
Geçen sezonu şampiyon olarak tamamlayan Bursaspor'un bu yıl öncelikli hedefinin tekrar şampiyonluktan ziyade zirve yarışında olması gerektiğini düşünenlerdenim. Zirve yarışında gereken istikrarı yakalamak, uzun vadede zaten Bursaspor'u istenilen düzeye getirir ve Ertuğrul Sağlam'ın da aslında buna yönelik bir tablo çizdiğini görüyoruz. Sizin Ertuğrul Sağlam ve Bursaspor ekseninde sezon başında koyduğunuz hedefler nelerdi ve takım şu sıralar bu hedeflerin neresinde?
Gökhan Sezer: Dedikleriniz, Bursaspor camiasının geneli tarafından da dillendirilen şeyler aslında. Bahsettiğiniz gibi öncelikle zirve yarışının daimi üyesi haline gelmeli Bursaspor, bu yönde adımlar atılmalı. Zirve yarışında kalıcı hale gelebilmek için de, sportif başarının yanında diğer atılımların da yapılması gerekiyor. Ertuğrul Sağlam ve yönetimin özellikle transfer politikasında izlediği yolun doğruluğu da tam bu noktada anlaşılıyor. Bursaspor, geçen sezonu şampiyon olarak tamamlamasından gelen geliri, Fair Play Ligi'ndeki şampiyonluğundan gelen geliri ve Şampiyonlar Ligi'ne ülkemizin tek katılımcısı olarak gitmesi sebebiyle gelen artı geliri pek tabii transfer döneminde 1-2 yıldız oyuncuya dökebilirdi ama bu yola başvurulmadı. Üstelik, belki bu yola başvurulsa bugün Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi'nde aldığı olumlu sonuçları konuşuyor olacaktık ama, gelecekteki Avrupa serüvenleri için bir Avrupa serüvenini feda edecek kadar cesaretli olmasını bildi Sağlam da, yönetim de.
Beklenti ve hedefler açısından ise şunu söyleyebilirim; Bursaspor için bu sezon bir nevi kendini ispat etme sezonu ve Bursaspor, şu ana kadar elde ettiği neticelerle geçen sezonki şampiyonluğunun 'cipsten çıkan bir bedava gibi' veya 'kola kapağını çevirdiğinde çıkan bedavaya denen şans' sayesinde gelmediğini kanıtlamıştır. Geriye tek birşey kalıyor, o da sezonun bitirebilecek olan en iyi yerde bitirilmesi ki o noktaya da uzak değiliz. Sezon başında, tıpkı önceki sezon şampiyon olup sonraki sezona şampiyonluk parolasıyla çıkmaktan başka derdi olmayan her takım gibi biz de bu beklentideydik ve ne mutlu bize ki hala o beklentiyi sıcak tutabiliyoruz.

Geçtiğimiz sezondan gelen harika bir iskelet kadro var, aslında en büyük transfer bu iskelet kadroyu korumak oldu. Ama Şampiyonlar Ligi göz önüne alındığında bu iskeletin üzerine birşeyler ekleme düşüncesi doğru olmasına rağmen beklenen hamlelerin gelmediğini düşünüyorum. Siz Bursaspor'un sezon başında yaptığı transferleri de göz önüne alarak, Bursaspor'ın Şampiyonlar Ligi performansını nasıl buldunuz? Denildiği gibi tecrübe olayı büyük etki mi yarattı yoksa başka etkenler mi var?
Gökhan Sezer: Bir önceki soruya verdiğim yanıt, bir nevi bu sorunun da yanıtı. Dediğim gibi, mevcut ve yeterli bir kasa olmasına rağmen bu kasayı 1-2 yıldız oyuncuca dökmeyi yeğlemedi ve bu sezonki Avrupa süreci için olmasa bile gelecek için doğru olanı yaptı.
Yapılan transferlere gelirsek eğer, Bursaspor'a bu konuda en çok eleştiri Nunez ve Steinert üzerinden geliyor. Ama, bu oyuncuların sözleşmelerine baktığınızda Bursaspor zate bu oyuncularla birer yıllık sözleşmeler imzaladı yani Bursaspor böyle bir durumun yaşanabileceğini öngörmüştü bir anlamda, denedi sadece. Steinert, geleceğin yıldızları arasında gösterilen ama ağır bir sakatlık geçirdiği için formunda olmayan bir oyuncu ve uyum sorununu da atlatabilmiş değil. Nunez'in ise kiloları başa bela... İnsua ise uyum sorununu yavaş yavaş atlatıyor ve gün geçtikçe verimliliği üst seviyeye çıkacaktır. Ancak, sorduğunuz sorunun asıl cevap beklediği husus, bu transferlerin Avrupa için yapılıp yapılmadığı. Bence de bu transferler Avrupa için yeterli transferler değildir çünkü Bursaspor'un Avrupa için bu sezon bir beklentisi yoktu zaten, bunun anlaşılması gerek.
Başarısızlık konusunda ise kısa ve öz bir yanıt vereceğim; Bursaspor'un ŞL'de yaşadığı en önemli sorun tecrübesizlik değil, tecrübesizin başarısız olacağına inandırılan kadronun bu sebepten ötürü yaşadığı cesaretsizliktir. Tecrübesizlik dolaylı etkendir.

İlk yarıyı genel olarak göz önüne aldığında, en beğendiğin, bu benim için hayal kırıklığı oldu dediğin ve beklentilerim dahilinde bir performans gösterdi dediğin {iyi veya kötü anlamda} Bursasporlu futbolcular kimler oldu?
Gökhan Sezer: En beğendiğim ve hatta Bursasor camiasında da herkesin en beğendiği oyuncu olduğun tahmin ettiğim futbolcumuz Batalla. Geçen sezon ara ara maestro koltuğuna oturan sihirbaz, bu sene o koltuktan inmeye niyetli değil. Harikalar yaratıyor, muazzam oynuyor.
Hayal kırıklığı ise ( herkesin görüşü sanırım bu konuda da ortak ) Vederson. Fenerbahçe'deki grafiğinin de altında seyrediyor çünkü.
Nunez ve Steinert'ten verim alınamasa da, zaten bilinmeyen ve muallakta olan oyuncular oldukları için bir hayal kırıklığı yaşatmadılar.
Ligin geneli anlamında da, Fenerbahçe'nin Stoch transferinden şu ana kadar beklediği verimi alamamasını hayretle izliyorum. Stoch ilk geldiğinde, Türkiye liglerinden Avrupa'nın büyük kulüplerine ihraç edilecek yeni bir futbolcu gözüyle bakıyordum kendisine ama daha tutmadı.

Volkan Şen ve Sercan Yıldırım her dönem transferin gözde futbolcuları. Sürekli isimleri üç büyükler için geçiyor ama Bursaspor'un da ısrarla bu futbolculardan vazgeçmeme politikası var. Sizce bu doğru bir politika mı yoksa zamanı geldiğinde artık bu futbolcuların önünü açmak daha doğru bir düşünce mi? Sonuçta Bursaspor'un zengin bir altyapısı var ve önemli olanın da gidenin yerini hemen doldurabilmek olduğunu düşünenlerdenim.
Gökhan Sezer: Sercan ve Volkan konusu, kulübün olduğu gibi bizim de üzerine konuşmaktan bıktığımız bir konu. Her sene her sene ve net açıklamalara rağmen spekülasyonlar dinmiyor ne yazık ki... Bir kere şunu herkesin anlaması lazım, Sercan ve Volkan öyle sıradan futbolcular değil, Galatasaray için Arda ne ise Bursaspor için de Sercan ve Volkan da o. Bizler de ve tabidir ki kulüpte belirli bir rakam verilmedikçe bu oyuncuların satılmamasından yana. Satılacaksa da, Avrupa'ya satılmasından...
Volkan'a Avrupa'dan da teklifler olduğu kulağımıza geliyor ( Schalke'den bahsediyorum ) mesela ama bakıyorsunuz; Schalke'nin verdiği yıllık ücret ülke içinden gelen tekliflerin bazılarının çok çok altında. Bu noktada, bu oyuncuların önünü Bursasor'un değil, diğer yerli kulüplerin tıkadığını düşünyorum çünkü kariyer yerine sıcak para ile kandırılmaya çalışılıyor bu oyuncular.
Bir de şu konuya değinmek lazım, Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı bir sezonda büyük kavramıyla ifade edilen kulüpler bu arenada değildiler. Bursasporlu ( gerçekten Bursasporlu ) olan oyuncular eğer bu kulüplere gitmek istedilerse geçmişte, büyük oldukları için değil, bu arenalarda kendilerin gösterme imkanı bulabilecekleri için gittiler ve o düzen şimdi ters-düz edildi.
Altaypı konusunda dediğiniz doğru, gidenin yeri doluyor. En net örnek, Volkan'ın alternatifi olarak takımda yer alan İsmail Haktan ve Serdar Aziz. Genelde Stepanov-İbrahim ikilisi arasından seçim yapmak durumunda kalan Sağlam'a, belki de son dönemde bu iki oyuncudan da iyi bir grafik çizen Serdar örneği sunuldu mesela. Herşeyden önce bir başarı ve büyük bir onur bu.
Ama bir de olayın şu yönü var ki '' altyapıda daha 2 yıllık işim var başkan '' diyerek idealistliğini gösteren insanlar, zaman kazanmak için bu camiaya küstürülmemeli.

Devre arası transfer döneminde Bursaspor'u nasıl bir transfer stratejisi bekliyor dersiniz? Sizce takım hangi mevkilere, hangi futbolcu profillerini transfer etmeli?
Gökhan Sezer: Ali Tandoğan'ın mevkiisine bir takviye yapılır diye tahmin ediyorum ve bu ismin Gençlerbirliği'nde forma giyen Orhan Şam olduğuna dair dedikodular dolaşıyor, ne derece doğrudur bilinmez. Forvete bir takviye yapılacağı da zaten yönetimce dillendirildi ve gelecek golcünün yapılı, Niang tarzı bir oyuncu olması gerekli ki Sercan'la tam uyumlu bir ikili hat oluşur o zaman. Top indiren, kafa toplarına hakim, son vuruşu iyi bir oyuncu ve hızlı atağa çıkabilen, pozisyon yaratabilen, tamamlayıcı özellikli ve birebirde eşsiz bir Sercan. Bu ikiliyi ligde kimse tutamaz.
Bu söylediklerimi okuyan çoğu insan '' yine abidik gubidik adamlar alacaklar, gerekli olan iyi ve yıldız transferleri yapmayacaklar anlaşılan '' diyebilir ama; yıldız alan değil, oyuncu alıp/yetiştirip onlarla yıldızlaşan kulüpler başarılı iken, Avrupa'da bir üst tur uğruna milyonlar akıtmak niye?
Güzel röpörtaj.
YanıtlaSil