21 Şubat 2010 Pazar

O da Geldi Geçti {Sergen Yalçın}

Aslında O da Geldi Geçti yazılarını pek sık yazmıyorum ama gündem Beşiktaş - Galatasaray derbisi olunca her iki takımda da forma giymiş bir futbolcuyu yazmak istedim. Aklıma da doğal olarak Sergen Yalçın'ın gelmesi sürpriz bir durum olmadı. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor forması giymiş Sergen'den başka bir futbolcu daha var mı bilmiyorum. Dört büyükler içerisinde üç takımda da oynayan futbolcular var ama dördünde birden oynayan Sergen dışında bir futbolcu olduğunu sanmıyorum. Sergen'in Beşiktaş'ta başlayan muhteşem kariyeri altı sene sürdü, sonrasında İstanbulspor macerası ve Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'da kiralık futbolcu olarak geçen dönemler geldi. Sonrasında ise tekrar Galatasaray'da oynayan Sergen, 2002 yılında Beşiktaş'a geri dönerek 100. yıl şampiyonluğunda büyük rol oynamıştı. Sonrasında ise Şekerspor ve Eskişehirspor'da bir sezon geçirdikten sonra futbolu bıraktı. Şimdilerde ise spor yazarlığı ve yorumculuğu yapıyor. Bir ara Beşiktaş'ın A2 takımının başına geçmişti ama Mustafa Denizli ile sürekli ters düşmesi neticesinde görevinden istifa etti. Gerçi A2 takımını çalıştırırken benim asıl işim yorumculuk diyen birinin, çalıştığı kurumu televizyonlarda eleştirmesi ne kadar doğruydu bilemiyorum.

Sergen Yalçın, Türkiye tarihinin gördüğü en yetenekli futbolcularından birisi durumundaydı. Oyun zekası ve muhteşem sol ayağı sayesinde inanılmaz işler yaptı, bizlere efsane maçlar izletti, ondan beklentilerimiz aşırı derecede fazlaydı ama futbolla pek işi olmaması, gece hayatını çok sevmesi ve futbol dışında gündeme geldiği konularla Avrupa'da iyi bir kariyer yapabilecek yetenekte olmasına karşın para kazanmak uğruna Şekerspor ve Eskişehirspor gibi takımlarda bile oynadı. Tabii bizim üzerinde duracağımız bölüm Sergen'in Galatasaray macerası olacaktır. Sergen Yalçın'ın ilk olarak Galatasaray'la yolu 1999 - 2000 yılında kesişti. O sezonun devre arasında Fatih Terim onu Galatasaray'a kiralık olarak getirerek önemli bir iş yapmıştı. Çünkü Hagi ile beraber ve onun yokluğunda Sergen çok önemli işler yapıyordu. Uefa Kupası'nı kazandığımız o sezonda Uefa maçlarında oynayamaması büyük bir handikaptı. Çünkü Fenerbahçe ile sezon başında Mtk maçlarına çıktığı için Uefa maçlarına çıkamıyordu. Bu yüzden geniş kadro kurmak, Hagi'yi dinlendirmek açısından Sergen transferi oldu. Oynadığı yarım dönemde iyi işler yaptı, oldukça katkı verdi. Ama sezon sonunda Fatih Terim'in de ayrılması sonucunda Galatasaray'la yolları ayrıldı. Gerçi Fatih Terim'in Sergen'i bir gece kulübünde yakaladığı için takımdan gönderdiği rivayetleri hep dolaşır ama bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü böyle düşünen bir isim ikinci Galatasaray macerasında Sergen'in mutlaka takımda tutulmasını istemezdi.

Sergen'in ikinci Galatasaray macerası ise yine kiralık olarak 2001 - 2002 sezonunda gerçekleşti ve Beşiktaş'la 100. yıl şampiyonluğundan sonra Sergen en verimli dönemini bu sezonda göstermişti. Lucescu, Sergen'in üstüne kurduğu oyun sistemiyle beraber gerek ligde gerek Şampiyonlar Ligi'nde önemli işler yaptı. Sergen'in o sezonda Galatasaray'a kattığı büyük değerler olmuştur. Mesela Nantes deplasmanında, Psv ile oynadığımız maçlarda attığı gollerle galibiyeti getiren isim olmuştu. Ama 2001 -2002 sezonunda yaşadığı sakatlıktan sonra uzun süre futbol oynayamadı ve belki de 2002 Dünya Kupası kadrosunda yer alacakken bu sakatlık buna engel olmuş oldu. Lucescu'nun da Galatasaray'dan Beşiktaş'a geçmesi sonucunda Sergen'de eski kulübüne dönmüş oldu.

Sergen Yalçın, birçok takımda oynamasına karşılık Beşiktaş efsanesi olarak doğmuştur ve öyle de ölecektir. Futbola da Beşiktaş altyapısında başlayan bu futbolcu 6 sezon boyunca Beşiktaş'ta oynadıktan sonra 2002 yılında tekrar yuvasına döndü ve 4 sezon daha futbol oynadı. 100. yıl şampiyonluğunda büyük rolü oldu ve Chelsea'yi deplasmanda tek başına yıktı diyebiliriz. Kariyerinin en kötü döneminde hatta kilolarıyla dalga geçildiği zamanlarda da mesela bir Fenerbahçe deplasmanında oynadığı futbolu hatırlarım. Yine iki gol atmıştı ve takımını ipten almıştı. Sergen her şartta çok iyi bir futbolcu olmuştur ve bu ülkenin en büyük değerlerinden birisi olacakken idmanlara pek asılmaması, gece hayatını sevmesi sonucunda bugün genç futbolculara beni örnek almayın diyen futbolcu konumuna gelmiştir. Belki de Lucescu'nun dediği gibi Sergen, Lucescu ile çok daha öncesinden tanışsa belki farklı bir noktada olabilirdi.

3 yorum:

  1. Benim de aklımda bu soru vardı, 2001-2002 sezonunda bir dönemden sonra neden oynamadığı.
    Peki o sezon Vedat, Mpenza, Hovarth, Sphear, Bülent Akın gibi futbolcular neden hiç forma giymedi bu konuda bir bilginiz var mı?

    YanıtlaSil
  2. Sergen Yalçın, Şubat ayında sakatlanmıştı ve sezonu kapamıştı. Horvath, Sphear ve Mbo Mpeza ise Jardel takası sonrasında gelmişlerdi ama beğenilmeyip hemen gönderildiler. Horvath 2-3 maç oynadı, Spehear'ın bir maçı var. Mbo Mapeza hiç oynamadı.

    Vedat İnceefe ise zaman zaman rotasyonda yer buldu o sezon. Bülent Akın ise sürekli oynadı. Hatta çoğu kesim performansını beğenmiyordu ve Lucescu'nun prensi olarak konuşuluyordu.

    YanıtlaSil
  3. 1999-2000 sezonundan Sergenin Galatasarayda hiç fotoğrafı yok. Yada final görüntülerindede gözükmüyor. Adamın Gs de o sezon oynadığına dair hiç bir kanıt bulunamıyor

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir