Bizi de bir korku kaplar, nasıl tutacağız diye

İlk 2 maçtaki Barış Alper Yılmaz temelli eleştirileri asla anlamıyordum. Kıyas kabul etmeyecek isimlerle adını yan yana anıyorlardı, garip garip istatistikleri öne sürüyorlardı. Lobi lobi diyorlar da, kendilerinden daha ala bir lobi grubu yok ama farkları denize yazı yazmaya çalışmalarıydı. Barış Alper Yılmaz'ın forvet oynayıp da etki edeceği maçlar olacaktı, bunu Galatasaray'da gösterdi. Portekiz maçı böyleydi mesela, erken dağıldık. Kim iyiydi ki o eleştiriliyordu? Gürcistan maçında ise forvette değil, kanatta oynamalıydı. Çekya karşısında sağ kanada geçti ve farkını ortaya koydu. Durdurulamaz ve daha önemlisi "kıyaslanamaz" bir fizik güç bu.

Gerçek 9 diyoruz da, kenardaki 9'lara güvenemiyoruz. Bu da Montella'ya yazan bir hata. Cenk Tosun, Çekya maçında golü atmış olabilir ama hala ayakta durmakta zorlanıyor. Tecrübesine güvenebiliriz. Bertuğ Yıldırım'ı ise pek düşüneceğimizi sanmıyorum. Semih Kılıçsoy için ise kendisi dahi "mevki" belirtemezken, gerçek 9 diyenleri anlamıyorum. Gerçek 9 da, Beşiktaş niye forvet transferi kovalıyor? O iddialı isimler, arkasına yedek olarak mı düşünülüyor? Henüz bu seviye için erken demiştim. Hala da bu görüşteyim. Süre alacağını düşünmüyordum, öyle de oldu. Bu uğurda da Can Uzun ve Oğuz Aydın gibi gerçek anlamda hak etmiş futbolcular dışarıda kaldı.

Barış Alper Yılmaz'ı kanada atmak "seyri" tayin ediyor. Şampiyonlar Ligi'nde yaptıklarını gördük. Euro 2024'te de seviyeyi düşürmeden devam etti. İlk yarıda kaç kez boş koşu gösterdi sayamadım ama ısrarla top atılmadı. Arda Güler çok fazla zorladı ve bireysel hareket etti. Barış Alper Yılmaz bu işi ilk yarıda da bitirebilirdi. 2. yarının başında Kaan Ayhan'ın oyuna girişi, merkezde pas trafiğini düzeltti. Barış Alper Yılmaz da koşu göstermeyi bırakıp, orta saha çizgisine kadar gelip top almaya ve kanadını sürüklemeye başladı. Çizgi üzerinden girip, içeri çıkardığı toplar değil sadece. Orta sahanın merkezinde, değme 10 numara gibi attığı paslar da var.

Kaç kez al da at dedi yani. Arda Güler ve Kenan Yıldız o kadar kötü durumdaydı ki, olası bir asist rekoru engellenmiş oldu. Bu fizik gücü forvette "stoperlerin kucağında" bırakmamak lazım. Rakibin favori olduğu ve alanın açılacağı ortamda forvet etkisi de büyür. Yine de etkili olacağı yer kanattır. Özellikle de sağ taraf. Sola kayınca iş biraz daha tekniğe bakıyor. Kat eder, yine durdurulamaz ama sağ kanattaki etkisi de bambaşka. Barış Alper Yılmaz üzerinden algı üretmeye çalışanlar da, ceketlerinin önlerini iliklemiş ve saygı duruşuna geçmiştir. Bizi de bir korku kaplar, "nasıl tutacağız" diye. En fazla 6 ay daha tutabiliriz. Şampiyonlar Ligi'nde boy gösterir, piyasayı iyiden iyiye parlatır ve gider. Tutamayız.