21 Ekim 2009 Çarşamba

Gönlümden Geçen Futbol Elçileri {Gheorghe Hagi}

Serap Gönlümden Geçen Futbol Elçileri yazı dizisinde ilk olarak Giggs'i yazdı. Giggs benimde büyük saygı duyduğum bir futbolcu ama Britanya adasından yetişen futbolculara ve takımlara karşı bir sıcaklığım yok. Aslında bu yazı dizisini Serap devam ettirecek ama bende ara ara sevdiğim isimleri yazmaya çalışacağım. Geçtiğimiz gün Hagi'yi Trabzonspor maçında tribünde, NTV'de ekranda görünce çok heyecanlandım. Tartışmasız olarak sadece Galatasaray'ın değil Dünya futbolunun en büyük futbolcularından birisidir. 31 yaşında Galatasaray'a transfer olduğunda herkes onu yaşından ötürü çok fazla eleştirmişti ama Hagi yaptıklarıyla, bıraktığı izlerle, bizlere yaşattıklarıyla sadece Galatasaray'lıların değil futbola objektif bakmasını bilen bütün Türk futbolseverlere inanılmaz hatıralar yaşattı. Bence bu yazı dizisinde ilk yazımı Hagi'ye adamak istedim.

Futbola Başlama ve Isınma Dönemi

Hagi'nin futbolu tanıması aslında 6 yaşında annesinin ona aldığı futbol topuyla başlar. Hagi bundan sonra futbolu sevmeye başlamıştır ve Balkanlar tarihinin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olacaktır. Josif Bukossi onu Farul Köstence'nin genç takımına alır ve Hagi burada futbol oynamaya başlar. Hatta burada oynamaya başlamasının hikayesi de ilginçtir. Kale arkasında top toplarken kaçan toplarla önce hareketler yapar sonra ise sahaya gönderirdi. Bunu gören antrenör Bukossi ise Hagi'yi takıma alır. Hagi her zaman Bukossi'nin futbol hayatında çok büyük payı olduğunu dile getirmiştir. Balint Belodedici ve Popescu'da Hagi'nin bu takımda en yakın arkadaşlarıdır. Hatta Popescu ve Hagi bacanak olmuşlardır ve arkadaşlıklarını çok daha ileriye taşımışlardır. Sonrasında bu iki futbolcu Galatasaray'da da yan yana oynayacaklar ve efsaneler arasına adlarını yazdıracaklardır. Hagi 1979-80 sezonunda Farul Köstence'nin lisanslı futbolcusu olarak profesyonelliğe ilk adımını atmıştır.

1983 yılında ise Hagi üniversite sınavlarına gidebilmek için Universitatea Craiova ile sözleşme imzalamıştır. Bu haberi Çavuşevsku'nun oğlu Nicu öğrenince onu hemen Sportul Studentesc'e transfer eder. O zamanlar Çavuşevsku'nun Romanya'sı çok ilginç bir ülkedir. Askeri rejimin katı kuralları etrafında insanlar istediklerini yapamıyorlardı ve Hagi'de futbol hayatına kendisi yön veremiyordu. Sportul Studentesc'de Hagi mükemmel bir performans ortaya koyunca Çavuşesku'nun en büyük oğlu Valentin onu ordunun takımı olan Steaua Bükreş'e transfer eder. Sanki Osmanlı döneminde kardeşlerin taht mücadelesi gibi Çavuşesku'nun çocukları arasında da büyük bir rekabet vardı. Hagi'de bu rekabetin bir parçası olmuştu ama Steaua Bükreş onun adını Dünya'ya tanıttığı kulüp olacaktır. Hagi Steaua Bükreş işe birlikte 1987 yılında Avrupa Süper Kupası, 3 kere Romanya Lig Şampiyonluğu, 2 kere de Romanya Lig Kupası şampiyonluğu yaşamıştır. Ayrıca 1989 yılında Steaua Bükreş Şampiyon Kulüpler Kupası'nda final oynarken Hagi'de kadronun en önemli parçalarından birisiydi. Yarı finalde de Galatasaray'ı elemişlerdi.

Real Madrid, Brescia ve Barcelona

Hagi gösterdiği mükemmel performans neticesinde 1990 yılında o zamanların rekor ücreti olan 4 milyon dolara Real Madrid'e transfer oldu. Bu kulüpte Toschack ve Antiç gibi teknik adamlarla çalışmasına rağmen bu hocalarla hiçbir zaman yıldızı barışmadı. Hatta Toschack ile tartışmaları meşhurdur. Sonraki yıllar Toschack Beşiktaş'ın başına geldiğinde Hagi Galatasaray formasıyla Toschack ile karşı karşıya gelecektir. Real Madrid'de forma giyerken Toschack görevden alındığında Hagi bu konuyla ilgili '' Üzülmek mi niye üzüleyim, babam değil ki'' sözlerini söylemiştir. Hagi Real Madrid'de hiç şampiyonluk yaşayamayınca ve takımda mutlu olmayınca Lucescu'nun çalıştırdığı Brescia'ya transfer olmuştur. Lucescu Hagi'yi ilk kez Milli Takım'a çağıran teknik direktördür. Yalnız Brescia'da da ilk sezonunda takım küme düşmüştür ve kendisine gelen onca transfer teklifine karşın Hagi kendisi için kaçtı denmemesi için büyük bir vefa örneği göstererek takımda kalmıştır. Yalnız 1994 Dünya Kupası'nda gösterdiği mükemmel performanstan ötürü Barcelona onu transfer etmiştir. Barcelona'da 2 sezon oynayan Hagi'nin yıldızı Cruyff ile yıldızı barışmamıştır ve 31 yaşına gelmiştir. Artık futbolla ilişkisi kesildi ve para için Meksika'ya giderken futbol tarihinde en büyük patlamayı yapmış olduğu kulüp Galatasaray ile yolları kesişecektir.

Hagi ve Galatasaray

Hikayenin aslında bizim için bölümü şimdi başlıyor. Hagi Galatasaray'a transfer olduğunda 31 yaşındaydı ve yaşından ötürü transfer olduğunda büyük eleştirilere maruz kalmıştı. Galatasaray Fatih Terim'le birlikte yeniden yapılanmaya giriyordu ve bu yapılanmada Fatih Terim'in saha içerisinde en büyük kozu olmuştur. 5 sezon boyunca oynadığı Galatasaray'da 4 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu, 1997 yılında Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu, Uefa Kupası ve Süper Kupa sevinçleri yaşamıştır. Bu büyük başarılarda, o dönemde oluşturulan jenerasyonda ve Türk futbolu adına belli devrimlerin yapılmasında Hagi'nin payı çok büyük olmuştur. Hagi Galatasaray formasında 132 maçta 59 gole imza atmıştır. Yaptığı asistleri, tek başına kazandırdığı maçları saymıyorum bile. 10 numaranın Metin Oktay'dan bu yana bir futbolcuya bu kadar yakıştığı pek görülmemiştir. 10 numaranın Galatasaray'da kutsal olmasında Hagi'nin payı büyüktür. 36 yaşına geldiğinde Hagi artık futbolu bırakmıştır ve Galatasaray onun formasını bir sonraki sezon müzeye kaldırmıştır.

Milli Takım Kariyeri

Hagi ilk olarak 18 yaşında Lucescu döneminde Romanya Milli Takım formasıyla tanışmıştır. 125 kez terlettiği Milli Takım formasıyla 35 gole imza atmıştır. 1984, 1996 ve 2000 yıllarında üç kez Avrupa Şampiyonası ve 1990,1994 ve 1998 yıllarında ise üç kez Dünya Kupası'nda forma giymiştir. Hagi bir ara Milli Takım'ı bırakmasına rağmen gelen ısrarlar üzerine Euro 2000 öncesinde Milli Takım'a geri dönmüştür. Hagi'nin Kalpatların Maradonası olarak ilan edilmesinde Hagi'nin Milli Takım'da gösterdiği başarıların büyük rolü olmuştur. Özellikle 1994 Dünya Kupası'nda yaptıkları hala akıllardadır.

Teknik Direktörlük Kariyeri

Hagi futbolu bıraktığında apar topar Romanya Milli Takım'ının başına getirilmiştir. Büyük tecrübe olmasına karşın hiç teknik direktörlük tecrübesi olmayan olan Hagi 2002 Dünya Kupası için baraj maçlarında takımını Dünya Kupası'na çıkaramayınca istifa etti. Sonrasında 2003 yılında Bursaspor'un teknik direktörlüğüne getirildi. Yalnız Bursaspor'a istenileni veremeyince görevine son verildi. Aslında Hagi Bursaspor'da yeniden yapılanma peşindeydi. Kurduğu kadroya birçok Romanya'lı futbolcular getirmişti ve oynattığı futbola baktığımda Bursaspor daha iyi olabilirdi. Ama skora dayalı anlayış olduğu için Hagi'nin görevine son verilmişti. Hagi Bursaspor'dan ayrıldıktan birkaç ay sonra Fatih Terim'in istifa ettiği Galatasaray'ın başına getirildi. Geldiği yarım devrede zaten kötü durumda olan Galatasaray'da sezonu daha fazla kayıpsız tamamladı. Ondan sonraki sezon Avrupa Kupaları'na katılma hakkı sağlayamadığımız için sadece lige odaklandık ve o sezon ligi 3. tamamladık. Ama çok yakın şampiyonluk yarışı geçmişti ve Hagi'nin o kadroyla başarısız olduğunu düşünmüyordum. Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe karşısında 5-1'lik aldığımız skor unutulmazdı. Dana sonra Romanya'da Timişora ve eski kulübü Steaua Bükreş'te de forma giydi. Hagi'nin kısa ama kısıtlı imkanlar içinde çok da kötü bir teknik adamlık kariyeri geçmemişti. Bugünlerde ise Hagi'nin başkanlık yaptığı bir Romanya kulübü var ve Hagi akademinin başında genç futbolcularla ilgileniyor.

Gönlümden Geçen Futbol Elçisi; Hagi

Ben yazmaya çalıştım ama bu kariyeri benden daha iyi yazacak kalemler mutlaka vardır. Ben kafamdan geçenleri yazmaya çalıştım. Eğer böyle bir yazı dizisine katkım olacaksa bunu mutlaka Hagi ile başlatmalıydım. 1996'lı yıllar benim futbol manyağı olmaya başladığım zamanlara denk geliyor. O zamanlar 9-10 yaşlarındaydım ve Galatasaray sevgimin doruk noktasına çıkmaya başladığı zamanlardı. Hagi'nin de benim için önemi bu yüzden çok büyüktür. Ben hayatım boyunca sürekli Galatasaray'ın başarılı olmasına alıştım. 3-4 yaşımdan itibaren Galatasaray'lı olduğumu çok iyi hatırlıyorum. Eskiden futbolun çok daha zevkli olduğunu söyleyebilirim. Bize bu tadı yaşatanların başında da Hagi geliyordu. Hagi'nin mesafe tanımayan şutları, 39 numara ayağıyla yaptıkları, frikikleri, oyun zekası, karakteri, profesyonelliği, kazandırdığı maçlar, gelen kupalarla bizlerin hayatında önemli bir kesit olmuştur. Günümüzde Alex'le falan kıyaslanıyor ama Türkiye içerisinde Hagi'yi kıyaslayacak bir futbolcu daha bulamıyorum. Hagi sadece futbol zekası ve karakteriyle heykeli dikilecek futbolcuydu. Atletico Bilbao'ya attığı son dakika golünü hatırlayın yeter diyorum.

Galatasaray'ın belki daha önce kurulan ama Fatih Terim'in gelmesinin ardından zirveye doğru ulaşan jenerasyonun yetişmesinde, genç futbolcuların kendisini bulmasında Hagi'nin saha içerisindeki liderliğinin payı büyük olmuştur. Onun futbolculuk döneminde aynı takımda oynayan bütün futbolcuların çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Ülkemize gelen çoğu yabancı futbolcu senelerce burada oynamasına rağmen ağızlarından bir türlü Türkçe kelime duyamayız ama Hagi gibi bir futbolcu daha geldiği ilk sezonun ardından Türkçe konuşmaya başlamıştır ve bugün hala çok iyi Türkçe konuşabilmektedir. Türkiye'ye de sık sık geldiğini görüyoruz. Türkiye ve Galatasaray'a böyle bağlı bir futbolcuyu biz göklere çıkarmayalım da kimi çıkaralım. Hagi'nin futbolu bıraktığını açıkladığında çok üzülmüştüm. Hatırlıyorum Trabzonspor karşılaşmasının sonrasıydı ve basın toplantısında bunu söylemişti. Gerçi çok önceden futbolu bırakacağını açıklamıştı ama Hagi 50 yaşına kadar futbol oynasa ben razıydım. Çok şanslıyım ki Hagi'yi futbol oynarken hem de en iyi zamanlarında izleme şansı buldum ve bir Galatasaray'lı olarak gurur duyuyorum ki Hagi Galatasaray'da futbol oynadı ve efsane oldu.

1 yorum:

  1. cok güzel bi' yazı olmuş,teşekkürler... ayrıca son bölüme katılıyorum.
    ben ne yazık ki tam olarak yetişemedim Hagi'ye ama Galatasaray'ı ve Hagi'yi hep büyük başarılarla,efsane olarak hatırlıyorum...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir