Ön alan baskısı ve tempondan ödün verdiğin dakika sorun büyük. Osimhen'in getirmiş olduğu konfor, o sahada olmadığında probleme dönüşüyor. "Tarz" olarak muadili yok çünkü. Icardi'yle oynarken hangi ön alan baskısından söz edeceksin? Icardi'nin nöbetçi golcüye dönüşmesi ve bu rolü kabullenmesi gerektiğini söylüyordum. İlk 11 kullanırken, bambaşka bir oyun oynuyorsun ve artık o oyun da güçlü olmuyor. Osimhen ve Yunus Akgün, Bodo maçının anahtarıydı. Şu an o baskıdan uzakta, temposuz bir futbol izlemek zorunda kaldık. 3'de 3 gidip, 9 puanla bu maça çıkarken, tek maçta tüm emeklere yazık ettin. İlk 24'ün geleceğini düşünsem de, daha iyisi mümkündü.
26 Kasım 2025 Çarşamba
24 Kasım 2025 Pazartesi
Kazımcan Karataş'ın herkes için iyi bir örnek olmasını diliyorum
Okan Hoca'yla gelen ilk şampiyonlukta, Emre Taşdemir'in de benzer bir hikayesi vardı. Hesapta olmayan, yaz dönemi takım bulamamış bir futbolcuydu. van Aanholt ve Kazımcan Karataş'ın yokluğunda, Okan Hoca'nın formayı Emre Taşdemir'e verdiğini görmüştük. Karagümrük deplasmanını hatırlayın, Boey cezalıydı ve sağ bekte de Dubois oynamıştı. Emre Taşdemir o maçta hem gol attı, hem de iyi bir futbol oynadı. O maç sonrası belli dönem içinde de idare etmeye devam etti. Kazımcan Karataş'ı ilk 11 gördüğümde beklentim bu olmuştu. Acaba benzer bir hikaye yazabilecek miydi? Gün sonu, onun da güzel bir hikayesi oldu.
22 Kasım 2025 Cumartesi
Galatasaray 3-2 Gençlerbirliği, kazandık ama telefat büyük
Zor bir viraja girdik. O zor virajın görece en kolay kısmı Gençlerbirliği maçıydı. Kazandık ama telefat büyük. Singo ve Lemina sakatlığı, Sallai'nin derbide cezalı duruma düşmesi. Zaten eksiğiz, sakatlık sorunlarıyla uğraşıyoruz. Galatasaray'ın eforlu oyununun yıpratıcılığı çok. Bu yıpranma içinde, uygulanmayan rotasyon düşünülünce birçok isim köreldi gitti. Gün sonunda Yusuf Demir ve Ahmed Kutucu'ya kaldığında, dip bir kalite var. Ama aynı imkan Kazımcan Karataş'a doğdu, formanın hakkını ne denli verdiğini gördük. Biraz da iş futbolcuda bitiyormuş. Gün sonuna bakınca, Fenerbahçe deplasmanı düşündürüyor. En basitinden sağ bekin kalmadı. Kim oynayacak?
21 Kasım 2025 Cuma
Buradaki avantaj, Jelert haricindeki yabancıların iyi görüntüsü
Galatasaray'dan kiralık olarak ayrılan ve "opsiyon şartları" noktasında beklenti duyulan isimler üzerine, Sergen Dağ imzalı güzel bir çalışma. Zaniolo, Nelsson, Cuesta ve Frankowski'nin satın alma opsiyonlarının devreye girmesi bekleniyor. Beklenen toplam bonservis geliri de 33.75 milyon avro. Çok büyük rakam. Buradaki avantaj, Jelert haricindeki yabancıların iyi görüntüsü. Frankowski biraz orta şekerli mesela ama sürekli sahada. Zaniolo, Cuesta ve Nelsson ise oynadıkları takımlarda iyi seviyede. 3 futbolcuyla alakalı pozitif maçlar izliyoruz ve iyi seviyede olduklarını söylemek lazım. Özellikle de Zaniolo için bu durum böyle.
20 Kasım 2025 Perşembe
Zaten hiç yoktular #2; Çağlar Birinci
Galatasaray'da 3 sezon forma giymiş futbolcunun bu konseptle ne alakası var demeyin. Adamın Galatasaray formalı fotoğrafını bulmak dahi zor. Çünkü forma giymedi gibi bir şey. 3 sezonda toplam 18 maçı var, bunların 12'si ilk sezonunda. O sayı dahi az. Çünkü beklenti dahilinde transfer olmuş, iyi bonservis ödenmiş bir futbolcuydu. Denizlispor'da gösterdiği performans onu Milli Takım'a kadar taşımıştı. Rijkaard dönemi geldi ama hoca onu çok tutmuyordu. Kendi oyunuyla ne kadar alakasız isim varsa transfer edildi zaten. Özellikle de 2. sezonu. Çağlar Birinci, Mehmet Batdal, Ali Turan, Serdar Özkan ve Musa Çağıran'ın kol kola girdiği transfer fotoğrafını hatırlarsınız.
