Hagi ise farklı bir yol denedi, başarısızlığının da nedeni budur aslında. Misimovic gibisinden olaylar bir yana, takımı gençleştirmek adına atmadığı adımlar ve ligin devre arasında gerçekleşen transfer harekatından sonra beklenti yaratması. Elde Türkiye Kupası gibi bir imkan vardı ve ligde de gelinebilecek en iyi noktaya gelme durumu. Beklenti de yaratılırsa devamında gelen başarısızlıkta sizle de yollar ayrılmış olur.
Hagi'nin de kaybetme nedeni bu oldu işte. Culio, Kazım ve Stancu gibi isimlere kötü transferler diyemeyiz {gerçi Stancu'nun bonservisi çok uçurumdu}. Ama beklenti yaratmak kötü olandı ve takımın da iyiye gitme eğiliminden ziyade sürekli aşağıya düştüğünü gördük. Devamında gelen Bülent Ünder döneminde de farklı birşeyler olmadı gerçi. Aynı isimler oynamaya devam etti ama Galatasaray adının biraz hatırlanması neticesinde son haftalarda biraz toparlanıldı ve kümede kalmak gibi mevzuların konuşulduğu bir dönemde ligi bitirebilmeyi başardık.
Şunu da eklemeden geçemem, Bülent Ünder'in egosuna hayran kaldım. Insua benim sayemde yeniden Arjantin Milli Takım'ına çağrıldı, şu oyuncuyu parlattım, şu oyuncu kendini buldu gibi ifadeler. Hiçbiri olmadı aslında, yapılması gereken yine yapılmadı, doğru bir planlamayla daha iyi girebileceğimiz bir dönemin temellerini atmadık.
Hepsinin ötesinde ise biten Adnan Polat dönemi ve başlayan Ünal Aysal dönemi. Galatasaray adına atılabilecek son yıllardaki en iyi adım oldu. Kötüye gidişin vizyonla değiştirdiği yer, atılan en önemli adımdı aslında.
Enkaz bir durumdasınız, değişime ihtiyacınız var ve yeni bir felsefe gelmeli. Hepsinin ötesinde ise fazla sabrınız yok, zaten geçen üç sezon sizin adınıza çok kötü geçmiş. Dolayısıyla da Fatih Terim'i çağrıştıran bir ortamdaydık, Terim'in de gelmesi son derece doğru bir hamle oldu.Terim için şunu söylemeli. Geçmiş yıllardan gelen büyük bir başarı ve aynı şekilde başarısızlık var. Fatih Terim değişmişti aslında, ikinci döneminde bunu daha net gördük. Takım da istenilen düzeyden uzaklaştıkça daha agresif ve bu agresifliğin fazlasıyla zarar verdiği günleri gördük. O dönemin Terim'i taviz vermezdi, egoları üst düzeydeydi, dediğim dedik bir durumdaydı ve bu tablo da beraberinde başarısızlık getirdi. Kafalardaki sorularda buydu zaten, ilk döneminden ziyade ikinci dönemi konuşuldu ama Terim'in ayağının tozuyla söylediği ilk söz önemliydi. Geçmiş hatalarımızdan da ders aldık, yani yeni bir dönem başlıyor.
Öyle de olduğunu görüyoruz zaten. Terim'in geçmiş yıllardan gelen bütün iyi özelliklerinin yanında hatalarından da arındığını, daha pozitif, daha yapıcı ve yarattığı iyi imajın çok iyi yansıdığı bir takım ortamı. Son yıllarda kaybettiğimiz bütün doğrular geri geliyor, o takım havası, arkadaşlık ortamı ve Florya atmosferinin güzelliği.
Değişimin halkaları da mühim. Çok doğru bir transfer politikası izlendi. Şöyle düşünün, Geçmiş yıllara baktığımızda bu takımın en zayıf tarafı orta sahası ve savunmasıydı. Şu ana baktığımızda ise en güçlü yönün orta saha ve savunma olduğunu görüyoruz. Selçuk İnan, Melo, Ujfalusi, Semih Kaya'nın kazanılması gibi hamleler bizi daha üst noktaya çıkardı. Muslera ve Eboue'yi de eklemeli buna, hatta kendini yeniden bulmaya başlayan eski oyuncularımızı. Dolayısıyla da doğru bir takıö kimyası ortaya çıktı ve son haftalardaki yükselişle de beraber dört dörtlük bir görüntü var diyebilirim.
Bu sezona sallantıda başladık aslında, takımın doğru sistemi bulması çok uzun sürdü. 4-1-4-1 denendi uzun süre ama gol yollarında yaşanan organizasyon sıkıntısı büyüktü. Baros'la başlandı sezona, o formsuz bir dönem geçirdi, devamında Elmander'le beraber hücum anlamında çok daha iyi bir duruma geldik ama bu sistemle zor gol atıyorduk. Aynı zamanda futbolcuların yeriyle de çok oynadık, Eboue'den pay biçin bu duruma. Aynı şekilde Riera'nın beklenenden uzak olması da etkendi. Ama 4-4-2'ye geçişle beraber, ileride kurulan Elmander - Baros forvet hattı ve zaten çok daha iyiye doğru yol alan savunmanın gol yememe durumu, orta sahanın da özellikle hücum anlamındaki verimi Galatasaray'ın gol sıkıntısını da çözmesine yardımcı oldu, ligin de ilk yarısını 10 yıl aradan sonra lider bitirmemizi sağladı.Kısacası kötü başlayan ama iyi biten bir yıl. Daha güzeli ise 2012'e çok daha umutlu ve heyecanla bakmamız. Türk futbolunun düştüğü şu kötü durumdan sıyrılıp, çok doğru bir duruşla ayakta kalmamız da konuşulması gereken bir durum aslında...
Fatih Terim bu kadar övülüyor her yerde ama bence Fatih Terim bu kadar övülecek bir kişi değil. Düşünün; övülen tarafından konuşalım önce..
YanıtlaSil1) Mesela takıma yeni gençler kazandırmışmış. Kesinlikle katılmadığım bir durumdur bu tespit; Emre Çolak olsun Semih olsun zaten bilinen yetenekler ve hocamız bu arkadaşlara ne zaman formayı verdi?! Elinde oynatacak stoper ve sol kanat kalmadığında, yani tabiri caizse yumurta g..e dayandığında. Fakat bir önceki teknik direktörlere göre tabii ki formayı verip de almamış olması sadece diğer berbat anlayışa göre görece daha olumlu bir yanıdır Fatih Terim'in, ama sonuçta mecburiyetten!
2) Takımdaki arkadaşlık ortamı yerine geldi deniyor, yahu zaten bilinmiyor muydu bu takımdaki yerli oyuncuların gelen oyuncuları hizaya getirmek adına hizipçilik yaparak takımın huzurunu kaçırdıkları. Her yıl söylendi durdu bu adamlar takımdan gönderilsin diye ama yönetim naptı? Her yıl yeni gelen teknik direktörlere bu şansı vermedi ta ki Fatih Terim gelene kadar.. Sonra takımı o düzeltti deniyor, pes artık.
Sezon başında ısrarla kendinden önceki teknik adamların uyguladığı taktiğin benzerini uygulayan da bizim Fatih Terim, elinde oynatacak adam bulamadığı için sistemini değiştirmek zorunda kalıp daha iyi bir takım oluşuturan ama dikkatinizi çekmeli burası "tesadüfen" doğru sistemi bulan da Fatih Terim. Kısacası bu adama verilen imkanlar, bu yapılan transferlerle gelen oyuncular Rijkaard'a verilseydi ya da takımın huzuru kalmadığı durumda Skibbe gönderilmeyip pislik çıkaran adamlara kapı gösterilseydi durum buralara zaten gelmezdi. Skibbe'nin Eskişehirsporda neler yaptığını hepimiz gördük. Adam buna rağmen kaçtı ülkemizden gitti gene profesyonel insanların olduğu memleketine. Biz de kalkmışşız Fatih Terim şunu yaptı bunu yaptı, hadi canım sende yahu! Birileri artık kral çıplak demeli lütfen artık.
Fatih Terim değil midir bu takımda en çok savaşan ve en faydalı oyuncu olan Culo'yu Orduspor'a gönderen?! Tamam Melo iyi hoş tabii ama adam uzatmaları oynuyor zaten! Oynayamasa zatensonu gelecek! Verdiğin paraya değdi mi değse nolacak? Sakatlansa nolacak? Hiç kimse bu yanından ele almıyor olayı! gitsin 3,5 milyon çöpe! Sen kalk ona en büyük yıldızına vermediğin rakamı ver, e bir de oynayamasaydı... Burada yanlış anlaşılmak istemem ben Melo gibi takımda faydalı işler yapan bir oyuncunun takımda olmasından memnun değilim demiyorum ben bakış açısını elştiriyorum. Yoksa adam takır takır oynuyor ama ya oynayamasaydısı var bir de değil mi? Bana gmre Melo'nun bu performansının altında oynaması zaten bu transferi alır rezil ederdi ama UCUZ ATLATTILAR.
Neyse benim burada vurgulamak istediğim nokta şu değil; gereksiz riskler alma falan değil Fatih Terim'in yaptığı; FATİH TERİM KALİTELİ BİR TEKNİK ADAM DEĞİL! Bana kalırsa bir Skibbe ya da Rijkaard asla değil! Hatta yanından bile geçemez! Ama gelin görün medyada adam alınmış göklere çıkarılıyor. Sen ver Rijkaard'a BAM'lı ortasahayı, patlasın elinde adamın, sonra başarısız olsun o da servet gibilerinin hainlikleri yüzünden, başarısız ortasahanın da katkısıyla ama esas olarak hainlikler yüzünden! sonra Semih kiralanınca formda bir şekilde dönsün takıma ve Fatih Terim alsın onu yedek bekletsin biz servet ve gökhan zan'a sabredelim! Taa ki yumurta g..e dayanıncaya kadar.
Eboue ve Sabri olayına hiç girmedim bile. Zavallı Eboue resmen süründü abuk subuk yerlerde oynatılmaktan sırf Sabri onun yerinde oynuyor diye! Bir sağ kanat, bir sol kanat falan, bu adam sağ bek yahu! Sabri'den kötü mü bu adam, hani nerde Fatih Terim'in bahsedilen adaleti? Ama yok tabii ki takım lider olduğu için Türk milli takımını rezil etmiş ve başka iş bulamadığı için gelip Galatasaray'da antrenörlük yapan Fatih Terim çok yönlü bir teknik adam. vay canına bee...
G.Saray ın ilk yarı performansını değerlendirirken her görüşe saygı duymak gerekir.F.Terim i ağır eleştiren arkadaşımızın görüşlerinin tamamına katılmasamda çok haklı olduğu tespitleri olduğunuda söylemeliyim.Oncelıkle boşa geçen 3 senenın temel sebebi yanlış Rıjkaard tercihiydi.Rijkaard gibi çok büyük takımlarda çok büyük başarılar yaşamış artık ispatlayacakları hiçbirşeyi kalmayan hocalardan vazgeçmeliyiz.Rijkaard Türkiye yi tamamen bir kazanç kapısı olarak gören büyük bir hayal kırıklığıydı.Hagi gibi kendisi ile barışık olmayan karaktere,kişiliğe G.Saray markasını teslim etmek bir başka yönetim hatasıydı.Bülent Önder in kısa çalışma döneminde öylesıne garip uygulamalar ve demeçlerine şahit oldukki hala takım çalıştırmamasını yadırgamıyorum.Geriye dönüp baktığımızda G.Saray da son dönemlerde görev yapıp ta değerini bilmediğimzi iki ismi de anmadan geçemeyeceğim. Eric Gerets ve Skibbe.Özellikle Eric Gerets den nasıl vazgeçtik hala inanamıyorum. İlk yarının ardından gelelim G.Saray ve F.Terim e. Oncelıkle ılk yarıyı lider bitirmemiz bazı gerçekleri görmemize engel olmasın.Bu sene oluşturulan kadro birkaç hatalı isme rağmen genelde doğru tercihlerdir.Adsız arkadaşımızın tespitindeki gibi kiralık Melo asla bu parayı hak eden değerde bir futbolcu değil.F.Terim ın ısrarla aldırdığı klas ama ağır Riera ile kanatlardan hızlı atak yapmanın mümkün olmadığını gördük.Riera ve Melo nun beşte bir parasına oynayan Amrabat,Gravocki,Webo nun ligimize kattıkları değer ortada.Demek iyi araştırıldığında piyasada çok daha az paraya çok daha fazla verim alınacak birçok futbolcu varmış.Takıma en çok katkı yapan Elmander in F.Terin in değil bir önceki yönetimin tercihi olduğunu da hatırlayalım.Peki Terim başarılı mı.? Nasıl lider olduk.Öncelikle oynanan futbol bizi asla tatmim etmedi.G.Saray ın en büyük sorunu gol atamamak değil gol pozisyonu üretememek. Takımın orta sahası günümüz çağdaş tempolu prese dayalı çabuk hızlı özelliklere sahip futbolculardan değil tam aksine klas ama ağır Melo,Selçuk,Engin den oluşmakta.İki kanatda da yine son derece ağır ama klas Riera ve Kazım sürekli oynuyorsa bu takımın hızlı atak yapıp gol pozisyonu üretmesi mümkün değildir. İlk yarıda iyi kapanan, boş alan bırakmayan, bireysel hata yapmayan takımlar için G.Saray dan puan almak hiç zor olmadı.Hatta deplasmana gelen takımların kalecileri ligin en rahat maçlarını oynadılar.Biraz cesur olanlarda zaten bir puandan fazlasını aldı.İki gün sonra ligler başlayacak.Bu saydığım oyuncularla oluşan takımdan gümbür gümbür bir G.Saray sakın beklemeyin.Yine birçok maçta sıkıntı yaşanacak.Ligin oyuncu kalitesinden oluşan farktan belki bazı maçları bir kaç oyuncunun bireysel başarısı çevirecek ama asla 4 yıl üst üste şampiyon olan 2000 li yılların G.Saray ını seyredemeyeceğiz.Bu kesin.Ezeli rakiplerimiz F.Bahçe bunca sıkıntıya ve çok önemli oyuncularını kaybetmesine rağmen hala iki puan gerimizde.Beşiktaş gittikçe oturuyor ve hergün daha iyiye gidiyor.Bu durumda G.Saray ın yapması gereken daha çok pozisyon üreteceği hızlı tempolu bir oyun planını benimsemek.Elde o özelliklerde oyuncu olmadığına göre bu sistem devam edecek. Terim i çok beğenen bir taraftar değilim.Adsız arkadaşımız gibi bende Terim in ülkemizde hak ettiğinden fazla yüceltiği inancındayım.Ancak Terim in doğrularını da görmezden gelemeyiz.Terim kolay gol yiyen defansı H.Balta dışında tamamen değiştirerek takımın az gol yemesini sağladı.Eboue ve Melo yu oynayabilecekleri en doğru yere yerleştirerek en yüksek verimi aldı.Taraftarın sevgilisi savruk Baros un pek öyle umut bağlanacak oyuncu olmadığını görüp Elmander i ön plana çıkartarak takımın ilerde top tutmasını.Eskisi gibi takımla çok oynamadı.Kadro istikrarı sağladı.Çok güvendiği ve aldırdığı oyunculardan verim alamadığında vazgeçebileceğini gösterdi.İlk yarıda çok adil forma dağıtımı yaptı.Ligin ikinci yarısında gol sıkıntısının devam edeceğini varsayarak play off u bekleyeceğiz.G.Saray ve Terim için gerçek sınav play off.
YanıtlaSil