
Lincoln Galatasaray'dan ayrılsa bile bıraktığı izler hala bizlerle yaşıyor. Bugünlerde Brezilya'da kendisini yeniden bulan, attığı gollerle izleyenlere keyif veren ve ''bu adam Galatasaray'da kalmalıydı'' imajını yaratan Lincoln'ü yazmak istemiyordum ama duramadım. Yazmak istemememin sebebi ise bu işin içinden çıkamayacak olmam. Çünkü sürekli Lincoln'ü suçlu göstermeme rağmen {genellikle öyle düşünüyorum} son günlerde yapılan açıkmalardan yola çıkarak, hatanın tek taraflı olmadığını düşünüyorum. Bizlerin öncelikli incelememiz gereken konu, bana göre Lincoln'ün transfer öyküsüdür. Çünkü Ronaldinho misali ülkemize getirilen bir futbolcudan bahsediyoruz. Ama hayatı boyunca bir Ronaldinho olamayan bu adamı bizler Ronaldinho'laştırdık. Bir anda aldığı yıllık ücret 500 bin avro'dan 2.5 milyon avro'lara falan yükselince herkesin dengesi bir anda bozulur. Hadi hayatı boyunca bu tip ücretler almış, büyük takımlarda inanılmaz işler yapmış bir futbolcudan bahsetsek neyse ama Lincoln'ün de geçmişi ortadaydı. Bu adam fazla sıkılmayı falan sevmiyor, rahat olmak istiyor. Ama kafasına estiğinde de öyle bir futbol oynuyorki, ''bu adama sahip olduğumuz için çok şanslıyız'' izlenimini yaratıyor. Bu yüzden Lincoln için ne desek boş. Futboluyla bu kadar keyif veren bir futbolcuyu hala Galatasaray'da görmek isterdim ama bu kafa yapısıyla asla değil.
Haldun Üstünel'in dediği bir noktada doğru. Kimse Galatasaray'ın 25 yıllık kaptanına, teknik direktörüne falan küfür edemez. Ayrıca yönetici olarak Galatasaray'ın değerlerine sahip çıkmalıyız demiş, ona da eyvallah. Buna rağmen soyunma odasına inmek, futbolcunun yakasına falan yapışmak, 5. Dünya ülkelerinde görülmesi gereken durumlar. Galatasaray yöneticisine bu tavırlar falan asla yakışmadı. Son yıllarda çizdiği grafikle, taraftarların sevgilisi haline gelen Haldun Üstünel'in daha aklı selim davranmasını beklerdim. Böyle bir durum varsa, oturursunuz yönetimde konuşursunuz ve yaptırım uygularsınız. Hamburg gibi önemli bir maçta soyunma odalarına falan inmeler asla Galatasaray'a yakışmıyor.

Aslında biz bu işin içinden çıkamayız. Çünkü belirli bir bölüm Lincoln'ü destekliyor, belirli bir bölüm ise iyiki gitti diyor. Bir nevi BBG evi ve Melihçiler, Eraycılar durumu. Lincoln gitti ama izlerini hala görüyoruz. Bana sorarsanız son yılların en büyük başarısız transfer hikayesini yaşadık. Gerek maddi, gerek manevi anlamda çok yıprandık. Bir de Lincoln sürekli kötü oynasa, hiç birşey yapmasa neyse diyeceğim ama onun bazı dönemler yakaladığı çıkış, Hagi'den sonra bizleri böylesine heyecanlandıran ilk futbolcu olması ama sonrasında yine oynamak istememesi falan manevi anlamda yaraladı. Yoksa bu tip başarısız transfer hikayeleri Galatasaray'da çok fazla.
Yine de Lincoln severlere Brezilya Ligini öneriyorum. Orada harika işler yapmaya başladı, sürekli gol haberlerini alıyoruz, Palmeiras ile harikalar yaratıyor. Üstelik Zago gibi bir teknik adamla anlaşamaz falan diyordum ama isteyince nasıl da oluyor. Aslında bu durum da Zago'dan ziyade Brezilya Ligi'nin rahatlığından. Şimdi düşününce Lincoln, Avrupa arenasına hiç uğramasaydı belki de Brezilya Milli Takımında falan oynayacaktı. Yetenek anlamında çok üst düzey futbolcularla kıyaslanacak bir isim ama karakter meselesi onun futbolculuğu için en büyük engel.
bu adamın futbol oynamayı sevmediğini düşünüyorum bi insan göz göre göre kendisine bu kadar kötülük yapamaz çünkü
YanıtlaSilZago kovulalı baya oluyor
YanıtlaSilLincoln'un klasını tartışmaya hiç gerek yok fakat kişilik!!
YanıtlaSilhacı tamam lüzumsuz davrandın ettin bir zaman ama rijkaard hocan olmuş be, uslan da gelsene zamanında, desene rijkaard'la yeniden doğdum adam oldum diye. vergisiz yüksek miktarda parayı görünce huyu suyu değişiyo bu güney yarım kürelilerin, şimdi cuğara parasını zor çıkarır memlekette.