Beşiktaş'ın Kadro İstikrarı

Son zamanlarda fazlasıyla Beşiktaş yazmaya başladım hatta şimdi bu üst üste ikinci yazım olacak ama inanın Beşiktaş'ı haddinden fazla seven biriyim. Eski köklerimden mi geliyor bilinmez ama Beşiktaş'a karşı bir sempatim olduğu bir gerçek. Bu yüzden ligde eğer Galatasaray şampiyon olamayacaksa Beşiktaş şampiyon olsun diyenlerdenim. Bu yüzden Beşiktaş'la ilgili yazılar yazmak çok hoşuma gidiyor. Bu resime baktığımızda öncelikle zengin bir yedek kulübesi görüyorum. Beşiktaş'ın futboluna baktığımızda geçen sezon yaşadığımız etkiyi yaşadığımızı pek söyleyemem ama kadro genişliği anlamında Beşiktaş çok daha iyi durumda. Fenerbahçe maçında yedek oturan futbolculara baktığımızda Korcan, İbrahim Kaş, Batuhan, Tello, Nobre, Uğur İnceman ve Tabata'yı görüyoruz. Üstelik Nihat, Hakan Arıkan ve Holosko gibi futbolcular sakatlıkları nedeniyle maç kadrosunda yoktu. Bir takım eğer şampiyonluğa oynuyorsa mutlaka geniş kadro kalitesine ve sıklıkla rotasyon yapmasına ihtiyacı var. Bugün Galatasaray geniş kadrosunu yaptığı rotasyonlarla mükemmel şekilde kullanıyor. Fenerbahçe'ye baktığımızda çok sayıda maç oynamalarına rağmen sürekli aynı 11'lerle oynadıklarını görüyoruz {sakatlık durumları hariç}. İşte bu yüzden o meşhur b planları yok. Yani Alex oynamadığında veya kötü oynadığında Fenerbahçe şu an durumu değiştirecek planlara sahip değil.

Mustafa Denizli ise özellikle ligin ilk bölümlerinde aynı sistem içerisinde çok fazla oyuncu değiştiriyordu. Bu değişiklikler rotasyon uğruna değil doğru kadroyu bulma adına diyebiliriz. Gerçi yine baktığımızda her maça farklı kadro anlayışını sürdürdüğünü görüyoruz. Tamam kadro geniş, bunu mümkün olduğunda en iyi şekilde kullanmak gerekiyor ve hatta bazı maçlarda maçına göre futbolcular tercih edilebilir ama Beşiktaş'ın birbirine alışmış bir 11'le oynaması gerekiyor. Sonrasında bu kadro üzerinde gerekli rotasyonlara gidilebilir. Mustafa Denizli'nin sisteminde bir maç Yusuf'u solda, bir maç ortada bir maçta ise hiç görmüyoruz. Tabata oynuyor, Serdar Özkan oynuyor, Fink yedek kalıyor. Değişirmediği isimlere baktığımızda Ferrari, Sivok ve Ernst'i görebiliriz. Bu futbolcularda takımın en istikrarlı ve formda futbolcuları durumunda. Mustafa Denizli eğer doğru sistem içerisinde doğru oyuncu tercihlerinde bulunursa bu tip istikrar abideleri yeniden yaratabilir. Kadronun yapısına baktığımızda buna çok uygun bir durum var.

Son olarak değinmek istediğim konu Bobo ve Nobre'nin farkıdır. Ali Ece, Nouma'nın - İlhan Mansız'ın olmadığı yerlerde Nobre'ye santrafor denir diyor. Bu söze gerçekten katılmamak imkansız. Senelik 1.5 milyon avro alacak futbolcu yetenekleri kendisinde var mı hiç bilmiyorum. Ömrümde bu kadar düz bir santrafor daha görmüş değilim. Bobo'ya baktığımda santrafor oğlu santrafor diyebilirim. Yüksek olan piyasası geçtiğimiz sezon sürekli yedek bırakılması nedeniyle sürekli düşmüştü. Bu sezon baktığımda ise daha istikrarlı ve kendini iyi bilen bir Bobo var. Fenerbahçe'ye attığı golü aklımıza getirirsek o golü acaba Nobre atabilir miydi diye sormak istiyorum. Bu takımda Bobo gibi bir futbolcu varsa bu adam asla Nobre'nin yedeği olarak oynamamalıdır.