28 Ocak 2011 Cuma

En Normali Culio / SC Ritüeli #15 {2}

Kazım Kazım geldiğinde Fenerbahçe'den kovulan adamı aldık dendi, Culio geldiğinde Galatasaray ağırlığını taşıyamaz dendi, Stancu'ya 5 milyon avro bonservis ödendiğinde bu adam bu kadar fazla para etmez dendi ve bir tek Yekta için kimsenin söyleyecek sözü yoktu. Zapata için ise beklemedeyiz, görmek lazım kendisini ama ilk izlenimi hiç de iyi değil. Geldikleri günle şimdiyi kıyasladığımızda yeni transferlerimizi nasıl buldun, en çok beğendiğin, en büyük umudu bağladığın transferler hangileri oldu ve bu transferler sence Galatasaray'ı istediği noktaya taşıyabilecek mi? En azından kısa vadede...

Atilla Çelik: Kazım Kazım’ın ilk 11 oyuncusu olarak alındığını düşünmüyorum. Kesinlikle rotasyonda kullanmak üzere düşünülmüş bir oyuncudur. Zihinsel bazı sorunları yüzünden istenmeyen bir adam olduğunu bilmeyen yoktu. Bir rotasyon oyuncusundan ise takımın omurgalarından biri eksildiğinde yerini az çok doldurması beklenebilir. Kazım’ın Türk statüsünde oynaması bir çok seçeneği beraberinde getiriyor ve zaten diplerde olan yerli kalitesine ekstra katkı sağlıyor.

Culio ise bir çok kitleyi şaşırtmış durumda. İsmini ilk duyduğumda yeterliliği konusunda şüphelerim vardı ama izlediğimiz Culio çok farklı şeyler söylüyordu. Mücadeleci, hırslı, savaşçı olup aynı zamanda teknik oyundan demetler sunan, duran topları kullanan, topu ayağında saklamayı bilen, en önemlisi futbolu bilen, arkadaşlarını yönlendiren bir oyuncuya sahip oldu Galatasaray. Culio’nun daha ilk maçtan çok beğenilmesi sadece onun futbolculuğundan kaynaklanmıyor. Galatasaray öyle uzun zaman kalitesiz orta saha oyuncularından uzak kalmış ki, görevini yapan ve işini bilen bir orta saha oyuncusu bile farkını hemen belli ediyordu. Culio’nun muazzam, muhteşem bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Galatasaray gibi büyük bir takımın sahip olması gereken, ortalama bir takım oyuncusu olduğunu düşünüyorum. Çok daha büyük hedefleri olan büyük bir takımın normal bir oyuncusunun karşılığı Culio olmalıdır.

Stancu ve Yekta üzerine konuşmaya bile gerek yok aslında. Yaşlarının genç olması bir yana, kendilerini futbolları ve becerileriyle kabul ettirmiş oyuncular. Yekta futbolun teknik ve akıllı yönünü temsil eden bir oyuncu. İnanılmaz bir Galatasaraylı oluşu başlangıçta onu çok heyecanlandıracak ve buz kesmesine sebep olacaktır. Takıma alıştıkça Galatasaray’a büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Stancu’nun oyunda kaldığı 30 dakikalık süre bile nasıl bir oyuncu olduğunu anlatıyor. Hızlı, seri, topla birlikte hızlanan, dikine oynayan, pres yapan, kaleyi gördüğünde şut çeken bir oyuncu. Aslında bir nevi Küçük Baros. Belki de onun daha bitirici versiyonu. Barosuzlukta rakip kaleye dikine gitmekte zorlanan Galatasaray’ın Stancu ile birlikte biraz daha rahatlayacağını düşünüyorum.

Zapata için herhangi bir yorumda bulunmak şu an için erken olsa bile, Galatasaray gibi büyük bir takımın çok daha kariyerli, başarılı ve güçlü bir kaleciye sahip olması gerektiği hepimizin malumu.

Galatasaray’ın mevcut kadro kalitesi bütünsel anlamda dengesiz ve sorunlu olduğu ve de Galatasaray gibi büyük bir takımın içerisinde yer almaması gereken birkaç isim varken, futbolun ne olduğunu bilen her yeni oyuncu girişi takıma ister istemez ekstra bir katkı sağlayacaktır. Bu çok basit matematiksel denklem gibi kanıtlanabilecek bir bakış açısıdır. Ama uzun vadede bu takım çok daha büyük başarılara bu oyuncular topluluğuyla ulaşabilir mi sorusuna gelirsek, en normal futbolcu Culio gibi olmalı diyerek ipucunu vereyim.

Sezon sonunu bir kenara bırakırsak, şu kalan bir haftalık transfer döneminde Galatasaray'ın hala transfer yapmasını bekliyor musun yoksa artık budur diyor musun? Yoksa yeni transferler Kewell, Neill, Arda, Baros ve Pino gibi isimler mi olacak?


Atilla Çelik: Açıklamalara bakılırsa transfer olacakmış gibi duruyor. Yarı sezonda ne kadar kaliteli oyuncu alınabilir orası muamma fakat Galatasaray’ın transfere hala ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Transfer denen şey sadece oyuncu almakla olacak bir şey değil. Galatasaray kalitesi ile uyuşmayan oyuncuların da elden çıkarılması bir gereklilik. Orta sahaya iki oyuncu takviyesi yapılmasına rağmen hala hem ileri hem de geri çalışabilecek ve takımı maestro gibi yönetebilecek çok güçlü bir orta saha oyuncusuna ihtiyaç duyulduğunu düşünüyorum.

Bahsini geçtiğin beş oyuncunun sağlıklı bir şekilde geri dönüşleri olursa Galatasaray’ın şu anki görüntüsünün daha ileriye gideceği kesin. Bahsi geçen isimler takımın omurgası olabilecek isimler çünkü. Pino’nun Galatasaray için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu son maçlarda iyice görmüşlerdir Galatasaray taraftarları. Onu beğenmeyenler umarım biraz daha iyi anlamışlardır. Pino’dan mahkum kalan Galatasaray’ın hücum konusunda ne kadar sıkıntı yaşadığı ortada. Pino ile daha fazla saldıran ve pozisyon bulan takım, onun sakatlığından beri rakip kaleye gitmekte ve pozisyona girmekte zorluk çekmeye başladı. Pino yapısı nedeniyle kendi bireysel ve patlayıcı özellikleriyle, yeteneğiyle tek başına pozisyon yaratan bir futbol kumaşına sahip. Bir Barossuzluğun nelere mal olduğunu Galatasaray’ı yakından takip eden herkes biliyor. Zaten Galatasaray’ın en önemli sorunu, takım için en önemli oyuncuların sürekli bir arada oynayamamasıydı. Yeni transferler bu yüzden çok önemliydi. Baros ve Arda olmadığında takım onları aramamalıdır. Diğer oyuncular onların yerini alabilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir