Türk Futbolunun Görmezden Gelinen Gerçeği

Ünye'de oturuyorum ama Ünyespor'u çok da yakından takip edemiyorum. Babam, neredeyse her maç görevli olmasına rağmen, ben nedense gitmiyorum maçlara. O güzelim havalarda her maçı kaçırdım neredeyse, geçen sezon biraz olsun daha aktiftim ama bu sezon komple saldım sanki olayı. Bugün ise biraz farklılık olsun dedim, maça geleyim dedim. Onca güneşli havalarda maçlara gitmedim ama bu yağmur ve rüzgara rağmen babamla gittim maça, meğer birşeye işaretmiş bu gidiş.

Her iki takımda birbirinin rakibi, küme düşmemek adına müthiş bir mücadele var. Eyüpspor'a beraberlik bir derece yetebilir ama Ünyespor'un mutlaka kazanması gereken bir maçtı. İlk maçta da bir gerilim olmuş ama bu ölçüde değil. Maçın da önemi sebebiyle gergin olması zaten beklenen bir durumdu, böyle de oldu.

Ünyespor'un baskın ve hakim olduğu bir maç izledik. Topa hakim olan taraf onlardı ama pozisyon anlamında son 15 dakikaya kadar Ünyespor'un pozisyonunu sayamam. Eyüpspor ise beraberliğe gelmiş bu belli, işi fazlasıyla kontraya dayandırdılar ve başarılı da oldular. Etkili geldikleri anlar var bu yönde ama golü bulamadılar. Ünyespor ise son 15 dakikada yakaladığı baskı neticesinde 4 tane net pozisyon harcadı, Eyüpspor'un kalecisi Murat Şahin'in de tecrübe faktörünün altını bu anlamda çizelim.

Dediğim gibi, Eyüpspor beraberliğe gelmiş. Maçın sonunda top Ünyespor kalecisine geldi. Eyüpsporlu bir futbolcu ise {kusura bakmayın, fazla takip etmediğimden isim olarak pek bilmiyorum} kaleciye oyunu hızlı başlatmadı. Bu doğal olandır, hakem de düdüğü çaldı zaten. Oysa maçın sonuydu, top havadayken bitecekti zaten ama Eyüpspor'lu futbolcu böyle bir maç sonları geleneği denedi. Sonrasında da birden yere yattı, kendisine herhangi bir müdahale asla olmadı. Yerde kıvranırken, Ünyespor'lu isimler ayağa kalk gibisinden birşeyler yaptı, o an hakem düdüğü tekrar çaldı ve Ünyespor kaptanı Emrullah Kokoç geldi ve ''yerde yatmanın bir anlamı olmalı'' gibisinden, yerdeki futbolcuya bir tokat attı ve kırmızı kart gördü.

Bu doğal olan, o hırsla hak da veririm. Emrullah Kokoç kendine hakim olamadı. Aslında maçın geneline bakınca da maçın adamı aslında, şöyle diyeyim bir de. Ünyespor'un tutulan iki isminden biri o, kaliteli bir futbolcu ama bir futbolcunun hırsı gereği dayanamadığı nokta vardır. Hırsını doğru kullandığın sürece hırs kavramı doğru bir silah ama bazen tutamıyorsun kendini.

Sonra ise Ünyespor oyuna başladı derken bir pozisyon daha kaçırdı ve maç o an bitti. Cümbüş ise sonra başladı. Emrullah Kokoç, bir anda sahaya daldı, o yerde yatan oyuncuya zıplayıp bir yumruk attı, sonra saha karıştı ve herkes birbirine girdi. O an Emrullah Kokoç, önüne gelene vurmaya devam etti, en az 3 kişiyi devirdiğini ben gördüm derken saha içi en az 3-4 dakika müthiş bir kavgaya şahit oldu.

Sevindiğim nokta şuydu, rakip taraftar yoktu maçta. Yoksa işin taraftar boyutu olacaktı bir de. Gerçi sahaya atılan birkaç koltuk ve davul tokmağı vardı ama taraftar olaya fazla müdahil olmadı. Kavga futbolcular ve teknik heyet arasındaydı, devamında da herkes soyunma odasına girdi, biri hariç tabii.

Emrullah Kokoç, biraz daha sahada kaldı. Ağladı durdu, inanılmaz morali bozuldu. Otobüse bindiğinde de devam etti ağlaması derken, geçti gitti. Eyüpspor'lu futbolcular ise polise şikayetçi oldu, ifadeler alındı derken işin bir de adli boyutu doğdu. Benim hatam ise o anlarda herhangi bir fotoğraf veya video çekmemek oldu, olayı biraz daha detaylı şekilde sizlere anlatabilirdim.

Üzücü durum tabii. Emrullah Kokoç açısından da, Ünyespor açısından da. Cezalar çok büyük olacak, bu kaçınılmaz bir durum. Ağır tahrik neticesinde başlayan olaylar ama hırsa hakim olmak zorundasınız. Bu sayede ayakta kalabilir ve başarılı olabilirsiniz. Ben de canlı izlediğim bir maçta, hayatımda böyle bir olaya ilk defa şahit oldum ama keşke olmasaydım. İnanılmaz üzüldüm...