21 Ağustos 2010 Cumartesi

Kurtarıcı Rolü Barış Özbek'e Kaldıysa

Geçtiğimiz sezon Sami Yen'de oynadığımız Trabzonspor maçını hatırladım. Skor 2-2'ye geldikten sonra Barış Özbek oyuna girmişti. Başlangıçta kendi sahanda skor 2-2'ye geldikten sonra ofansif futbolcuların oyuna girmesi beklenir ama o maçta yapılan Barış Özbek hamlesi, takıma bir dinamizm getirdi ve sonunda maçı 4-3 kazanmayı başardık. O gün için bu hamle bir teknik direktör dehasıydı diyebilirim ama Karpaty maçında Barış Özbek'in oyuna girmesi tamamen alternatifsizlik. Burada Rijkaard'ı asla suçlayamayız, çünkü kendisine verilen malzeme bu. O da bu malzemeden mümkün olan en iyi yemeği çıkarmaya çalışsada, işi gerçekten çok zor.

Ufuk, Gökhan Zan, Barış, Baros, Serkan Kurtuluş, Musa ve Emre Çolak, Karpaty maçındaki yedek futbolcularımızdı. Elano ve Pino da sakatlıkları sebebiyle kadroda bulunmadılar. Zaten Karpaty karşısında oyunun seyrini değiştirecek futbolcu aramamız başlı başına facia ama maçların zorluk derecesi arttıkça kadro kalitesine duyulan ihtiyaç bir o kadar artacak. Şu yedek isimlere de baktığımızda sadece Baros'un oyuna girdiğinde fark yaratabilecek bir isim olduğunu görüyoruz ve nitekim o da farkını yarattı. Ama Serdar Özkan'ın yokları oynadığını gördüğümüzde onun yerine mecburen Barış Özbek tercihi yapılıyor. Bu da aslında Galatasaray kadrosunun ve sorunlarının ne ölçüde olduğunun bir göstergesi.

Bu arada Barış Özbek'in futbolculuğunu beğenmesem bile Karpaty maçında getirdiği enerjinin takıma olumlu yansıdığını düşünüyorum. Aslında ikinci yarıda da kötü oynadık, yine orta sahanın hücuma katkı vermemesi, Arda Turan'ın kötü performansı derken oldukça zor anlar geçirdik ama Barış Özbek'in getirdiği enerji, biraz olsun takıma mücadele gücü getirdi ve Kewell ve Baros'a savunma dışında işin hücum kısmına tamamen yoğunlaşma imkanı tanındı. Bu da zaten farkını ortaya koydu ve rakiple aramızdaki kalite farkı ortaya çıkarak, maçın 2-2'ye gelmesi hatta daha da farkın açılabilmesi imkanı doğdu. Yani zorunluluktan doğan bir direnç elde ettik ama dediğim gibi Barış Özbek'in kurtarıcı rolünde oyuna girmesi aslında ne durumda olduğumuzu özetliyor.

Emre Çolak'da ofansif bir futbolcu olmasına rağmen, henüz çok genç ve fizik olarak yetersiz gördüğüm için kurtarıcı gözüyle bakamıyorum. Sivasspor karşısında yokları oynamıştı, bu maçta da oyuna girip yokları oynaması futbolcuyu kaybetme anlamında bir adım olabilirdi. Zamanında Gerets'in Tromso maçında Zafer Sakar'ı oyuna alması ve birkaç gün sonra futbolcuyla ayrılan yollar aklıma geldi. Burada da teknik adam farkı ortaya çıkıyor. İşin özü Rijkaard'a gerekli olan kadro kalitesini yaratmak zorundasınız, yoksa Rijkaard Rijkaard'lığını gösteremez. İlla bizim kadro budur, imkanlar bu diyorsanız Fatih Terim'i getirin ve sırf motivasyonla bir yere gelelim. Bu da bir ihtimal...

2 yorum:

  1. Taraftarlarin cogu Ayhan Sarp ve Baris üclüsünü begenmez..ama Sarpin yerine Mehmet Topal koyunca 2008deki sampiyon kadronun orta sahasini saymis oluyoruz..Herkes citayi Xavi İniesta tarzi oyunculara göre kurmus..Baris'in futbolculugunu kimse inkar edemez,adam kosuyor pres yapiyor ve cok az sakatlaniyor..gencliginin getirdigi enerjiyle bazen sacma kartlar görüyor yoksa genel olarak iyi bi oyuncu..sol kanat haric orta sahanin her yerinde oynar,hatta sagbekte bile oynadi..illa Xavi gibi ara pasi atip İniesta gibi adam gecmesini beklemedigimiz sürece Barisa positif sekilde bakabiliriz..unutmayalimki bu adam alman U21 milli takiminda oynadi,okadarda bos sayilmaz yani..eldekilerib kiymetini bilelim,bunu yapamiyorsak takimi elestirmeye hakkimiz olmaz..real ve barcayi izleriz ozaman anca..

    YanıtlaSil
  2. emre çolak'ın sivasspor maçında yokları oynamasının nedenisağ açıkta oynatılmasıydı.Zaten yetersiz fiziğinin üstüne pozisyon gereği 2'li mücadelenin çok yoğun olduğu kanatta oynatılınca çok silik göründü..Belki fiziğini geliştirince kanatlardada kullanılabileck bi oyuncu ,ama şimdi değil..

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir