Galatasaray & Misimovic

Ülkemizde Rijkaard eleştirilmeye ve sanki yoldan geçen bir teknik adammış gibi muamele görmeye devam ediyor ama Avrupa yollarında hala yüksek çekim gücünün olduğu bir gerçek. Şu an birçok futbolcu için Rijkaard'la çalışmak büyük bir onur diyebilirim. İşte bunun adı vizyondur, belki başarısız olursun ayrı konu ama vizyonu ortaya koyduğun sürece sen büyük bir takımsın diyorum. Ama Galatasaray'ın ortaya koyduğu bu vizyonu ne kadar iyi kullandığı da tartışma konusu. Özellikle de bu sezon gerçekleştirilmeye çalışılan transfer harekatına bakarak bunu söylüyorum. Hala orta saha transferleri bekleniyor ama yönetimin bu yönde bir açıklaması yok. Bende biliyorum basit isimlerin peşinde koşmadığımızı ve bu futbolcuların taliplisinin çok olduğunu biliyorum. Mesela hala Ledesma açısından umutlarımız bitmedi ama futbolcunun peşinde Milan, Inter gibi kulüpler var. Burada eleştirilmesi gereken durum bana göre neden b planı yapmadığımızdır. Eğer ortaya iyi bir b planı koyabilseydik şu an transferi bitirmiştir diyorum.

Rijkaard'la çalışmak için can atan futbolcular demişken Misimovic konusuna eğilmek gerekiyor. Misimovic, Wolfsburg'un yükselişinde büyük rol oynamış ama bu dönemde de artık Almanya dışına çıkmayı kafasına koymuş bir futbolcu. Zaten Wolfsburg da son zamanlarda parayı bol bulmuş olacakki, çok önemli futbolculara inanılmaz rakamlar önerebiliyorlar. Bunlardan birisi de Diego. Eğer bu transferi gerçekleştirirlerse Misimovic ile yollar ayrılacak gibi görünüyor. Ama şunu da eklemem lazım, Tim Cup'ta izlediğim Diego'nun da Juventus'dan ayrılmayı kafasına koyduğunu pek düşünmüyorum. Herkesin önemsemediği o kupada, taraftarı ateşleyen, kendini göstermeye çalışan yegane futbolcu oldu. Ama gözden düştü bir kere, artık onun adına tekrar Almanya yolları göründü diyebilirim.

Misimovic de artık Almanya'da görmüş geçirmiş bir futbolcu oldu. Aslında bu adamı Wolfsburg öncesinde keşfedip transfer etmek gerekiyordu ama bu tip futbolcuları zaten zamanında bulduğumuz pek görülmemiştir. Futbolcular belirli bir noktaya gelir ve bizler önemli rakamlara transfer işine dalarız. Misimovic olayı da biraz buna benzeyecek, çünkü bonservisinin önemli bir rakam olduğunu düşünüyorum. Ayrıca başka taliplerinin de olması, Galatasaray'ın işini zorlaştırıyor. Ama dediğim gibi Rijkaard faktörü, futbolcunun Bosna'lı olması da Galatasaray'ın avantajına.

Bu arada Misimoviç tarzında da bir futbolcuya uzun zamandır hasretiz. Yıllar boyunca Hagi'nin ardından o tarzda bir 10 numara aramanın peşine düştük ama getirdiğimiz futbolcularında da o tarz isimler olmadığını söylemek lazım, buna Lincoln de dahil. Misimoviç ise biraz daha Hagi'nin futboluna benzer bir yapıda. Yani orta sahanın ortasında oynayan ama sistem adamı olmayan bir futbolcu. Misimoviç her sistemde kendisine mutlaka yer bulur. Yani Zico ve Aragones'in Alex'i orta sahanın derinliklerine çektiği zamanları ve yaşanan sıkıntıları hatırlayalım. Misimoviç için böyle bir durum oluşmaz. Futbolcu hakkında zaten uzun uzun konuşmaya gerek yok, son yıllarda büyük patlama yapan Bosna'nın en büyük futbolcusu durumunda. Orta saha ve forvet olarakta oynayabilen, tekniği muazzam, şu an aradığımız hücumcu orta saha tipine bire bir uyan bir isim. Geçtiğimiz sezon Elano'yu da bu beklentilerle almıştık ama onun daha farklı bir futbolcu olduğu detayı atlanmıştı. Bu yüzden yanlış beklentilerle Elano'nun başarısız olduğunu söyleyebilirim. Ama Misimoviç açısından bu beklentilere tekrar girebiliriz, eğer transferi gerçekleşirse önemli bir iş başarmış oluruz. En azından maçın belirli bir anında Misimoviç sahneye çıkar, bizi kurtarır diyebileceğimiz tarzda bir futbolcuya kavuşuruz.