Baros & Batdal Güzel Ama Ya Anıl Dilaver?

Baros ve Mehmet Batdal'ın dönüşleriyle beraber forvet konusunda sıkıntı yaşamayacağız gibi görünüyor. En azından kısa vadede, bir daha böylesine büyük sakatlıklar yaşanmazsa sezon sonuna kadar idare edebiliriz. Ama futbolda garanti konuşmakta güç, ne zaman tamam rahatladık desek olmadık sakatlıklarla karşılaşabiliyoruz. Hatırlayın geçen sezonu, Baros & Nonda rotasyonu harika giderken Baros'un sakatlığı takımın sezon boyunca bütün dengesini bozmuştu. Sistemden tutun, transfer politikasına kadar bütün depremin öncüsü Baros'un uzun süreli sakatlığıydı. Bu sezonda da Baros'un sezona sakat girmesi, Mehmet Batdal'ın da buna eklenmesi takımı yine sarsmasına rağmen geri dönülmez noktaya henüz gelmediğimizden durum vahim değil. Bir de geçtiğimiz sezon Kewell, forvet sıkıntısını çözmesine rağmen bu sezon onunda bu konuda iyi olmadığı ortada. Bu yüzden de Batdal'ın dönüşü çok önemli oldu. Şimdi önümüze daha rahat bakabiliyoruz ama mutlaka ligin devre arasında bir santrafor daha takviye edilmedi. Çünkü yarın ne olacağını kestirmek güç.

Yine de benim anlamadığım bir olay var. Galatasaray'ın A2 liginde kaliteli, genç forvetleri var. Bunların başında da Anıl Dilaver geliyor. Cem Sultan ve İbrahim Selen'i de listeye eklemek mümkün ama Anıl Dilaver şu an için önde. Bu futbolcu 20 yaşında ve A2 liginde forma giyiyor. Genç takımlardaki gol istatistikleri gayet iyi, potansiyeli yüksek ve Ümit Milli Takımda da forma giymeye başlamış bir futbolcu. Üstelik Raşit Çetiner kendisine 11'de şans veriyor ve Ümit Milli Takımın 11'ine baktığımızda da A2 liginden oynayan tek ismin Anıl Dilaver olduğunu görüyoruz. Üstelik bu futbolcuyu hazırlık kampında da denedik ve ben beğenmiştim ama kendisine şans bir türlü verilmiyor. Henüz hazır olmamasından, fizik yetersizliğe kadar birçok mazeret uydurmak mümkün ama Baros ve Batdal'ın yokluğunda da bu adamı 18'e bile almıyorsak sorun biraz da bizde demektir.

Rijkaard gelirken taraftarlarda oluşan en büyük heves artık genç futbolcularında mümkün olduğu kadar şans bulabileceği, hatta biraz daha ileriye gidip Xavi, Iniesta, Messi hayalleri kurulabileceğiydi. Geçen sürece baktığımızda ise Emre Çolak haricinde bir genç futbolcuya şans verdiğimiz söylenemez ve Emre Çolak'ın da ne kadar şans bulduğu tartışılır. Belki de kafasında tasarladığı bir yetenekte futbolcu görememiş olabilir ama alttan da futbolcuları mümkün olduğu kadar üst kademede kullanmak lazım. Mesela Aykut Kocaman bunu yapmaya başladı, çok genç isimler şans buluyorlar, hatta 18 yaşındaki Okan Alkan, Gökhan Gönül'ün yokluğunda formayı da kapıyordu. Aykut Kocaman da o bölgeye Bekir İrtegün'ü çekmeyi veya başka bir alternatif yaratmayı mutlaka biliyordur ama genç bir futbolcuyu kazanmak istedi.

Genç futbolcuyu en doğru şekilde kullanmak lazım, bu yüzden de Baros ve Batdal'ın yokluğunda Anıl Dilaver bu işi başarabilirdi. Kötü de oynasa ısrar etmeliyiz, sonuçta Kewell'ın bu sezonki santrafor performansı da ortada. En azından Karabük deplasmanında Anıl Dilaver'e şans vermek futbolcuya tecrübe, güven ve heyecan getirecekti. Genç futbolcuların A2 gibi liglerde geleceği noktada ortada, madem takımda şans bulamayacak o zaman kiralık formülü de devreye girer. Ama en doğru takıma, en doğru ortama. Serdar Eylik konusunda olduğu gibi. Orduspor forması giydiği 4-5 ayda ortada yoktu ve bu futbolcuyu kaybettik dedik ama bu sezon Denizlispor forması altında fırtınalar koparıyor ve gelecek için oldukça umutluyuz. Anıl Dilaver veya hangi potansiyelli genç varsa ona da bu ortam yaratılırsa doğru olacaktır.