19 Kasım 2025 Çarşamba
Zaten hiç yoktular #1; Erman Kılıç
Yeni nostalji köşemiz, zaten hiç yoktular. Bu nostalji köşesinde de, Galatasaray'a imza atmış ama varlığını anımsamakta zorlandığımız isimleri konuşacağız. Bu konsept içinde, ilk olarak Erman Kılıç'ı anmak lazım. 2013 - 2014 yaz dönemi, transfer konusunda kafamızın en rahat olduğu zamandı. Oturmuş ve başarılı bir takım vardı. Bir önceki sezonun ara transfer döneminde, Sneijder ve Drogba gibi 2 yıldız ismi getirmiştin. Bir sonraki sezona ihtiyaç neydi dersek, stoper hattını güçlendirmen gerekiyordu. Chedjou ile de zaten öncesinde anlaştığından, transfer döneminin hemen başında imzayı attırdın.
18 Kasım 2025 Salı
Afrika Uluslar Kupası'nı bilerek bu kadroyu kurduk, dolayısıyla handikap yok
Afrika Uluslar Kupası, Türkiye Ligi'nde verilecek devre arasına denk geldiği için büyük bir sıkıntı yok. Ocak ayında Süper Kupa maçları var ve turnuva şeklinde düzenlenecek. Fenerbahçe, Trabzonspor ve Samsunspor arasında da, Afrika Uluslar Kupası'na katılacak isimler itibarıyla en büyük eksikler bizde. Ben yine de şansların eşit olduğunu düşünüyorum. Bunu handikap olarak görmem, çünkü yeni ortaya çıkan bir şey değil ki. Bu isimlerin, Afrika Uluslar Kupası'na katılacağı zaten belli bir şeydi. Sürpriz bir şekilde gidiyorlar gibi bir algı oluşturmaya gerek yok. Osimhen, Lemina, Singo ve Jakobs, bizler için çok kıymetli olsa da, biz bunu bilerek bu kadroyu kurduk. Bu yüzden handikap diyemeyeceğim.
17 Kasım 2025 Pazartesi
Okan Hoca, bugüne kadar bu zor virajların hepsinde başarılı oldu
Ligi kırabilme fırsatımız varken, bu şansı teptik ve krediyi tükettik. 6 puanlık fark vardı, avantaj büyüktü. Fikstür sertti ama derbileri içeride oynuyordun. Okan Hoca'nın derbi karnesini düşününce de, bu maçları kazanabilmek gerekiyordu. Fenerbahçe ise öyle ya da böyle, zor gibi görünen fikstürde puan farkını kapattı. Hala avantajlısın, sonuçta 1 puan farkla da olsa lidersin. Diğer bir avantajın da, Okan Hoca'nın bugüne kadar "kırılma" gibi görünen ve işinin zorlaştığı zamanlarda daima başarılı olması. Hem Şampiyonlar Ligi'nde iddiam olsun, hem de kendi ligimde puan kaybetmeyeyim diye bir şey yok. Bu kayıplar olacak ama kontrol sende oldukça.
16 Kasım 2025 Pazar
Yeniden "dar rotasyon" dediğimiz günlere geldik
Rotasyon konusunu sık sık konuşuyoruz. Yeniden "dar rotasyon" dediğimiz günlere geldik. Aslında rotasyon dar değil ama çok sık başvurulan bir şey olmadığından, dar gibi görünüyor. İmkan bulamayan, forma şansı bir şekilde geldiğinde bocalıyor. Kimi zaten hesapta dahi yok. Rotasyondan kastım, oyuna sonradan soktuğun isim değil. İlk 11 için konuşuyorum. Şampiyonlar Ligi öncesi ya da sonrasında bazı isimleri kenara alabilmek gerekiyordu. En büyük örneği de Kocaelispor maçı. O maçta rotasyon yapsan, daha kötü ne olabilirdi? Herkes ihaleyi Icardi'nin oynamasına bıraktı ama oradaki asıl mesele rotasyon yapmamak.
14 Kasım 2025 Cuma
Oysa bir umuttu #5; Blerim Džemaili
Ünal Aysal'ın transfer adına "son günü bekliyoruz, fiyatlar düşecek" dediği zamana döndük. O gün ortaya çıkan isimler yoktu, kimi kast ettiğini bilmiyorduk. Bir önceki sezon, Mancini ile kaçan şampiyonluğun ardından, Prandelli ile o tondan devam ediyorduk. 5+0+2 veya 3 gibi bir yabancı kontenjanı vardı. Bu da seni oldukça zorluyordu. Tarık Çamdal'ın transferini sonrasında yerden yere vururuz ama o güne dönünce, transfer edildiği an herkes mutluydu. Çünkü yerli ihtiyacı vardı ve o dönemin parlayan yerli sağ beki de oydu. Yine de Tarık Çamdal hamlesi, son gün transferlerinin bizim adımıza gözdesi değildi.
13 Kasım 2025 Perşembe
Etiketsiz #4; Garry Rodrigues
Galatasaray'a transfer olduğu gün itibarıyla beklenti duyduğumuz Garry Rodrigues ile Galatasaray kariyerini şekillendiren Garry Rodrugies arasında fark var. Riekerink döneminin Ocak transferiydi. Paok formasıyla performansı konuşuluyordu ama "yıldız" edasıyla gelmedi. Ya da genç bir yetenek de değildi. İlk 1-2 maçını hatırlıyorum, çok heyecanlandırmıştı. Hızlıydı, patlayıcı gücü yüksekti. Yine de yetenek olarak "belli bir seviyeyi" işaret ediyordu. Tudor'un Paok döneminde de birlikteydiler. Tudor göreve gelince, Garry Rodrigues'den performans çıkışı bekledim ama hocanın ondan beklentisi daha çok oyun içi katkıydı.
12 Kasım 2025 Çarşamba
Anlamadığım konu, bu takımın 2+1'lik yabancı hakkı niye kullanılmadı?
İlkay Gündoğan kadar, Yunus Akgün'ün sakatlığı da büyük handikap. Takımın 2 tane "kreatif" diyebileceğimiz, forvet arkasında kullanılabilecek ismi var. 2'sinin sakatlığı, Kocaelispor maçının en büyük handikaplarından oldu. Genel olarak da üretimin temel sorunu. İlkay Gündoğan geri dönse de, Yunus Akgün'ün yokluğu sorun olmaya devam edecek. Bu sefer de kısıtlanan kanat rotasyonun var. Ne kadar transfer yapsan da, sezonun bu bölümlerinde x mevki adına "rotasyon yok" demeye başlıyoruz. Bu da kadro mühendisliği tarafında soru işareti. Anlamadığım konu, bu takımın 2+1'lik yabancı hakkı niye kullanılmadı?
11 Kasım 2025 Salı
İlkay Gündoğan'a ne ara bu kadar bağlandık bilmiyorum ama "bağlandık işte"
İlkay Gündoğan'a ne ara bu kadar bağlandık bilmiyorum ama "bağlandık işte". İlkay Gündoğan'ın sakatlandığı dönemde, takımın oyun olarak ne denli düştüğünü görüyoruz. Bodo ve Ajax maçlarını kazanınca bu durum çok konuşulmasa da, Türkiye Ligi'nde etkisini yaşıyoruz. Hücumun yaşadığı "üretememe" sorununun temelinde onun yokluğu var mesela. Sane ve Osimhen ile birlikte ideal 3'lüyü kurduk derken, İlkay Gündoğan'sız kalmak bizi çok etkiledi. Hücumu yöneten, kilit açan, en önemlisi de seni saha içinde yöneten futbolcu. Kaptanlar farklı olsa da, iplerin İlkay Gündoğan'ın elinde olduğunu düşünüyorum. O geri döndüğünde bir şeyler rayına girecektir.
9 Kasım 2025 Pazar
Kocaelispor 1-0 Galatasaray, bu kafa yapısı bir yerde duvara çarpacaktı
Türkiye Ligi için konuşuyorum, bu kafa yapısı bir yerde duvara çarpacaktı. Şampiyonlar Ligi öncesi ya da sonrası fark etmeden, oynadığın tüm maçlar "odak" olarak sorunlu. Trabzonspor karşısında dahi "nasıl olsa kazanırız" tadında oynarken, Kocaelispor karşısında da böyle oynayacağını az çok tahmin ediyordun. Öyle de oynadın zaten. Maça yönelik herhangi bir analiz yapıldığına inanmıyorum. 11 yazılmış, çıkın oynayın denilmiş. Futbolcu zaten "kalitem yüksek" noktasında, nasıl olsa kazanırım diyor. Kazanamıyorsun işte. Bir yerde toslayacaktın, o gün geldi. Şampiyonlar Ligi'nde iddia sahibiyken, kendi ligindeki konforu kaybetmiş oldun.
8 Kasım 2025 Cumartesi
Ajax maçındaki fotoğraflara bakarsanız, istenilen "fizik" düzeyine ulaşıyor
Icardi'nin fizik durumu her geçen gün daha iyiye gitmekte. Ajax maçındaki fotoğraflara bakarsanız, istenilen "fizik" düzeyine ulaşıyor. Direkten dönen şutunda, rakip savunmayı ekarte edişi, tam olarak onun imzasıydı. Normal şartlarda bu dönemlerde ivmelenmesi bekleniyordu. Erken döndüğünü söylemek lazım. Ekim ayında idmanlara başlar denilirken, Ağustos ayında maça çıkıyordu. Icardi'nin mücadeleden kaçmadığını çok daha öncesinde sıkça kez gördük de, çalışkanlığından da hiç şüphem olmamıştı. Sahada olmak için can attığına eminiz. Zaten bu yüzden erken döndü ve mücadele etmek istiyor. Icardi'nin kazanılması önemli, sezonun kalanı adına büyük kazanım.
7 Kasım 2025 Cuma
Rotasyon daralırken, bu kazanım çok daha önemli
Hücumda önemli eksikler var. Son olarak Yunus Akgün'ü de kaybettik ve ameliyat olması durumunda 6-8 haftalık yokluğundan söz ediliyor. Yani 2025 yılını kapatacak. Barış Alper Yılmaz'ın formunu yakalamaya çalıştığı bu haftalarda, kanat rotasyonu adına önemli kayıp. Ajax maçının ilk yarısında İlkay Gündoğan kadar, Yunus Akgün'ü de aradık. Yunus Akgün'ün Bodo karşısındaki baskı gücünü düşününce, oynayabilse çok işimize yarardı. Sara'yı 10 numara kullandığımız düzende katkı alamıyoruz. İlkay Gündoğan'ın geri dönüşüyle o sorun ortadan kalkacak ama kanatlar adına ciddi bir alternatif sorunu var.
6 Kasım 2025 Perşembe
Ajax 0-3 Galatasaray, Avrupa için negatif algıyı kırma sezonu
Avrupa için "negatif" algıyı kırma sezonu. O algının son halkası, Avrupa'da deplasmanda kazanamıyoruz üzerineydi. Rakibin seviyesi ne olursa olsun, istenmeyen sonuçları izledik. Okan Buruk, yaşadığı tüm süreçlerden ders alan bir teknik adam. Frankfurt maçının da dersi oldu elbette. Ajax ne denli düşüşte olsa da, Avrupa için "ekol" diyeceğimiz takımlardan. Ayrıca seviyenin Şampiyonlar Ligi olduğu da unutulmasın. Ajax deplasmanında ne kadar iyi ve üstün oynayabilirsen, o kadar oynadın işte. 3-0'lık muazzam bir galibiyet ama iyi ve doğru oyun var. Sahada güçlü olan, fizik olarak üstün bir Galatasaray'ın yarattığı fark bu. Şampiyonlar Ligi'nde son 3 maçta o fizik kaliteyi hissediyoruz. Güçlü bir odakla birlikte sonuç bu oluyor.
4 Kasım 2025 Salı
Sallai'nin tepki görmesi kadar saçma bir hadise yok
Sallai'nin tepki görmesi kadar saçma bir hadise yok. Trabzonspor maçının son dakikalarında atmış olduğu şuta ben de sinirlendim. Ya da dağa taşa vurduğu duran top sonrasında da aynı duygulara sahiptim ama tüm bunlar tepki göstermeye sebep mi? Niye genele bakılmıyor. Orada şut çekti diye, bir anda yetersiz futbolcu mu oluyor? Yetersizliği üzerine konuşan medya mensupları var. Sağ bek mevkisi değil ama orayı doldurdu, sezon başından bu yana da takımın en istikrarlı futbolcularının başında. Trabzonspor maçında dahi seni öne taşıyan yegane isimlerden. Hataları olabilir, yeterliliği dahi tartışılır ama kurduğun takım bütünüyle yıldızlar topluluğu olamaz. Kadro mühendisliği bu değil.
3 Kasım 2025 Pazartesi
2 beraberlik alıp da düşünmeye başlamak, Okan Hoca'nın yarattığı hava kaynaklı
Şampiyonlar Ligi'nde iddia sahibiyken, ligde dalgalanma mutlaka yaşarsın. Şampiyonlar Ligi maçının öncesi ya da sonrası, 2. viteste oynamak zorundasın. Hatta rakibin durumuna göre 3. vitese bile düşersin. 11 maçta 9 galibiyet 2 beraberlik aldın, çok iyi tablo. 2 beraberliği kendi sahanda Beşiktaş ve Trabzonspor karşısında alman can sıkıyor ama maçların kendi içinde mazereti var. Beşiktaş karşısında eksik kalmana ve Liverpool dönüşü olmasına rağmen geri döndün. Trabzonspor ise iyi takım. Tam 1-0 kazanmalık maçtı, o imkanı da yakaladın ama olmadı. Okan Hoca, Galatasaray'ın başında öyle şeyler yaşatıyor ki aldığın tek beraberlik dahi her şeyi sorgulatıyor. Ligde puan kaybı nedir unuttuk. Tek beraberlik geliyor, ne oluyor diyoruz.
1 Kasım 2025 Cumartesi
Galatasaray 0-0 Trabzonspor, 70'den sonra bu maçı kazanabilirdin
Fatih Tekke'nin Trabzonspor'u gelişim gösteren, genç ve enerjik takım. Sahaya iyi yerleştiler ve 70. dakikaya kadar da Galatasaray'ı durdurmayı başardılar. Kulübe kaliteleri düşük. Takım yoruldukça, yapılan hamlelerle oyun olarak da düştüler. 70'den sonra bu maçı kazanabilirdin. Tam da maçın sonlarına doğru, 1-0 kazanacağın ortam vardı. O imkanı yakaladın. Geçen sezonlara bakınca, bu tarz maçları son dakikalarda kazanırdın. 2 beraberliğin kendi sahanda ve Beşiktaş, Trabzonspor gibi rakipler karşısında. Derbileri kazanırdın, burada da sıkıntı var. Beşiktaş maçını Liverpool yorgunluğuna bağladık, Trabzonspor maçını da kafalarda Ajax var diye mi açıklayacağız?
31 Ekim 2025 Cuma
Trabzonspor ve Ajax, bu sürecin en zor maçları
İçinde bulunduğumuz haftalar, Türkiye ve Şampiyonlar Ligi adına kırılma zamanları. Şu ana kadar gidişat iyi. Hedef maçları kazanarak ilerliyoruz. Trabzonspor ve Ajax, bu sürecin en zor maçları. Trabzonspor, oldukça formda ve her geçen hafta daha da üzerine ekleyen bir takım. Fatih Tekke'nin onları bu seviyeye getireceğini biliyorduk. Oldukça dinamik ve genç bir takım kurdular. Enerjileri üst düzey ve Onuachu gibi bir silahları var. Kendi sahanda oynaman avantaj ama sana ters gelebilecek bir rakip. "Üst düzey odaktan" asla ödün vermemen gerekecek. Ajax maçı kadar "hedef" görmek zorundasın. Şampiyonlar Ligi'ni düşünerek, kendi liginde vites düşüreceğin zamanda değilsin.
30 Ekim 2025 Perşembe
Barış Alper Yılmaz'dan beklenen katkı alınamadığı için Lookman konuşuluyor
Lookman ismi belli ki son ana kadar konuşulmaya devam edecek. "Var bir hayalimiz" noktasına geldiğini görüyoruz ama bu trenin kaçtığını düşünenlerdenim. Atalanta'nın Lookman'dan çıkmak istediği kesin. "Ne olursa olsun yollayacağız" gibi bir hava doğması ise yanlış. Lookman'ı kiralayamazsın mesela, adamlar bırakmıyor. Juventus da bu transferi istedi, 50 milyon avro'dan aşağı inmediler. Bugün de beklentileri 50 - 55 milyon avro arası, yarın da. Ocak ayında bu bonservisi nasıl vereceksin? Ya da 28 yaşındaki bir futbolcu için bu rakamlara çıkılmalı mı? Büyük bonservis konuşulduğu an "yatırım" adı altında hamleler yapılması tercihimdir. Singo transferi bu noktada kılavuz olmalı. Bence bu yönde hareket edeceğiz.
29 Ekim 2025 Çarşamba
Oysa bir umuttu #4; Frank de Boer
Yeni Hagi ve Popescu arayışları Galatasaray'a büyük zarar vermişti. Bu uğurda harcanan paraları düşünüyorum da, belin biraz da bu yüzden doğrulmuyordu. Hagi ve Popescu, Galatasaray'ın unutulmaz yabancıları. Bu tarz isimlerin yerlerini doldurmanın maliyeti çok uçuk. Sen ise o ağırlığı kaldıramayacak isimlerle, transfer sirkülasyonu içinde sürekli zarar ettin. Yeni Popescu arayışına dönersek, Frank de Boer "isim" olarak getirdiğin en yüksek profil. Peki transfer ettiğin Frank de Boer'den geriye ne kalmıştı? Tecrübe, kusursuz bir sol ayak tamam da, savunma özelliğini kaybetmiş bir stoperden ne beklersin?
28 Ekim 2025 Salı
Icardi için "tam olarak hazır olmaya başlar" dediğimiz zamanlardayız
Icardi için "tam olarak hazır olmaya başlar" dediğimiz zamanlardayız. Icardi'nin erken dönüşü, beklentiyi de "önceye" çekti. Fizik durumu başta olmak üzere, birçok konuda eleştirildi. Ligde 73 dakikada 1 gol ortalaması var oysa. 9 maçta 6 gole ulaştı ve 439 dakikada bunu yaptı. Vitesi onun da yükseltmeye başladığını düşünüyorum ama burada mühim nokta "beklentiyi doğru ayarlamak". Icardi'nin fizik durumu 2 sezon önceye dönmeyecek. O atiklikte bir daha olmayacak. Bundan sonra oyunu değişecektir, biraz daha 10 numara gibi oynamaya çalışacaktır. Rakip ceza sahası içindeki bitirici etkisini yine hissedeceğiz ama ağırlıklı olarak "oyun aklına" yöneleceğiz.
26 Ekim 2025 Pazar
Galatasaray 3-1 Göztepe, Icardi'yle geri döndün
Göztepe maçıyla alakalı beklentim insanların aksine "daha rahat bir galibiyet" yönündeydi. Maç skoruna ve 2. yarıda oynanan oyuna bakınca söylediğim karşılanıyor ama başlangıç farklıydı. Göztepe'nin taktiği basit ama etkili. Atlet ve hızlı futbolculara sahipler. Ligin topla en az oynayan takımı. Geriden uzun vurdukları toplarda, merkezde sekenleri toplayarak güçlü kalıyorlar. Galatasaray'da o topları en iyi alabilen isim Torreira. O da olmayınca sorun yaşanacağı barizdi ama gidişat korkulan ölçüde gerçekleşmedi. 1-0 geriye düşmene rağmen bu söylediğim geçerli. 11'e 11 devam edilseydi de bu maçın döneceğini düşünüyorum. Çünkü Galatasaray'ın kalitesi yeniden golden sonra çok net şekilde ön plana çıktı.
25 Ekim 2025 Cumartesi
Lemina'yı güncellemek demek, ondan vazgeçmek anlamını taşımaz
Lemina, Galatasaray'ın en güçlü alternatiflerinin başında geliyor. Geçen sezonun 2. yarısında göstermiş olduğu performans, onu tarihimizin en iyi ara transferlerinden biri yaptı. Bu sezona bakınca da aynı çizgisinde devam etmekte. Yaz dönemi çıkan "gitmek istiyor" ya da "sözleşme" haberlerine çok takılmamıştım. Suudi Arabistan kaynaklı ilgiden söz edilirken, iyi bir teklifin değerlendirilebileceğini söylemiştim. Böyle bir teklif yoksa zaten sorun yok, Lemina'dan memnunuz. Geçen sezon takımın kazandığı şampiyonluktaki payı, şu an Şampiyonlar Ligi'ne de yansıdı. Liverpool ve Bodø/Glimt gibi maçlarda ona dönüp, merkezini sağlama alıyorsun. Ligde de Torreira'nın olası yokluğu adına, kara kara düşüneceğin bir durum yok. Çünkü Lemina var.
24 Ekim 2025 Cuma
Gösterilen taktik reaksiyonu önemsiyorum
İlkay Gündoğan ve Singo, Galatasaray 11'inin 2 büyük eksiği. İlkay Gündoğan, son haftaların formda ismiydi de. Takıma iyiden iyiye "oyun liderliğini" kabul ettirmiş, çevresindeki herkesi yönlendiriyordu. Singo'dan ise Şampiyonlar Ligi'nde fark yaratmasını bekliyorsun. O farkı da Liverpool karşısında yaratmıştı. Singo'nun eksikliği, tempo ve atletizm konusunda negatif etkidir. İlkay Gündoğan'ın eksikliği ise "oyun aklı" tarafında seni zorlar. Üstelik son dakikada gelen bir sakatlık. Hadi bir süredir Singo'suz oynuyordun da, Bodø/Glimt maçının tüm hazırlığı İlkay Gündoğan üzerinden döndü.
22 Ekim 2025 Çarşamba
Galatasaray 3-1 Bodø/Glimt, Şampiyonlar Ligi'ndeki pozitif kırılmamız
Bodø/Glimt karşısında, Şampiyonlar Ligi'ndeki kırılmamızı yaşayacağımızı söylemiştim. Bu kırılma "pozitif" anlamda gerçekleşti. Bu ayarda rakiplere karşı, istemediğimiz sonuçları alamamak bir yana, kötü futbolla kaybediyorduk. Liverpool galibiyeti, sürekli dile getirdiğimiz Bayern Münih maçlarında hak edip de alamadığımız skordu. Bodø/Glimt galibiyeti ise bu ayarda rakiplere karşı düştüğümüz kötü durum algısını kırmaktı. Muazzam futbol, kusursuz mücadele. Pozisyon vermedin mi, elbette verdin. Ama rakibin 1 imkan yakaladığı ortamda, sen 5 imkan yakaladın. 3-1 değil de 4-3 de kazanabilirdin, 6-1 de bu maç bitebilirdi. Yine de gün sonunda her şartta kazanırdın.
21 Ekim 2025 Salı
Bodø/Glimt maçı, senin adına Şampiyonlar Ligi'nin kırılması olacak
Liverpool galibiyeti ile "Avrupa yükünü üzerimizden attık" deme sebebim, Okan Hoca özelinde "Avrupa'ya" yönelik çığ gibi büyüyen eleştirilerin önünü kesmekti. Kestiğimizi de düşünüyorum. İş elbette bitmedi, hatta yeni başlıyoruz. Liverpool maçının önemi, zamanında Bayern Münih karşısında 2 muhteşem maç oynayıp, sonuç olarak kazanamamanın diyetini ödemekti. Şimdi önümüzde daha büyük bir diyet mevcut. Avrupa'ya yönelik eleştirilerin temelinde, dev takımlara karşı yaptıklarımız yatmıyor. Bütçe ve kalibre olarak daha düşük profilli takımlar karşısında sonuç alamamak yatmakta. Bodø/Glimt karşısında bu diyeti ödemeliyiz ve Avrupa'da gerçek anlamda iddialıyız diyebilmeliyiz.
20 Ekim 2025 Pazartesi
Fatih Hoca ile Popescu'nun hikayesini bilirsiniz
Fatih Hoca ile Popescu'nun hikayesini bilirsiniz. Popescu, Galatasaray'daki ilk aylarında öyle bir hayal kırıklığıydı ki Fatih Hoca'nın ondan nüfus kağıdını göstermesini istediğini hatırlarız. Acaba biz gerçekten "Barcelona'nın kaptanı" Popescu'yu mu aldık diye. Bazen direkt katkı alamazsın, beklemen gerekir. Bu bekleyişi de "yıldızlar" özelinde gerçekleştirirsin. Popescu, o dönem için çok önemli stoperlerden biriydi. Galatasaray'a da muazzam katkı verdi. Sane de bugün için çok önemli bir kanat. İlk 2-3 ay performans alamayıp, ondan olmaz demek büyük haksızlıktı. En başından bu yana yazdım, beklemek gerekiyordu dedim. Hala bir şey kanıtlamadı ama Başakşehir maçıyla birlikte yola çıktı diyebiliriz.
19 Ekim 2025 Pazar
Başakşehir FK 1-2 Galatasaray, Sane ve Sara'yla kazanmak çok daha kıymetli
Başakşehir maçından çekiniyordum. Milli Takım dönüşleri zor olur. Bir de rotasyon yapma ihtiyacın var. Başakşehir'i hafife almamak lazım. Nuri Şahin'in teknik direktörlüğünden zerre umudum yok ama kadroları iyi, ters oyuncuları var. Milli Takım dönüşünde, sorun yaratabilirlerdi. 2. yarının ilk 15 - 20 dakikasında o sorunu yarattılar da. Ağır savunma hattın karşısında etkili oldular. Kaan Ayhan'ın stoper oynamaması gerektiğini düşünüyorum mesela. Ağır kalıyorsun. Sallai ve Eren Elmalı de gol ararken güzel iyi ama savunacağın zaman zafiyet. 1-1 sonrası üstün kalitenle 2-1'i bulman zor olmadı. Hamleler sonrası oyun üstünlüğünü yine ele aldın ama bazı hamleler maalesef bile bile lades. Kulüben için de üstün derken, bu kadar geç hamle yapıyor olmak yanlış.
17 Ekim 2025 Cuma
Etiketsiz #3; Hasan Kabze
Anadolu'da parlayan ya da gurbetçi gençler için yorumum sabit. Alabildiğin herkesi al. İlla ki çoğu tutmayıp, bazısı şans da bulamayacak ama aradan sivrilen de kazancın olacak. Herkesi de alıp, yıldız yapmak zorunda değilsin. Kimi rotasyonun parçası olsun, yerli transfer ihtiyacını bu şekilde gider. Barış Alper Yılmaz ya da Kerem Aktürkoğlu gibi kazanımlar elbette güzel ama Hasan Kabze gibi kazanımlar da çok keyifli. 2004 - 2005 sezonunun ortasında, Fevzi Elmas'la birlikte Çanakkale Dardenelspor'dan transfer edildiler. 2'si de o dönem için potansiyel gençlerdi. Hagi'nin de gençlere şans vermesiyle bilinen bir teknik direktör. Ümit Karan'ı Ankaraspor'a yollayıp, Hasan Kabze ile onun boşluğunu doldurmuştu.
16 Ekim 2025 Perşembe
Oysa bir umuttu #3; Steven Nzonzi
Sattığın kadar al gibi bir kuralla uğraşırken, "geleceğe dönük" adı altında hamle yapman zor. Marcao ve Luyindama ile o kurşunu 6 ay öncesinde atmıştın. Şampiyonlar Ligi'nde iddia adı altında, güçlü bir kadro kurmak isterken, sattığın kadar al kuralıyla hamle yapabilmenin tek yolu var. Düşük bonservis ya da kiralık isimlere yönelip, maaş yükünü yükseltmek. Yine de böyle bir handikap varken, transfer sirkülasyonuna girişmek ne derece doğru? Üstelik son 2 sezonun şampiyonusun. Galatasaray, o sezon ciddi bir transfer sirkülasyonu içine girip, "oyun planı" adı altında düşünmeyip, fırsat kovalama peşine düştü. İsim isim bakınca fırsatlar güçlü ama bu denli doğaçlarsan, gün sonunda takım içinden aklının ucuna gelmeyecek hamleler yapmak zorunda kalırsın.
15 Ekim 2025 Çarşamba
Can Uzun, kararını değiştirmeyecek ama bundan sonra seçim yapacaklar ne düşünecek?
Montella, Türkiye için muazzam bir teknik direktör. Çok başarılı olduğunu düşünüyor, bunu da her fırsatta yazıyorum. Euro 2024'te başarılıydı, eleme performansına bakınca da belki de ilk kez bu kadar rahat maçlar izliyoruz. İyi bir jenerasyon yakaladık, gelecek adına neden umutlu olmayalım? Montella, tüm bunları, her sendelediğinde acımasızca eleştirilmesine rağmen başarıyor. Euro 2024 zamanı hatırlayın, Semih Kılıçsoy'u kendine kalkan etmiş Beşiktaş "medya" mafyasıyla uğraşıyordu. Sonrasında da çeşitli kesimlerden bu tarz eleştiriler gelmeye devam etti. Bugün dahi geliyor. Buralara takılmayan, polemiğe girmeyen bir teknik adam olması çok büyük artı.
14 Ekim 2025 Salı
Etiketsiz #2; Andrés Fleurquín
Fleurquin'i ilk olarak, Strum Graz - Galatasaray maçlarında tanıdım. Şampiyonlar Ligi grubunu lider bitirmişlerdi ve bize karşı ilk maçı 3-0 kazanıp, 2. maç 2-2 berabere bitmişti. Galatasaray da o grupta 2. olmuştu. Fleurquin o maçlarda "stoper" oynamıştı. Galatasaray sezonu ise "6 - 8 numara" olarak şekillenmişti. 2001 - 2002 sezonu özeldir. O dönem ligde şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi'nde ise 2. tur grubunda son maça kadar mücadele etmek (Liverpool, Roma, Barcelona'lı grup) akıl almaz işti. "Aklın almadığı" nokta ise bunun tabiri caizse toplama takımla başarılması. Çoğu yabancının kiralık geldiği, 2000 Uefa ve Süper Kupa kadrosunun hemen hemen dağıldığı dönem.
13 Ekim 2025 Pazartesi
Fikstür hem zor, hem de güzel
Şu kadar maç içinde ne kadar puan alırız tarzı muhabbetleri sevmiyorum. Bugünden yarın ne olacağını bilinmez çünkü. Her günün değişkeni başka. Allah korusun, beklenmedik bir sakatlık yaşasan, tüm planların değişir. Ya da bir maç kazanırsın, orada her şeyi kırar atarsın. Kaybedebilirsin de, sonra çözülürsün. Bu yüzden "maç maç" gitmek daha sağlıklı. Bir sonraki Milli Takım arasına kadar söyleyebileceğimiz, Galatasaray'ın kaderini bu haftalar tayin edecek. Fikstür hem zor, hem de güzel. Bu haftalarda ligi kırıp atabilirsin. Göztepe ve Trabzonspor maçlarını üst üste kendi sahanda oynaman avantaj. Olası kötü sonuç halinde ise dezavantaj. Bu "sahada" tayin edilecek.
12 Ekim 2025 Pazar
Can Uzun'u, Kenan Yıldız ve Arda Güler'le birlikte kullanmak lazım
Milli Takım özelinde kadro tartışmaları daima olacak. Montella'nın Milli Takım özelinde çok başarılı olduğunu ve katkı sağladığını her fırsatta yazıyorum. Tutucu bir teknik direktör, bazı tercihlerinden asla ödün vermiyor. Belki de bu sayede başarılı oluyor ama bazı eleştirilerin altı dolu. Can Uzun, Bulgaristan karşısında 2. kez resmi bir maçta Türkiye formasını giydi. 1 resmi maçta daha forma giymeli. Giymediği sürece, Milli Takım değiştirme hakkı var. Değiştirmez de, o kapı açık işte. Bu durumun talihsizlik olduğunu düşünüyorum.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)



































