16 Nisan 2012 Pazartesi

Fenerbahçe 2-0 Trabzonspor, Süper Final Başlarken

Cristian gerçeği oluştu bu sezon ve çoğumuzun atladığı bir mevzu aslında. Hatta, Fenerbahçeliler de atlıyordu bu durumu, şimdilerde durumun farkındalar. Sezon başındaki bu kaos ortamı doğmamış olsaydı, bugün belki de Cristian gönderilmiş ve Fenerbahçe forması giymiyordu. O bölgeye daha iyi bir transfer düşüncesi vardı ama olaylar olunca, giden gitti ama o kaldı. Fenerbahçeliler de mutlaka iyiki kalmış diyorlardır, şu anki konumlarında Cristian'ın pozitif anlamda katkısı büyük. Hem asıl işi olan defansif kısımda, hem de ekstrası olan {onu özel kılan özellik} hücum anlamında. Attığı şutlar, pas tekniği gibi şeyler. Ön liberonuz böyle teknik olunca, Alex'i maç içerisinde rahatlatmanız makul kılınıyor ve pozitif bir durum bu.

Hep yaptığımız eleştiri aslında, Trabzonspor'da gidenlerin yeri asla dolmadı. Geçen sezona oranla Zokora faktörünü biraz ön plana çıkarıyoruz ve Burak Yılmaz'ın gerçekleştirdiği patlamayı. Ama verimli futbolcunuzu verimli tutmanın yollarını aramalısınız, yük bir futbolcunun üstündeyken onu bir noktada durdurabilirler. Fenerbahçe maçındaki Burak Yılmaz'ın görüntüsü sadece rakibin arkasına sarkmaya çalışan bir forvet gibi. Haxball'da ben de bu sistemde oynarım, gol atmak için ileride bekler ve arkaya sarkarım. Tutarsa eğer maçın adamı olurum ama tutmazsa da herkes beni beleşçi diye suçlar. Burak Yılmaz'ın görüntüsü buydu bugün, hep böyle oynuyor diye asla demiyorum. Aksine beğendiğim bir futbolcudur.

Sizin de b planınız yok, herşey Burak Yılmaz üzerine. O, Fenerbahçe savunmasının arasında kayboldu gitti. Böyle bir tabloda Colman'dan yaratıcılık beklersiniz ya da Alanzinho'nun dikine oynadığındaki slalom etkisini. Hiçbiri olmadı, otomatikman da hücum edemediniz. Fenerbahçe de bulduğu erken golün ardından, oyunun hakimi oldu ve 90 dakikayı fazla heyecan yaşamadan, sakin bir tempoda istediği gibi götürdü.

Gökhan Gönül'ün isteği ve temposu onlar adına öncelikli anahtar oldu. Rakibin sol tarafını felç ettiler. Cristian'ın ekstra işlerde aldığı sorumluluk, mücadele anlamında gösterdikleri hırs ve azim, tabii bir de Sow gibi bir gol ayağı. Rakibin de size ayak uyduramaması doğal olarak böyle bir skoru doğurdu ama son sezonlarda da Trabzonspor'un Saraçoğlu'nda hiç etki edemediği gerçeği var. Herkes orada Galatasaray'ın kazanamama serisinden konuşur ama bu da akıllara gelen bir durum. Trabzonspor, Saraçoğlu'nda futbol anlamında da varlık gösteremiyor. Maçta sizin kaleciniz {kaybetmenize rağmen} sizin adınıza maçın adamı oluyorsa zaten olay orada bitmiştir.

Netice olarak, 2. ile 3. arasındaki fark 8. Fenerbahçe moralli başladı, Trabzonspor'da ise işler zora girdi. Yarınki maçın da bazı kilitleri açacağını ve Süper Final'in şampiyonluk grubunun ilk 2 ve son iki şeklinde bölünebileceğine bir işaret olabileceğini söylemeliyiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir