1 Mayıs 2019 Çarşamba

Marvel çıksa ve End Game'yle birlikte evreni tamamladık dese ben kabulüm


Bu yazıda "spoiler" olacağını en baştan belirteyim. Gerekli uyarıyı paylaştığım platformlarda da yapacağım. "Spoiler'dan" bahsetmeden konuşmak zor, en azından ben beceremiyorum. Biraz zaman geçsin diye bekledim. Yorumlarda da "spoiler" olabilir, filmi izlememiş arkadaşlarım için son kez bu uyarıyı yapalım.

Marvel çıksa ve "End Game" bir final filmiydi ve sinema evrenini tamamladık dese ben kabulüm. Benim için bir süper kahraman filminin gelebileceği en iyi nokta bu. Biliyorum ki geçen 11 yılın tadını bir daha alamayacağım. Marvel bundan sonra elbette devam edecek, yine büyük işler yapacak ve ilgiyle takip edeceğiz ama geçen 11 yılı saygıyla hatırlayacağız.

End Game / Infinity War kıyası ister istemez yapılır. İki büyük Avengers filmi birer yıl arayla vizyona girdi. Kıyas doğal, bir maçın ilk ve 2. yarısı gibi düşünün. Benim bu 2. yarıdan aldığım keyif daha büyük oldu. Infinity War daha çok aksiyonuyla, temposuyla ve bol bol Thanos'yla ön plandaydı. End Game ise gerçek anlamda bir Avengers filmiydi.


Infinity War büyük bir umutsuzlukla bitti. Thanos tüm taşları toplamış ve evrendeki canlıların yarısını yok etmişti. End Game'in başlangıcı bu umutsuzluğu daha da körüklüyor. Tony Stark ve Nebula'nın uzaydan kurtarılışı beklediğim gibi Captain Marvel sayesinde, filmin hemen başında oluyor. Dünyaya indikten sonra ise Tony Stark ve Steve Rogers arasındaki Civil War'dan kalma hesabın bir şekilde devam ettiğini görüyoruz.

Thanos da aslında büyük bir umutsuzluk içinde. Yapmış olduğu hareketin sonuçlarından memnun değil. Sonsuzluk taşlarını yok etmiş, eldiveni eline sıkışmış ve resmen ölümü bekliyor. Thor'un intikam hırsı bunu da sağlıyor. Filmin hemen başında Thanos'u öldürmek ve taşların yok edildiğini görmemiz beni fazlasıyla yükseltmişti. Şimdi ne olacak sorusu filmin hemen başında soruldu.

5 yıl sonrasında ise insanların bir şekilde hayata devam etme çabası var. Gidenlerden yana umut kesilmiş ve herkes hayata tutunmaya çalışıyor. Kalan kahramanlar da bir şekilde hayatlarına devam ediyor. Buradaki en şanslı isim Tony Stark. Pepper hayatta ve bir de çocukları oluyor. Filmin en iyi yanı o psikolojiyi de mükemmel şekilde anlatmaları. Her şeyin kaldığı yerden devam etmeyeceği hissiyatı sinema evreninin geleceği noktasında da büyük bir kırılma noktası.

Ant - Man beklediğimiz gibi filmin x faktörü. Quantum evreninden çıkıp, bir şekilde zaman yolculuğu ihtimalini doğuracağını bekliyorduk. Böyle de oluyor ve filmin gelişme noktası o anda başlıyor. "Zaman yolculuğu" bu filmin en sevdiğim noktası. Başta New York savaşı olmak üzere çok güzel saygı duruşları var. Ayrıca bazı filmler ve anlar arasındaki boşlukları da o sahneler dolduruyor. Loki'nin asasının Baron Strucker'ın eline nasıl geçtiği bunun örneklerinden biri.


Bu konularda "mantık" arayanlara, filmin bir bilim / kurgu ürünü olduğunu hatırlatmak lazım. Ben keyif alma tarafındayım, keyfimin kaçmaması adına da küçük detaylardaki hataları zorlamıyorum. Elbette zaman yolculuğuyla alakalı birçok soru sorulacaktır. Bazı şeyler doğal olarak mantık sınırlarının dışında ama çok takılmamak gerekiyor.

Filmdeki kıyas noktalarından biri de Infinity War'da gördüğümüz Thanos'la, geçmişten gelen Thanos. Nebula kaynaklı gelecekte plan yapıldığını görüyor ve geleceğe gelerek büyük bir orduyla Avengers binasına saldırıyor. O arada tüm sonsuzluk taşları toplanarak, yok olan canlıların yarısı geri dönüyor. Tabii sonsuzluk taşı arayışındaki bazı kayıplarla.

Black Widow'u kaybediyoruz. Ruh taşını Hawkaye'yla birlikte almaya gidiyorlar ve kendini feda eden isim o oluyor. Doğru da bir karar, herkesin arkasında bıraktığı bir aile var. Black Widow'un ise tüm ailesi Avengers ekibi. Üzücü bir son tabii, ekibin olmazsa olmazlarındandı. Solo filmi bir başlangıç öyküsü olacak, geçmişe ineceğiz.

Bazı cesur tercihler de var. Demin atladım ama, geçen 5 yıllık süreçte Thor'u büyük bir bunalımda görüyoruz. Kalan Asgard halkı Norveç'e yerleşiyor ve Thor da her şeyden vazgeçmiş şekilde kendini içki / sağlıksız beslenme sarmalında buluyor. Thor'u şişmanlatmışlar ve tüm filmde bu durum böyleydi. Cesur bir hareketti bu, gözüme de çok batmadı. Biraz daha Odin havası vardı diyelim. Onun kadar bilge olmasa da gerçek bir lider gibi hareket etti.


Son izlediğimiz savaş, herhangi bir filmde görebileceğimiz en epik savaşlardan biriydi. Tüm süper kahramanlar gayet bir arada olabiliyor işte. O savaş içinde herkesin bir şekilde aksiyonu vardı. Böyle bir savaştan film öncesinde bahsedilse de bu kadar etkileneceğimi tahmin etmiyordum. Benim de aklımda "herkes bir arada nasıl olacak" sorusu vardı. Aslında "gidenlerden" umudu da kesmiştim. Savaş içinde onların geri döneceğini beklemiyordum.

Infinity War'da Iron Man zırhının yapabileceği her şeyi gördük. Captain America ise biraz daha pasif bir roldeydi. End Game'deki büyük savaşın kahramanı ise Captain America'dır. Thor'un Mjolnir'ini kaldırması ve en ince detayına kadar kullanabilmesi o savaşın en çok yükseldiğim anı. Bu da Ultron Age'den bu yana beklediğimiz bir andı. Thor'un "bunu biliyordum" demesi de güzel bir gönderme.

Bu evren Iron Man'le başladı, 11 yılın sonu da Iron Man'le geldi. End Game'de Iron Man 3'de olduğu gibi Tony Stark > Iron Man durumu vardı ki bu sevdiğim bir detay. Zaman yolculuğu, sonsuzluk taşlarının toplanması büyük oranda onun imzası. Filmin finalini de Tony Stark olarak yapıyor ve kendi yaptığı sonsuzluk evrenini kullanarak Thanos ve ordusunu yok ediyor. Kendini de feda ederek. Doctor Strange'nin 14 milyonda 1 olan ihtimalini izliyoruz.

Filmin içinde müthiş finaller var. Tony Stark'ın ölümü bir final, Steve Rogers'ın da sonsuzluk taşlarını geri götürdükten sonra kendi geçmişinde kalması diğer büyük final. Bu evreni taşıyan iki büyük kahramana veda ettik. "Bundan sonra ne olacak" gibi sorulara da ayrı yazılarda cevap ararız. Bu konu tek bir yazıda kalmaz, mutlaka detaylandırmak gerekiyor.


Profesör Hulk'u konuşamadık mesela. Hulk etkisinden uzakta ama filmde komedi ve akıl noktasının da merkezinde bir karakterdi. Hawkaye da hikayenin içinde güzel bir karakter olsa da çok büyük bir etkisi vardı diyemem. Captain Marvel'ı çok göremedik ve filmdeki hayal kırıklıklarımdan biri oldu. En güçlü süper kahraman diye çok üstlerine düşseler de filmde büyük bir önemi yoktu. Filmin başında vardı, bir de son savaşın son bölümünde. Thanos'a karşı büyük bir etkisi yoktu.

Infinity War'daki Thanos'a karşı sempati besleyen bile vardır. Kendince bir mantığı varmış gibi görünüyordu ve girdiği tüm savaşlarda da önceliği öldürmek değildi. Guardians Of The Galaxy Vol.1'den günümüze gelen Thanos'un ise öldürmek dışında düşündüğü bir şey yok. Geleceği gördükten sonra bu sefer tüm canlıları yok etmeyi ve evreni sıfırdan dizayn etmeyi denedi. Savaş noktasında da sonsuzluk taşlarını kullanmamasına rağmen çok daha güçlü bir Thanos vardı. Thor, Mjolnir'i kullanan Captain America ve Iron Man'a karşı çok daha baskındı.

Dediğim gibi, bundan sonra ne olacak kısmını farklı yazılarda, detaylıca konuşuruz. Genel olarak baktığımda ise End Game'i Infinity War'ın önüne koyarım. Benim için final buydu ve eminim ki sonrasında bu keyfi tekrar almam zor olacak, belki de imkansız. Bu filme bir final gözüyle bakmalı. Aksiyon severler ya da mantık avcılarına bu filmi anlatmak zor olur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir