17 Nisan 2012 Salı

Günah Çıkarıyorum

Bazen, bir noktada etki edersiniz ve bu sizi uzun bir süre kalıcı kılar. Aydın Yılmaz da bu trene zamanında binenlerden. Tabii, Konyaspor maçında attığı o golün etkisinin bugünleri görmesinde etkisi yok ama zamanında yarattığı izlenimi hepimiz biliyoruz. Umut ışığı oldu bir anda, haliyle beklentileri de yukarı çekti ama istenilen düzeye ulaşamadığı her gün de en çok tepkiyi gören futbolculardan biri o oldu.

O tepkiyi veren isimlerden biri de benim. Hatta bir dönem, ''Aydın Yılmaz'ın torpili nereden geliyor acaba'' gibisinden, bugün düşündüğümde çok ağır şeyler bile söylemişim. Genç etkisi onun için de var aslında, algımızda çok uzun bir süre daha genç olarak kalacak ama 24 yaşına geldi ve genç değil yani, tecrübe şerbetini içmeye ufaktan başladığı yaşlar.

Her transfer dönemi, yazdık. ''Bu adam neden gönderilmiyor'' dedik. Yerli futbolcusu transferi ettik, neden takas etmedik dedik. Bunları yazdık, çünkü kendisini kanıtlamak adına gerçekten varlık gösteremedi. Sürekli sakatlıklar, fizik olarak güçsüz kalması, futbol anlamında üzerine birşeyler ekleyememesi gibi durumlar. Bir futbolcu bütün bunları yapamamasına rağmen neden hala Galatasaray formasını giyer, bu konu çok konuşuldu.

En son halka da zaten şu oldu. Necati Ateş transferinde Aydın Yılmaz veya o değerde bir isim sezon sonunda Antalyaspor'a verilecek maddesi vardı. ''Aydın Yılmaz neden şimdi değil de sezon sonu gönderilecek'' dedik ve bunu ''devre arasında kanat futbolcusu alınmayacak, yine mi Aydın Yılmaz'a kaldık'' gibi şeylere bağladık.

Haklıydık aslında, o gün bunları dedim diye pişman değilim, kimse de değildir. Aydın Yılmaz'ın kötülüğünü asla istemiyorduk, onun yükselmesi bizim için müthiş bir olay olur. Galatasaray'ın kendi evladı sonuçta, böyle futbolcuların bir şeyler yapması daha bir güzel oluyor.

İşin özü, inanmıyordum ben Aydın Yılmaz'a. Fatih Terim dahi onu kıvama getiremez dedim, Aydın Yılmaz'ı yeniden futbola döndürmek zor bir olaydı, kazanılması zor bir sınav diyelim. Fatih Terim için bile, düşüncem bu yöndeydi yani.

Ama Mersin İdman Yurdu maçının ardından, Fatih Terim çıkıp ''bana sezon sonuna kadar Aydın Yılmaz'ı kazanmak için süre verin'' dediğinde de sustum, oturdum yerime. Bekledim yani, pek inanmıyor olsam bile. Şu an gördüğüm görüntü ise şu, Aydın Yılmaz futbola döndü, beklediğimiz kıvama ulaşıyor, biraz geç kalmış olsa da. 24 yaşında, hala erken aslında, yukarıda tecrübe şerbetini ufaktan içmeye başladı desem bile. Kenardan giriyor, müthiş etki ediyor, hatta sana maç kazandırıyor.

Doğal olarak Fatih Terim neden Fatih Terim olduğunu bizlere tekrar tekrar kanıtlamış oluyor. Olmazsa olmaz yoktur benim için, Fatih Terim birşey diyorsa onu mutlaka başarır. İşin geldiği nokta budur yani, Aydın Yılmaz kazanılmıştır ve Kazım gitti diye ah vah ettiğimiz ortamda meğer Aydın Yılmaz'ı kazanmışız, bunu belirtmek gerekiyor. Haliyle de günah çıkarıyorum, bunu haketti Aydın Yılmaz.

Aydın Yılmaz'ın kazanılması, bu sezona yönelik benim adıma en çok konuşacağım durum olacak...

4 yorum:

  1. Ali Sami Yen'de çok sövüp saymışlıgım vardır kendisine. Aydın kardeş hakkını helal et.

    YanıtlaSil
  2. Önümüzdeki sene için de Serdar Eyilik ismi konuşuluyor , umarım daha fazla oyuncu kazanırız altyapımızdan .

    YanıtlaSil
  3. http://www.ligtv.com.tr/haber/aydina-dedim-ki
    1.48 den sonra bu işin sırrı hakkında ipuçları veriyor

    YanıtlaSil
  4. aslında aynı şekilde bir cevher daha var..fath terim onu 18 yasında ispanyaya karsı oynatmıstı..sımdı 21 yasında batuhan...onun da aklını futbola vermesini saglayacak bir vesile olsa

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir