Maalesef ki benzer hataları her maçın ardından konuşuyoruz. Türkiye'nin öne geçme yönünde bir sorunu yok. 3'lü savunmaya geçeli savunmada da güçlü kalmaya başladı ama hala skoru tutamamakta. 1-0'ın ardından manasız şekilde geriye yaslanıyor ve rakibe gel gel yapıyoruz. O ara 2'yi bulamazsak, rakip geri dönüyor. Yapılan bu "gel gel" içerisinde geç hamle en büyük etken. 2-1 geriye düştükten sonra yapılan değişiklikleri 1-0'ı geçtim, 1-1 iken yapsak bu maçı yine kazanırdık. Elenmeyi asla hak etmedik, çok yazık oldu.
3'lü savunmaya dönmek, bizim kırılmamız diye düşünüyorum. Geride güçlü durmak, turnuvada ilerleyebilmemizin en önemli etmeni olacaktı. Bu mücadeleyi oyunun geneline yayamamak problem. Avusturya maçında da aynısı oldu. Orada 2-0'ı bulman, kazanmana sebep oldu. Hollanda karşısında da 2'yi bulabileceğin anlar geldi ama olmadı. 2. 45'e Weghorst'la başlayacakları ve etkili olacakları kesindi. Geriye bu denli çekilir ve kenar ortalarına izin verirsen, rakibin senin ceza sahandaki etkisiyle baş etmen zorlaşır.
Yine iyi bir maç planıydı. Bu sefer, Barış Alper Yılmaz en ileri uçtaydı ve tüm Hollanda savunmasıyla müthiş boğuştu. van Djik, De Vrij, Dumfires gibi isimleri cebinden çıkardı. Ferdi Kadıoğlu ve Mert Müldür bekleriyle birlikte, tempon 3 isim üzerinden dönüyor. Bu isimlerin de bir noktada yorulup düşmesi doğal. Orada da olay Montella'ya bakıyor. Kulüben çok güçlü olmayabilir de, en azından Kerem Aktürkoğlu / Kenan Yıldız değişikliği erken gelsin. 2-1 geriye düştükten sonra hamle yaptın, tonla gol pozisyonu içine girdin. Çok yazık oldu.
İlk yarıda alanı iyi kullanıp, 2. yarıda geri çekilmen neticesinde rakibi üstüne çektin. Biraz daha topun kıymetini bilsen, rakibin alacağı risk dozu artacaktı. Savunmaları öne çekildi, orta sahayı boşaltmaya başlamışlardı. Kerem Aktürkoğlu'nu da erken oyuna alıp, Barış Alper Yılmaz ile birlikte bol bol savunma arkasına koşturacaktın. Geri çekil, sürekli uzun vur derken, rakip bunları toplar. İyi maç planları, hamlede geç kalmanın kurbanı olmamalı. Bu turnuvada yarı final, hatta final fazlasıyla mümkündü.
Yine de müthiş bir turnuva. Euro 2020 fiyaskosu üzerine, bu turnuvayı harika geçtik. Çeyrek final ile birlikte hedefi aştık ve bu seviyeye de doğru oyunla geldik. Bu turnuvada kolay rakip ve maç yok. Herkes zorlanıyor, kazanabilmek aslanın ağzında. Sen ise kazanarak ilerledin. Hollanda'ya karşı da müthiş bir maç oynadın. Turnuva başındaki ve Portekiz maçı sonrası yaratılan kaos ortamını göze alırsak, Montella'nın kırılmadan yoluna devam etmesi ve takımı getirdiği nokta büyük başarıdır. En başta o olmak üzere, tüm takıma teşekkürler. Milli Takım ve turnuva heyecanını yeniden kazandık.
barış alper'in , dursun özbek'li bi yönetime denk gelmesi çok büyük bi şanssızlık. minimum 35m€ olmali (başkal bi ülkede oynasaydi 50m€). ama bu yönetim max 20-22 civarına bırakır.
YanıtlaSilBırakamaz, o tepkinin altından kalkamazlar..
Silİzlerken, Okan Hoca'nın şampiyonlar ligi serüvenü gözümün önüne geldi. İçerde Bayern ve Manu maçlarındaki geç gelen değişikliklerden ötürü art arda yenen goller ve pisi pisine kaçan tur geldi. Maalesef benzerini yaşadık. Hollanda'ya verdiğimiz net bir gol fırsatı yok. golü kenar orta ile atadakları da belliydi. Okay, Kerem, Zeki değişikliklerini 60-70 arası yapsak 2 golü de yemez hatta biz 2.'yi atardık. En çok da Barış'ın bu muhteşem mücadelesini bir golle süsleyememesine üzüldüm.
YanıtlaSilBarış'a turnuva boyunca istediği topların atılmadığını düşünüyorum. Nedeni belki onun stilini, yaptığı koşuları Galatasaray'daki görebilecek klasta oyuncular olmaması da olabilir ya da birlikte az oynamak da olabilir. Dün akşam bile 3 kere inanılmaz koşu göstermişken Arda, Ferdi o pasları atamadılar. Arda, Van Drijk'le birebir kaldığı pozisyonda pasın şiddetini iyi ayarla penaltı kırmızı kart olabilirdi. Barış ve Kaan özelinde konuşursak ikisi açısından süper bir turnuva oldu. Maşallah. Elimizdeki zenginliğin değerini görmüyor olabilir bence. Kaan harika bir orta saha performansı ve 3'lü defans performans sergiledi. Acaba bizim takım elindeki 6 stoperlik rotasyonla ( Abdül, Sanchez, Nelson, Kaan, Emin, Mete) 3'lü denemez mi diye insan içinden geçirmiyor değil. Elimizde Barış gibi çılgın bir kanat var. Sağ bekte onu, sol bekte yine Köhn gibi hucümcü bir beki pekala kullanabiliriz.
Milli takım açısından harika bir tecrübe oldu. Hoca güven tazeledi. 2026 Dünya kupasına mutlaka bu takımın katılması bence şarttır. Üst üste turnuvalara katılabilirsek çeyrek final ötesini de görebileceğimizi gösterdik. Ama bu süreçte golcü çıkartmak zorundayız. Hatta golcüler. Arda, Barış, Ferdi, Hakan ayarında golcüler çıkartabilirsek işte o zaman yarı final hatta final hayal değil.
Okan Hoca'nın değişiklik konusunda yapacak bir şeyi yoktu. Orta saha hamle beklerken, Berkan Kutlu gibi bir enerji deposunu linç ettikleri için, benzer 8 profilleri arasında dinamizm katamadı.
Sil2002 Dünya kupasında yarı final oynamıştık. O zamanın popüler yorumcularından Hıncal Uluç şöyle demişti= Biz aslında şampiyon olabilirdik. Şenol Güneşin hataları yüzünden 3. olduk. Hıncal Uluçun şampiyon olmalıydık dediği Dünya Kupasında sonraki 5 turnuvada son 32 ye giremedik. Bugün de biriler diyecek ki Montellanın hataları olmasa final oynardık vs... Ülke futbolunu bataktan kurtarmak istiyorsak algıcılara, lobicilere ve özellikle muhabirlikten emekli olup da yorumculuğa geçmiş insanlara karşı dikkatli olmalıyız.
YanıtlaSilBu kadro genç ama, önü açık, yolu uzun. Öyle bir farkı var..
Silvan dijk'i da pert ettiğine göre demek ki barış'ın ikili mücadelede üstünlük kuramayacağı bi oyuncu yok aktif olarak. belki prime luyindama onunla baş edebilirdi :)
YanıtlaSilBarış Alper Yılmaz, mücadele konusunda en üst seviyede artık.
SilMaalesef elimizden kaçırdık Hollanda'yı. Yine de mücadele, heyecan ve sahaya konular karakter ilerisi için umut verdi. Milli takim turnuvanın en genç takımlarından birtanesi. Bu takım çok daha iyi yerlere gelecek inşallah. Bu arada BAY 'ı tutamayız artık. Maşallah Hollanda defansını dağıttı.
YanıtlaSilMilli Takım adına bu moda girmeyi özlemiştik. Bunu hatırlamak bile güzel.
SilKenan nasıl bir oyuncu ki bizim göremediğimizi hoca onda görüyor. 75 dakika boyunca tek bir olumlu hareketi yoktu. Barış gibi fizik kullandı desek yok. Preste vardı desek yok. Defansif oynadı desek yok. Ne yaptı? Kenan Karaman vardı zamanında oda bu şekilde ne yaptığı belli olmadan sahada tutulurdu. Medyada dönen haberler doğru gibi. Bazı menajerlerin oyuncuları sahada bu kadar. O menajer ile çalışmayan oyuncular ne kadroda ne takımda.
YanıtlaSilKenan Yıldız, henüz 19 yaşında, A takım seviyesinde 1 yıl geçirmiş, büyük potansiyeli olan bir futbolcu. Juventus uzakta değil, aç sen de izle ne yaptığını.
SilKerem Aktürkoğlu ile sorunumu var hocanın. Yada TFF nin mi diyeyim bilemedim. Zira ikisi de aynı şey. 50. Dakikada Barış’ı oyuna dahil etsen rakibi parçalarsın. 10 kişi oynadık. Salih oyundan düştü atak yemeye başladık bir çapa ihtiyaçtı almadık oyuna. Abdülkerim doğru kullandığın zaman hücüma muazzam güç katıyor. Bunları oyuncular kendi insiyatifinde yaptı. Son 15 dakikada oynanan oyunu oynayabilecek bir takım sahadayken ilk 75 dakikada Barış Alper ve mücadelesini izledik. Tek başına takım gibi oynadı. Ferdi ve Barış Alper. Takımın yıldızlarıydı gerisi hep standard oynadılar.
YanıtlaSilKerem Aktürkoğlu'nu hamle olarak düşünmesini anlarım ama 80'i de beklemezsin bunun için..
Silİkinci yarı Weghorst'un gireceği belliydi. Buna Okay Yokuşlu ile cevap vermek mantıklı olabilirdi. Gol onun ayağından ya da kafasından gelmedi fakat Weghorst'un içeriyi dağıtmasi ciddi problem oldu.ikinci yarıya Kenan-Okay değişikliği için ile başlanabilirdi.
YanıtlaSilSavunma hattına hamle zordu da, bu kadar fazla kapanmaya gerek yoktu. Orta sahaları boşalmıştı, çok fazla geçiş imkanı vardı..
Sil