Öyle dönemler var ki, başarı olmazsa olmaz

35 yaşındayım, bu denli sönük geçen bir başkanlık yarışı hatırlamıyorum. Her 2 adaya baktığımda da bence zayıf kaldılar. Yine de kendilerine teşekkür etmek lazım. Kimse taşın altına elini koymazken, onlar aday oldular. Buna da büyük saygım var. Metin Öztürk özelinde düşündüğüm negatif noktaları yazdım. Eşref Hamamcıoğlu özelinde düşündüğüm negatif tarafları da yazayım. Biri "direkt başarı" derken, diğeri de "başarıyı satın almamalıyız" diyor.

Başarıyı satın almamalıyız doğru tanım aslında. Geçici çözümler ve işin sonunda o başarı gelmediğinde de enkazı büyük oluyor. Yine de öyle dönemler var ki, başarı olmazsa olmaz. Bu dönem olduğu gibi. Galatasaray uzun zamandır başarısız ve artık şampiyon olmak zorunda. Şu an elde satılabilecek futbolcular var. Doğru akılla da ciddi bir bütçe oluşturulabilir. Peki o isimlerin yeri kimlerle, nasıl dolacak? Nasıl bir düşünce içindesiniz.

Bu noktada da Cenk Ergün soru işareti. Cenk Ergün'ün sportif direktör olduğu dönemde, başarıyı satın almak adına çok ciddi bir transfer harekatı vardı. Bu harekatı da o yönetti. Bugün ise biraz daha acı vaat ediliyor? Bunu nasıl yönetecek? Taraftar başarı bekler. Galatasaray'ın sportif başarıdan ödün vermemesi gerekiyor. Eşref Hamamcıoğlu ise odak olarak "küçülmeyi" dile getirmiyor da, söylemleri oraya kayıyor.

Satarak başkanlık yapılır, bu kolay olan. Önemli nokta, temeli korumak ve onun üzerine kat çıkabilmek. Alıcısını bulursak Mecidiyeköy'deki binayı satacağız diyor. Bunun gibi söylemler yanlış. Orayı değerlendirmek ve kullanılabilecek hale getirmek gerekiyor. Değer katmanız lazım yani. Eşref Hamamcıoğlu da maalesef bu elektriği vermiyor. Metin Öztürk'ün söylemleri çelişkili olmasa, seçimi kazanır derdim. O söylemler, Eşref Hamamcıoğlu'na artı sağladı ama onun söylemlerinden de heyecan alamıyorum.