27 Haziran 2010 Pazar

Gana 2-1 ABD / Uruguay 2-1 G.Kore {DK Günlüğü #16}

Tipik bir güç gösterisi, yenen için sevindiğimiz, yenilen için üzüldüğümüz bir maç. Kalite anlamında bilmem ama futbol anlamında bu iki takımı da oldukça beğeniyordum. Gana, fizik gücün futbolda önemini temsil eden ABD ise başarıya aç olan bir ekolün temsilcisi gibiydi. Böyle bir ortamda da ortaya mücadele gücü yüksek bir karşılaşma ortaya çıktı. İlk yarıda Gana'nın, ikinci yarıda ise ABD'nin iyi futbolu vardı. Gana'nın golü erken bulması aslında ABD adına büyük bir şok oldu. Nitekim henüz 30. dakikada oyuncu değişikliğiyle bu şoku atlatmaya çalıştılar ama ilk yarının sonuna kadar bu durum çözülmedi. Gana hızlı oyuncularıyla ABD'nin üzerinde kabus olmaya niyetliydi. Ama ikinci yarıya geldiğimizde bu turnuvada geri dönüşlerin takımı olan ABD rakip kalede etkili olmaya başladı, pozisyonlar buldu ve beraberliği yakaladı. Aslında Gana'nın genç bir takım olmasının burada etkileri büyük. Çünkü çabuk panik olabiliyorlar, rakip üzerlerine geldiğinde ne yapacaklarını bilmiyorlar. Aynı şekilde pozisyon bulduklarında da son vuruşlarda çok iyi durumda değiller. ABD'de ikinci yarıda baskıyı kurdu, tempoyu yükseltti ve maçı uzatmaya taşıdı. İkinci yarının sonlarında ise Gana için asıl hamle geldi diyebilirim. Appiah'ın oyuna girmesi, Gana adına bazı şeylerin kaderini değiştirdi. Onun oyuna girmesiyle beraber takıma kattığı tecrübe, liderlik, ağabeylik Gana'nın oyunda kalmasını sağladı ve golü bulduklarında da savunma anlamında çok iyi iş çıkardılar. Belki kendi adına Appiah takıma birşey katmadı ama diğer arkadaşları adına çok şey ifade etti. Bu genç kadroya böyle bir lider büyük katkı sağladı.

Güney Afrika'nın ikliminden mi bilinmez ama Güney Amerika'nın takımları buraya inanılmaz uyum sağladı ve hepsi başarılı oluyor. En çok dikkatleri çeken takım da Uruguay oldu. Çünkü böyle bir çıkış yakalamalarını ben beklemiyordum. Gruptan lider olarak çıktıktan sonra da şimdi yarı finale kadar yollarını açık görüyorum. Güney Kore karşısında da çok iyi bir futbol oynadılar. Yine bilindik sistemleriyle, Suarez & Forlan & Cavani üçlüsü onları taşımaya devam ediyor. Tabii savunmada da Lugano turnuvanın altın 11'ine seçilecekmiş gibi oynuyor. 4-3-3'ü mükemmel uyguluyorlar, asla sistemden ödün vermiyorlar ve sonuca gidiyorlar. Güney Kore de aynı şekilde oynadığı iyi ve hızlı futbolla sevilen bir takım oldu. Hiddink'in nimetlerini bugünlere kadar taşıyabildiler ama ancak bu noktaya kadar gelebildiler. Park Ji Sung'dan beklenenler Park Chu Young'dan geldi. Hücum anlamında Park Chu Young'un organizasyonlarında hızlı futbolcularla etkili oluyorlar ve maçta da pozisyonlar buldular. Ama takımın esas yıldızı Park Ji Sung'un ağırlığını koyamaması, bunun yanında Forlan'ın Uruguay adına çabası maç içerisinde farkı yarattı. Tabii Suarez gibi de bir bitirici olunca çeyrek final vizesi alınmış oldu.

Gana - Uruguay eşleşmesi ise ilginç olacak. Kağıt üzerinde yarı finale kalan takım zayıf ayak olarak görünecek ama bu iki takımda oldukça ters. Uruguay hücum üçlüsüyle, Gana ise genç ve fizik gücü yüksek isimleriyle etkili oluyor. Her açıdan birbirine ters iki takım. Gana'nın da bu arada savunma kısmında yaptığı bazı basit hatalar var. ABD karşısında da çok sık pozisyon hataları yaptılar ama dinamiklikleri onları ayakta tutuyor. Uruguay'ın ise hücum gücü oldukça yüksek, aynı şekilde savunması Gana'nın fizik gücü yüksek oyuncularıyla baş edecek cinsten. Uruguay'ı yarı final için favori görüyorum ama işleri kolay olmayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir