CEV Kupasında oynanan finalin büyük bir başarı öyküsü olduğunu düşünüyorum. Mütevazı ama bir plan dahilinde hareket edilen gelinen yılların getirisi. Voleybol şubesini genel olarak ele aldığımızda da Galatasaray'ın yüz akı şubelerinden biri. CEV Kupası'nda kazanılan 2.'liği ve bu yapıyı Kerem Övet bizler için anlattı.
Yakın geçmişte kadın voleybol takımını ağırlıklı olarak konuşuyorduk. Bir türlü finali yapamasalar da bir plan dahilinde geldikleri nokta önemliydi. Erkek voleybol takımı için de bu geçerli. Mütevazı ama güçlü bir plan var ve her geçen dönem daha da üzerine koyuyorlar. Sen bu süreci nasıl değerlendiriyorsun?
Kerem Övet: Aslında senin de söylediğin gibi bu başarının perde
arkası çok daha eskiye dayanıyor. Yalçın Orhon’dan
başlayıp sonraki yönetimlerde Mehmet Cibara ve Ali
Yüce’yle devam eden şimdi ise Okan Böke’nin
başarıyla yürüttüğü bir şube. Bunun yanında yönetimler
üstü şubeye bağlı profesyonel kadrolar yetiştirme
anlamında da çok başarılı bir şube. Ancak tabii burada
başarı kelimesinin altını da doldurmak gerekiyor. Son
10 yılda Galatasaray voleybolda 2 kez Şampiyonlar
Ligi yarı finali, 2 kez CEV Cup finali ve 1 kez de Cev
Cup yarı finali gördüğü halde henüz hiçbir kupa
alamadı. Yerel liglerde de final oynama başarısı
dışında elle tutulur hiçbir şey yok. Peki neden başarılı
diyoruz? Bunu söylememizin sebebi yapılan yatırımın
birkaç sene haricinde çok düşük olması ve buna
karşılık şubenin birçok oyuncusunu diğer branşlarda
görülmediği şekilde altyapıdan çıkartıyor olması.
Nitekim Galatasaray altyapısı şuan Vakıfbank'la
beraber en iyi iki altyapıdan biri. Bunun dışında ikinci
bir sebep de mesela basketbol takımlarımızda ne yazık
ki hiç göremediğimiz istikrar. Örneğin Galatasaray
kadın voleybol takımı senelerdir ilk dördün dışına hiç
çıkmadı. Ayrıca istikrar şu manada da sağlandı: İki
değerli Galatasaraylı hocamız da erkek ve kadın
voleybol takımlarımızı senelerdir çalıştırıyor. Sürekli bir
hoca ve profesyonel değişimi yaşanmıyor.
CEV Kupası'nda gelinen noktayı nasıl yorumluyorsun? Şu aşamada hedefin üzerine çıktık diye düşünüyorum, finalde rakibimiz bize karşı orantısız güçlüydü. İlerleyen dönemde bu kupayı almak mümkün olacak mı, gelecek adına ne vaat ediyoruz?
Kerem Övet: Aslında voleybol şubemiz sanırım en şanssız şubemiz.
Daha önce kadınlarda CEV Cup’a çıktığımızda da yine
orantısız güçlü olan Krasnodar takımına denk
gelmiştik. Şimdi de bu senenin dünya şampiyonu ve
esasında voleybolun birinci kupasında olması
gerekirken tamamen günlük performans ve İtalya
ligindeki diğer mega takımlar yüzünden Kupa 2’ye
düşmüş Trentino takımıyla karşılaştık. Ancak tabii şunu da belirtmek lazım biz eğer bütçemize ve gücümüze
oranla bu kupada var olacak olsaydık ilk turlardan
elenmemiz lazımdı. Biz gerçekten inanılmazı başardık.
Şöyle ki Türkiye’de en başarılı branş voleybol olduğu
halde ve kadınlarda neredeyse her sene Şampiyonlar
Ligi’ni aldığımız halde erkeklerde Kupa 2 bile sadece
bir kez Halkbank tarafından alınabildi. Şampiyonlar Ligi
ise hiç alınamadı.
Yani işin aslı erkeklerde Rusya,
İtalya ve Polonya ligleri çok başka seviyelerde ve biz
Türkiye takımları olarak çok aşağıda kalıyoruz. Nitekim
ilk maç ve buradaki maç 2-0’a gelip de Trentino “Bir
dakika noluyoruz ya?” dedikten sonra o seviye farkını
da açıkca gördük. “Top oynatmadılar be abi” denir ya
futbolda, aynı onu yaşadık işte. Şimdi tam da burada
şunu söylemek lazım: Şampiyonlar Ligi’ni alabiliriz
falan diyen kesinlikle yalan söylemiş olur. Bambaşka
bir seviye orası. Bize göre çok daha yüksek bütçeli
Halkbank’ın, Arkas’ın düştüğü durumları da görüyoruz.
Fakat buralarda olmaya devam edersek elbet bu CEV
Cup’ı, yani ikinci kupayı alacağız. Okan Böke veya
yerine gelecek yönetici de aynı bu seneki gibi takıma
sahip çıkmaya devam ederse tabii... Okan Abi
neredeyse takımla yatıp kalktı diyebilirim. Maddi
manevi destekleri inanılmaz.
Nedim Özbey isminin de altını çizmeli. Başarılı bir antrenörümüz var ve gelinen bu noktada mutlaka faydası büyük. Ataman Güneyligil için de bunları yazarım ama üst seviyede bir noktada tıkanıyoruz, ötesi gelmiyor. Nedim Özbey ismiyle yine böyle bir süreç mi yaşanır yoksa ötesi olacak mıdır?
Kerem Övet: Ben iki hocamızın da gayet başarılı olduğunu
düşünüyorum. Geçen sene özelinde Ataman Hoca’yı
çok eleştirdim çünkü elimizdeki kadro gerçekten iyi bir
kadroydu. Ancak o kadro bile ligdeki dördüncü
bütçeydi. Yani, evet takılıyoruz bir yerde ama bütçe de
hep yetersiz oluyor. Hocalara diyoruz ki: “Al sana
düşük bütçe, git bize mucize yarat”. Bakmayın
yaratıyorlar da işte... Ama bir yere kadar. Bundan iyisi
yapılabilir mi? Evet yapabilir, ama yine de işin özeti
yapılan yatırımla alakalı.
Peki biz bu dev bütçeli rakiplere karşı ne yapıyoruz?
Bizim de voleybolda oluşturduğumuz harika bir aile
ortamımız var. Bütün oyunculara sorun takım
arkadaşları gerçek hayatta da en yakın arkadaşlarıdır.
İzin günlerini de birlikte geçiriyorlar, birlikte yemeğe
çıkıp birlikte eğleniyorlar. Bu durumun hocaların
yarattığı ortamla da çok alakası var. Belki bütçemiz yok
ama diğer takımlarda da bu yok işte... Mesela
voleybolda hiç parasını alamadığı için takımı terk eden
oyuncu gördünüz mü senelerdir? Basketbolda yaşanan
sorunların daha beterleri maaş anlamında emin olun
burada da yaşandı ama kimse takıma, arkadaşlarına
ve emeğe ihanet etmek istemedi.
Voleybola genel olarak baktığımızda başarılıyız. Yıllar içinde gelinen bir nokta bu. Mütevazı yapı ve düşük bütçelerle yola çıkıldı ama plan olduğunda yükselişin de geldiğini görüyoruz. Yönetimler değişse de o felsefe değişmedi, bu önemli bir iş. Finali yapamamak konusunda bir sorun var yine de. Bunu nasıl başaracağız?
Kerem Övet: Aslında bir önceki sorunun cevabı bu sorunun sebebini
de açıklıyor. Biz finale kadar zaten mucizeler eseri
geliyoruz. Kurbağa bir zıplıyor, iki zıplıyor ama
üçüncüsü olmuyor ne yazık ki. Galatasaray’ın elinde
final kazanacak bir kadro olmadı hiç. Yani mesela
geçen sene Eurocup’ı alan kadın basketbol
takımımızın finalde oynadığı rakibinden 2 kat daha
büyük bütçesi vardı. Eurocup’ı alan erkek basketbol
takımımız hep denk bütçelerle yarıştı. Voleybol ve
basketbolda finalleri %99 favoriler kazanır. Biz hiç
favori olmadık ne yazık ki voleybolda. Futbol
takımımızın UEFA ve Süper Kupası, kadın basketbol
takımımızın Euroleague’i alması o %1’lik dilimdeydi ve
taraftarımız bu hep yapılabilir zannetti. Öyle olmuyor ne
yazık ki. Allah bence bu manada şu zamana kadar
Galatasaray’a fazlasıyla yardım etti. Gerekli yatırımı
yapmadan bundan fazlasını istemek de şımarıklık olur.
Galatasaraydan genellikle gelen gideni aratır o yüzden okan böke gibi yöneticiler gittiği taktirde onların yerine gelecek isimler kesinlikle okan böke gibi değerli yöneticileri aratır,2-3 ay de önce istifa ediyordu neredeyse bildiği kadarıyla zar zor ikna etmişlerdi
YanıtlaSilAratacak bence de. Mevcut yönetimi çok tutmasam da içinde iyi iş gören birkaç isim vardı, Okan Böke de başta geliyor.
SilKeyifle okudum. Playofflarda takimlarimiza candan basarilar
YanıtlaSilTeşekkür ederiz :)
Sil