
Dipnot; Arda'nın rahatsızlığından kısa bir süre önce bitmişti bu yazı ve yayınlanmak için bekliyordu. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz kaptana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder