Mertens konusunu biraz daha açalım. Son dönem, kendi düşündüğüm 11'lere yazmazken, Galatasaray'ın mevcut formasyonu üzerinden hareket ettim. Alanyaspor karşısında, 4-4-2 gibi oynadık ve o rol Mertens'e uyuyordu. O da ilk 30 dakikadaki şahlanışın mimarıydı. Karagümrük karşısında yine 4-2-3-1'e dönüldü. O dönüşün, önceki 4-2-3-1'e göre farklılığı ise, biraz daha set oyunu oynamaya çalışmaktı.
İlk haftalardaki 4-2-3-1 biraz daha coşku ve tempo üzerine kuruluydu. Şimdi biraz daha set de oynamaya çalışılıyor. Belki de yeni yardımcı antrenör etkisidir, bilmiyorum. Hem 4-2-3-1 oynayıp, hem de sete yaklaşınca, Mertens'i 10 numara kullanmak çok doğru fikir olmayabiliyor. Mertens, eskiden kanat, sonrasında forvet özelliğini almıştı. Galatasaray'a da bence "forvet" özelliği üzerinden geldi. 2. forvet gibi kullanmak gerekiyor.
Kötü oynadığına inanmıyorum. Coşkusu ve aidiyeti yüksek, çabalıyor. Yaşına rağmen, mücadele ve preste de var. Çok hareketli, gole elinden geldiğince yaklaşmak istiyor. Yine de verilen rol onu rakip kaleden uzak tutabiliyor. Oraya yaklaştığında da, nefes yetmiyor işte. Galatasaray'ın en çok gol pozisyonuna giren ismidir belki. "Bitirememeyi" konuşurken de, ilk anacağımız isim oluyor. Oysa Mertens'in en önemli özelliği belki de bitiriciliğiydi.
Böylesine tecrübeli bir ismin, gol anında daha sakin kalmasını beklerim. Tecrübe yüksek çünkü, ayaklar niye titresin ki? En basit gol anında dahi, beklenmedik bir vuruş görebiliyoruz. Mertens gibi bir futbolcu için, daha sakin kalmalı demememiz lazım. 4-2-3-1'i set içerisinde oynamak isteyince de, forvetin arkasındaki rol, Mata'ya daha uygun. Oyun kurucu çünkü, özelliği o zaten. Mertens de bu tabloda biraz daha hamle oyuncusu oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder