
Bu sezona ise Bursaspor mevcut sistemini korudu. Baktığımız zaman Volkan Şen ve Ozan İpek yine takımın vazgeçilmez isimleri gibi görünüyor. Ama Batalla'nın pozisyonunda Insua gibi bir futbolcuyu transfer etmeleri oldukça önemliydi. Çünkü Batalla kaliteli ama devamlılığı olmayan bir isimdi. Lig neyse ama Şampiyonlar Ligi'ni düşündüğümüzde bu bölgeye kalite getirmek lazımdı. Çünkü Şampiyonlar Ligi'nde Bursaspor'un 4-2-3-1'e daha çok ihtiyaç duyacağını düşünüyorum. Özellikle içeride oynadıkları maçlarda iyi bir organizatörün, bazı anlarda tek başına fark yaratacak bir isme ihtiyaç olacak.
Yukarıda da dediğim gibi bu sistemin önemli noktası Ozan İpek ve Volkan Şen'in getirdikleri. Ama bu futbolculardan birisi olmadığında geçtiğimiz sezon sıkıntılar yaşandı. Bu açıdan en az bu futbolcular kadar kalteli alternatifler yaratılmak zorundaydı ve Steinert transferi bu açıdan nokta atışı oldu. Steinert de kanatları bu futbolcular kadar iyi kullanan, devamlılığı olan, teknik bir futbolcu. Insua kadar fark yaratacağını söyleyemem ama Şampiyonlar Ligi gibi bir maraton düşünüldüğünde iyi alternatiflere her zaman ihtiyaç vardır.
Yani anlayacağınız Bursaspor'un şu anda birçok varyasyonu başarıyla oynayabilecek, repertuarı güçlü bir hücum hattı var. Bu da maçına göre Bursaspor'a büyük farkılıklar getirecektir. Düşünün bu takımın Sercan Yıldırım'ı yedek bırakma lüksü oluşmuş. Diğer takımlar bu futbolcu için kolaylıkla 4-5 milyon avro'ları gözden çıkartıyor ama Bursaspor gerektiği zaman bu adamı yedek bırakabiliyor. Çünkü o an sistem neyi gerektiriyorsa onu uyguluyorlar. Mesela Konyaspor maçında Batalla kullanılmadı ve 4-4-2'ye dönüldü. Turgay ve Nunez çift forvet oynadılar ama Turgay'ın erken oyundan çıkmasıyla Sercan'ı da izlemiş olduk. Bursaspor'un 4-4-2'si de açık alan futbolunu beraberinde getiriyor. Zaten bu maçta da belki kanatlar iyi kullanılamadı ama Sercan Yıldırım'ın hızlı ve teknik futbolu, Nunez'in de caydırıcı özelliği Konya defansının ayarını bozdu diyebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder