Bülent Tulun'u Lig Tv'den izlerken bir tespitini çok yerinde buldum. Avustralyalıların kanında mı var bilmiyorum ama dedi son derece düzgün, profesyonel insanlar oluyorlar dedi. Bu söylemi bence son derece doğru. Harry Kewell'a bakınca bu futbolcu sadece Galatasaraylıların değil futbolu seviyorum diyen çoğu kesimin çok sevdiği bir isim. Futbolculuğuna hayran olan da var, insanlığına hayran olan da var. Ben aslında fanatizm duygularımı katarsam Kewell'ı Leeds United eşleşmeleri zamanında sevmezdim. Tabii çocukluk zamanlarım fanatizmin doruklarında olduğum zamanlar. Galatasaray - Leeds United eşleşmesinde yaşanan olaylardan falan sonra rakibin en iyi futbolcusunu sevmem beklenemez ve o zamanlardan kalan bir antipati vardı. Ama Liverpool yılları, benim büyümem falan derken bir Kewell sevgisi başladı ve bu sevgi Kewell'ın Galatasaray'a gelmesi ile beraber zirve yaptı. Şu an Galatasaray forması altında en çok sevdiğin {gelmiş geçmiş} yabancı futbolcu kim deseler direk Kewell'ı gösteririm. Üstelik taptığım insan Hagi falan bu sıralamaya dahil. Kewell'a bakıyorum, takım stoper sıkıntısı yaşıyor ve ortaya çıkıp ben stoper oynayabilirim diyor. Sakatlanma pahasına kendini çok zorluyor, sezon sonu sözleşmesi bitmesine rağmen sanki kulübe 40 yıl bağlı kalmışçasına mücadele ediyor. Aslında Kewell sempatisini şöyle açıklamak lazım. Bu sezon Fenerbahçe - Galatasaray derbisinde doğal olarak çoğu Galatasaray'lı futbolcuya küfürler edildi. Ali Sami Yen'de de Fenerbahçe'li futbolculara ediliyor. Ama Şükrü Saraçoğlu'nda Kewell'a söylenen bir kötü kelime işitmedim. Bu da Kewell'ın hangi noktada olduğuna bir örnek.
Aynı durum Lucas Neill için de geçerli. Takıma katılalı iki ay olmasına rağmen verdiği katkı inanılmaz. Bir anda takıma uyum sağladı, sisteme uydu ve Galatasaray'ın dökülen savunmasını toparlayan isim oldu. Tabii bu işin teknik kısmı. Bir de olayın profesyonellik durumu var. Kayserispor maçında Makukula ile mücadelesini düşünün. Maçın başlarında biraz gerilim oldu ama maçın içerisinde bu gerilim azaldı ve ikili arasında müthiş mücadele gördük. Maç sonunda ise bu iki isim el sıkıştı. Aynı şekilde Neill, Galatasaray'ın kaybettiği maçlarda bile gidiyor rakibini tebrik ediyor. Futboluna falan zaten söylenecek kelime bulamıyorum. Yani demek istediğim bu Avustralyalılar ilginç insanlar. Yaşayışlarına, profesyonel duruşlarına resmen hayran kaldım. Umarım Kewell ve Neill'i Türkiye sınırlarında daha çok görme imkanı buluruz.
18 Mart 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder