19 Mart 2020 Perşembe

Sert tedbirler almak için beklemeye gerek yok, işin gittiği yer belli #evdekal


Ülke olarak iyiye gitmiyoruz. Açıklanan tedbirlere bakıyorum da, sosyal hayatla alakalı bir şey göremedim. Maçların ertelenmesini geçtim, sokağa çıkma yasağını konuşmamız gerekiyor. Olacakları az çok herkes görüyor. Yaşandı çünkü, acı tecrübe eden ülkeler burnumuzun dibinde. Peki biz sert tedbirler adına neden çok daha yüksek sayıdaki hasta sayısını bekliyoruz ki. Her gün hasta sayısı 2'ye katlıyor, maalesef vefat eden vatandaşlarımız var. Allah'tan sabır diliyorum.

Tedbirler açıklanırken hepiniz görmüşsünüzdür. Cumhurbaşkanı konuşurken, onu dinleyenler 1'er koltuk boşluk bırakarak oturuyordu. Kendileri adına bir tedbir almışlar. Söylemlerde de "mümkün olduğu kadar evden çıkmayın" var. Çıkmayalım da, özel sektör dinlemiyor. Çoğu insan işe gitmek zorunda, yoksa işsiz kalacak. Alınan ekonomik tedbirlerde mutlaka önemli noktalar var. Ama işe gitmek insanlarımız adına ya da sosyal hayat için ne gibi önlem aldık ki?

Çin ve Güney Kore örneğini ısrarla veriyorum. Çin bu işi aldığı sert tedbirlerle azalttı, hatta bitirme noktasında. Her şeyin başı Çin, orası doğru. Bu işler bittiğinde de sert yaptırımlar almaları gerektiğini düşünüyorum. Bugüne bakalım, olayların başladığı Wuhan'da korona virüs'den tedavi olan kişi sayısı 1'e düştü. Güney Kore'de ise her gün 900 - 1000 aralığında artan hasta sayısı 70'lere düştü. 50 milyon nüfustan bahsediyorum. Testleri arttırdılar ve bu işi kontrol altına aldılar. 

Açıklamalarda olabildiğince şeffaf olduğumuza inanıyorum. Sağlık Bakan'ının da iyi niyeti ve mücadelesinden asla şüphem yok. Tedbirler önemli ama İtalya örneği gibi olmamak adına iş halkta bitiyor. Türk halkını da sert önlemler almadan kontrol etmek zor. Sokağa çıkma yasağında bitiyor iş. Sert tedbirler almak için beklemeye gerek yok, işin gittiği yer belli. Biz ise Avrupa şu ana kadar ne yapıp işi kontrol altına alamadıysa, aynısını yapıyoruz. Bu yüzden de insanların aklında "İtalya gibi olursak düşüncesi" oluşuyor.

Sağlık çalışanlarının işi çok zor. Belli ki gün geçtikçe çok daha zorlaşacak. Yardımcı olmamız gerekiyor. İşe gitmek zorunda olanların yapacak bir şeyi yok da, zorunda olmayanlar mümkün olduğunca evde kalmalı. Hasta olanların çoğu bunu hissetmiyor bile. Semptom göstermiyorlar ama taşıyıcılar. Belli bir risk grubu var, belki de taşıdığımız bu virüs belki bize zarar vermeyecek ama çevremiz için tehlike arz edecek. Dikkatli olalım.

6 yorum:

  1. Her dediğine katılıyorum abi. Hatta senden daha öfkeliyim. Açıkçası virüs Türkiyeye gelene kadar Türkiye ciddi önlem alıyor veya Türkiye bu olaya hazırlıklı diye düşünüyordum. Bütün ümidim son kez Cumhurbaşkanındaydı. Fakat dün anladım ki biz hiçte hazırlıklı değilmişiz. Yaşlılara kolonya, büyük şirketlere maddi destek, avmler devam, ama küçük esnafı düşünen yok. Millete evde kal diyip uçak kdvsini %1 yaptık demek nasıl bir tezatlık ? Bu ülkede sadece büyük şirketler yok. Gariban esnaf da var. Üç dört işçisiyle hayatta kalmaya çalışan işçisine, kendisine kalandan çok para ödeyen esnaflar. Ne yazık ki hepsi göz ardı edilmiş durumda. Çok öfkeliyim.
    Kore örneği vermişsin, Kore olayı çok fazla test yaparken ve karantina işlemleri uygulayarak çözdü. Biz sıkı önlemler almak yerine hala "eğer bir oyuncunu pozitif çıkarsa ligler ertelenir" diyen bir bilim kurulu üyesinin sözlerine tutunmaya çalışıyoruz. Türkiye de insan hayatının bu kadar ucuz olduğunu zaten biliyordum ama bu umursamazlık fazla. Zaten kimse Dinlemiyor doğru düzgün. Herkes yine avmlerde. Akraba ziyaretlerinde. Virüs otuz bin insana bulaştıktan sonra çıkma yasağı koysan ne fayda? Hangi birine bakacaksın o saatten sonra ? Resmen fazia başka bir şey değil. Bile bile lades olacaz. Olay yine halkta bitiyor. Her şey sağlık bakanının ve halkın omuzlarında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de değiliz. Ekonomik anlamda da değiliz. Bu işin sonunda kazançlı biz çıkarız gibi düşünceler vardı ama sanki halkı sokakta bir başına bıraktık gibi ortam oluştu :(

      Sil
  2. Su anda tek konsantrasyonumuzu İtalya olmamaya harcamaliyiz. Hastanelerde kim yaşasın kim ölsün diye tercih yapmak zorunda kalıyorlar. Bu sayı Türkiye'de de yüz binleri geçecek gibi geliyor bana... Önemli olan sağlık alt yapısı nasıl. Yoksa özellikle yaşlılarımız için durum çok vahim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben x ülkelerle kıyas yaparak Türkiye'yi değerlendirmiyorum. Biz daha erken hareket ettik ama mutlaka açıklar verdik. Bu iş daha fazla testten ve sıkı tedbirlerden geçiyor.

      Sil
  3. Karantina olayındaki ihmal ile o şansı kaybettik. Normalde de hastane yatak sayısı ve yoğun bakım kapasitesi sorunumuz vardı zaten. Çözüm var aslinda ama niyet henüz o seviyede değil. Kamu hastane kapasitesi belli ancak özelde cok merkez var onlar kullanılabilir, adı konmayarak sıkı karantina bir nevi sokağa çıkma yasağı uygulayabilir kritik malzeme ve ürünlerde karne uygulanabilir. Bu hafta cok önemli. Evde kal diyorlar ama memurları işe getiriyorlar ozel sektör her zamanki gibi iki yüzlü esnaf tüccarımızda .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Test sayısı arttıkça bu sayı yükselecek. Yapacak bir şey yok. Bizim sokağa çıkma yasağı ile işi kontrol altına almamız lazım.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir