
Galatasaray'da santrafor sorunsalı saha içerisinde çözülmüş gibi görünmesine rağmen basının diline düşmüş durumda. Çoğu kesim Galatasaray'ın santraforsuz yapamadığını belirtiyor, Nonda'nın gönderilmesini eleştiriyor ve rakip savunmayı rahatsız etmesi adına mutlaka bir santraforun oynaması gerektiğini söylüyorlar. Hatta Servet Çetin'in bile hava toplarını düşünerek santrafor oynaması gerektiği görüşü ortaya çıktı. Rijkaard da son yılların en büyük yanlışına düşerek Antalyaspor maçının son dakikalarında Servet'i forvet niyetine oyuna dürdü. O ana kadar yerden oynayan, hızlı oynamaya çalışan bir Galatasaray izliyorduk. 3-2'yi bulduktan sonra oyun itibariyle son 10 dakikada bir gol daha bulmamız içten bile değildi. Ama Servet'in santrafor olarak oyuna girmesi Galatasaray'ın topları şişirmesine, hava toplarıyla gol bulma denemelerine yol açtı ve sisteme bu ihanet kaybedilen turla cezalandırıldı.
Burada anlatmak istediğim son iki maçta oynanan oyuna bakarak Galatasaray'ın santrafor olmadan da iyi futbol oynayabildiğidir. Kayserispor ve Antalyaspor maçında total futbol dediğimiz olgunun canlanmaya başladığını gördüm. Yani Kayserispor maçına göre daha ileride oynayan Elano kendi yarı sahasına gelip top kapıyor, Neill sık sık hücumlara katılıyor ve orta saha gibi de oynuyor, bekler birer açık oyuncusu gibi oynuyor, kağıt üzerinde santrafor görünen Arda sahanın her tarafını dolaşıyor, Mustafa Sarp gizli forvet gibi oynuyor. Mustafa Sarp, Antalyaspor maçında dört tane mutlak pozisyona girdi. Ama gelen eleştirilere baktığımızda Galatasaray'ın santraforu olmadığı için rakip savunmayı bozamadığı söyleniyor. Şimdi rakip savunmayı bozuyor muyuz yoksa bozmuyor muyuz bir düşünelim.

Kayserispor maçında Galatasaray oyunun mutlak hakimi olması yanında, gollük pozisyonlara giren takım oldu. Antalyaspor maçında ise vitesi biraz daha büyütüp daha fazla pozisyona girdi. Ama yapılan iki hata iki golle sonuçlanınca tur kaçmış oldu. Her iki maçta istenilen sonuçların alınmamasına rağmen futbol olarak iyiye gidiş var ve Atletico Madrid maçı öncesinde bu beni ferahlatan unsur oluyor. Galatasaray daha fazla takım oyunu oynamaya, mücadele etmeye başladı. Şu an tek eksik Keita ve Giovani'nin form tutması gibi görünüyor. En azından Keita kendine gelebilirse çok farklı bir Galatasaray izleyeceğimizin garantisini verebilirim. Rijkaard da elbette santrafor sorununun farkında ve Jo, Baros gibi isimleri mumla arıyor. Ama eldeki imkanlarla en iyisini yapmaya başladı ve Galatasaray santraforsuz oynamayı artık öğreniyor.
Galatasaray'ın Nonda'ya kaldığı zamanlarda oynadığı futbolla zaten şimdi oynadığı futbolu karşılaştırdığımızda aradaki farkı görebiliriz. Nonda yaşı itibariyle fizik mücadele olarak düşmüş, santrafor haricinde her mevkide oynayan {orta sahaya çık sık gelmesi ve orada pas yapmasından bahsediyorum} bir futbolcuydu. Nonda ile uyuşuk bir futbolla oynayıp 1-0 kazanmaktansa ben son iki maçta oynanan kaliteli futbolu tercih ederim. Nonda ile oynamakla, Nonda'sız yani santraforsuz oynamak arasında fark göremiyorum. Aslında fark görüyorum. O da Nonda'sız daha verimli bir futbol oynanadığıdır. Bu yüzden Nonda takımda kalmalıydı tartışmaları oldukça sığ tartışmalardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder