Oğulcan Çağlayan'ın ilk Galatasaray dönemi, Bursaspor altyapısında oynadığı zamandaydı. Galatasaray'a transfer olmuş, 1-2 ay da altyapıda yer almış ama yetiştirme bedeliyle alakalı sorun çıkmıştı diye aklımda. O para verilmeyince, futbolcu da Gaziantepspor'a transfer oldu. Gaziantepspor, Kayserispor, Kayseri Erciyesspor, Gaziantep FK, Rizespor derken, Galatasaray'a transfer olacak elektriği vermedi aslında. Potansiyeldi de, kabuğunu hiçbir dönem kıramadı.
Galatasaray'a transferi biraz da "ya tutarsa" mantığı. Bonservisi elinde çoğu yerli için de bu uygulandı. Kimi tuttu, kimi tutmadı. Tabi biz o dönem "bonservissiz" diye biliyorduk. Sonrasındaki zararın tarifi yok. Rizespor ile arasında fesih davası oldu. Takımı opsiyonunu kullanmış, futbolcu kabul etmemiş. Bize de bu davadan bir şey çıkmaz diye sattılar. Rizespor'un Oğulcan Çağlayan için ödediği bonservis 1.2 milyon avro'ydu. O parayı bizden tahsil ettiler. Aradaki kur farkını siz hayal edin.
Rizespor'la da uzlaşma yolunu aramıştık. O uzlaşı içinde de, Yunus Akgün gibi isimlerin kiralık gidişi vardı. Neyse ki futbolcu kabul etmedi. Galatasaray ve Rizespor arasındaki gerilimin adımlarından biri de bu transferdi. Oğulcan Çağlayan'a dönersek, ilk sezonunda beklentimin ötesinde iş yaptı aslında. Forma bulması zor diye beklerken, ciddi anlamda rotasyonun parçası oldu, ilk 11 oynadığı ve iyi iş çıkardığı maçlar izledik. Trabzonspor deplasmanı gibi.
Çalışkan ve hareketli bir futbolcuydu. Yer yer kanat, yer yer direkt 9 numara gibi izledik. Bir noktada, Rizespor ile olan dava neticesinde oynamadığı dönem oldu. Sonrasında iyi etki gösteremedi. Asıl kırılma ise, İrfan Can Kahveci'nin gerçekleşmeyen transferi. Taylan Antalyalı'da olduğu gibi, Oğulcan Çağlayan'da da kırılma noktası budur. O yerli iskelet sağlanamayınca, bu futbolcular için hiçbir şey eskisi gibi olmadı. 2. sezonunu konuşmaya gerek yok, hayal kırıklığı devam etti. Okan Hoca da ilk geldiği dönem kampta gördü, doğal olarak kendisiyle devam etmedi.
Bonservissiz olsa, ne bekliyorduk ki ne aldık derdim. Yine iyi iş çıkardığı maçlara odaklanırdım. Bonservis ortaya çıkınca, Galatasaray'ın zararı büyük oldu. 14 yabancılı düzende, neden bu tarz yerlilerin peşinden koştuğumuzu bilmiyorum. Altyapıdan, bu kalitede futbolcu çıkaramadığın için sorun var aslında. Yapacak bir şey yok. Bursaspor altyapısından geleceği dönem transfer gerçekleşse, belki de başka bir hikaye izlerdik.
Kesinlikle bu öocuk için kırılma noktası uçk kurulundan ceza aldığı dönemdi öncesi sağ kanatta o zaman takımımızda eksik olan dinamizmi koyuyor hatta ayağıda fena değildi oynadıkça özgüven kazanıyor farklı bir seviyeye evrilebileceğinin hayalini kurduruyordu ama çocuğa sanırım 2 haftalık sakatlığının bile sonundan başlayacak şekilde ceza verdiler ve dönüşte bir daha eskisi gibi olamadı. Ben kendisinin hakkının yendiğini ve belkide o cezayı almasa bambaşka bir kariyeri olma durumu olabileceğini düşünüyorum.
YanıtlaSilHem o ceza, hem de İrfan Can Kahveci'nin gerçekleşmeyen transferi bana göre.
SilIyi oynayıp form tuttuğu dönemde ceza aldı ve oynamadı. Bence kötü oyuncu değildi ama ritmini kaybetti. Ptt 1. Ligde dahi 11 oynayamaz duruma geldi.Anadolu kulüplerinde yoluna devam eder. Yolu açık olsun.
YanıtlaSilAlternatif olmuştu, üzmüyordu. Sonrasını getiremedi, fena çakıldı.
Silolması gereken hikaye: emre akbaba 2 gol atıyor. ankara'da babel'in sırtına çarpıyor iptal yok. denizlispor maçında da penaltıyı kaçırmıyor. bu 2 gol sayesinde son haftaya eşit giriliyor. göztepe 1 bjk 2..
YanıtlaSilgs 2 malatya 1.. son anlar. yükleniyoruz. arkaya seken top bir vuruş ve goool oğulcan.. attığı golün benzeri. 3-1 şampiyon gs.. sezonun kahramanı oluyor olaylı transfer.. bjk yıkılıyor, fb şu adama tam sezon ceza aldıramadık diye kuduruyor. ligin ortalama oyuncularından oğulcan bir ömür anılacak bir konuma oturuyor.
Keşke öyle olsaydı tabi. Olabilirdi de :)
Sil