Ben kendimi bildim bileli bu ülkenin en iyi yüzücüsü Derya Büyükuncu olmuştur. Kendisi genellikle böyle kısa kulvar yarışlarında iyi dereceler elde eder ve ülkemizi gururlandırır. Uzun kulvar yarışlarında ise Derya Büyükuncu'nun çok iyi derecelerine hiç rastlamadım. Bildiğiniz gibi normal yüzme yarışları 50 metrelik havuzlarda yapılıyor. Kısa kulvar yarışları ise 25 metrelik havuzlarda gerçekleştiriliyor. Kısa kulvar yarışlarını bir nevi salon atletizm şampiyonalarına benzetebiliriz. Salon atletizm şampiyonalarında Dünya şampiyonu olsan bile Dünya'daki popülerlik oranın fazla gelişmez ve insanlar orayı çok fazla takip etmez. Derya Büyükuncu'da kısa kulvarda iddialı bir yüzücü olduğu için bu yüzden Dünya'da fazla tanınmıyor. Ama Türkiye bu sporda o kadar gerilerdeki Derya Büyükuncu'yu gözümüzde bir Dünya starı yapabiliyoruz. Derya Büyükuncu bugün 33 yaşına gelmesine rağmen hala başarıyla yarışıyor ve ülkemizin en tanınan, en kaliteli yüzücüsü durumundadır. Yıllardır Galatasaray kulübünde yarışıyor ve ülkemizde yüzme sporunu getirebildiği nokta ancak bu kadar oldu. Çünkü ülkemizde bu sporun gelişmesine yönelik bir çalışma yok.Derya Büyükuncu, İstanbul'da yapılan Kısa Kulvar Avrupa Şampiyonası'nda 5. oldu. 200 metre yarışmasında yaptığı 1.51.08 derece ile Türkiye rekorunu kırdı ve madalya için göz kırpıyordu. Ama finalde 1.51.54 yapabildi. Madalya alan sporculara baktığımda üç yüzücünün 1.50 nin altında yüzdüğünü görüyorum. Derya Büyükuncu'nun finalde yüzmesi ve 5. olması bana göre büyük başarıdır. 33 yaşına gelmesine rağmen hala rekorlar kırabiliyor ve bu tip yarışlarda madalya şansını sürdürüyor. Bugün ülkemizde yüzme sporu çok gerilerde olduğu için Derya Büyükuncu'ya şükranlarımızı sunmayı sürekli unutuyoruz. Çünkü elindeki imkanlarla yüzme sporunu götürebildiği kadar ileri götürüyor. Ama Michael Phelps bile Türk olsa hiç imkan verilmeden bu sporu ülkemizde getireceği nokta bir yere kadardır.
çok doğru bir tespit katılıyorum.
YanıtlaSilBurak eski bir yüzücü olarak neden ileri gidemiyoruz söyliyeyim mi? çok manidar gibi görünsede oldukça ironik bir hadiseden bahsedeceğim. BDK'da her yaz sonu sporcular yaş gruplarına göre yarıştırılıyor. Yalnız bizim antrenör İzmir'e bone gözlük satmaya gitmiş :D olacak işmi şimdi bu. Ne küfür etsem az Sertaç denilen o puşta. Sonra gelip kafamıza siz yüzmüyorsunuz diye tahta atardı. Ulan şerefsiz biz yüzerken sen yoktunki sen varken lakayık olmayayım. Sonuçta daha ergenliğe girmemiş çocuklardık bu olay yaşanırken. Tabi çıkmaz aramızdan yüzücü. Beni eğitecek adam yarışlar yapılırken benim yanımda olmayacak sonra gelip benden kendi disiplinine uymamı isteyecek :) dedim ya o zaman çocuğuz biz. Ağaç yaşken eğilir.
YanıtlaSil