Josef de Souza & Galatasaray, o fırsatlardan biri mi?

Josef de Souza, bugün itibarıyla sözleşmesini fesih etti ve boşa çıktı. Haliyle de, yana yakıla "orta saha" arayan Galatasaray için "acaba" diye soruyoruz. Bonservis bedeli harcayamıyoruz çünkü. Günler de azalıyor, lig ve Avrupa maçları başlayacak. Bir an önce aksiyon almanın gerekliliği malum. Bu süreçte de önünüze bazı fırsatlar çıkacak. Josef de Souza o fırsatlardan biri mi, soru o işte. Yaşının 31 oluşu ve son dönemde geçirdiği sakatlıklar bende soru işareti oluşturuyor.

Futbolcular düştükçe, piyasalar da düşüyor

Lemina'nın Fulham'a transferi resmen açıklandı. 2 milyon avro karşılığında, 1 yıllığına kiraladılar. Fulham formasıyla eğer 20 maçta oynarsa, 6 milyon avro'luk zorunlu satın alma opsiyonu olacak. Bu şartları görünce de, Galatasaray neden almadı demiyorum. Çok yüksek bir kira bedeli var ve şu ortamda opsiyonu karşılayamazdık. Galatasaray'la adı geçerken "0 kira bedeli, düşük yıllık ücret" konuşuluyordu. 

Deniz Türüç & Galatasaray, Fenerbahçe'de tutunamaması onu kötü kılmaz

Fatih Hoca'nın, Deniz Türüç'ü istediği söyleniyor. Fenerbahçe son dönemde birçok transfer açıkladı ve özellikle hücum tarafında oldukça alternatifli bir yapı oluşturdular. Hala da hücum için transfer düşünüyorlar. O pozisyonda aşırı bir yoğunluk oluştu. O yoğunluk içinde de Deniz Türüç'ü düşündükleri söylenemez. Ülke içinde düşündükleri transferler için "takas" söylentilerinin ilk sıralarında yer alıyor. Ciddi de bir ücreti olduğunu düşünüyorum.

Markus Henriksen & Galatasaray, her Kuzeyli de ihtiyaç olmuyor

Galatasaray'a önerilen bir orta saha da. Yalnız bu işte anlamadığım bir nokta var. Geçtiğimiz sezon Hull City formasını sadece 4 kez giydi. Herhangi bir sakatlık bilgisi de görünmüyor ve bu işin nedenini anlamadım. Hull City de Championship ekibi. Devlerden dahi futbolcu alırken, bu kadar az sayıda maça çıkan ismi düşünürüz. Konu da Henriksen olunca, forma giymeme nedenini öğrenmek lazım. Geçtiğimiz yıllarına bakınca oldukça istikrarlı bir futbolcuydu.

Daler Kuzyaev & Galatasaray, bu ortamda "olabilir" diye düşünürüz

Hala boşta olması ve çıkan haberlerde "menajeri tarafından önerildi" söylemi, transfer için ihtimal var mı dedirtiyor. Zenit'te ciddi bir yıllık ücreti vardı. Büyük ihtimalle hala ona yakın ücretlerin peşinde. Her futbolcunun "boşta" olması, onu maliyetsiz kılmaz. Sattığın kadar al sarmalında avantaj olsa da, bir de işin harcama limiti var. Yani yüksekten uçan futbolcu için, uçuk yıllık ücretleri gözden çıkarma devrinin bitmiş olması gerek.

Halil Akbunar & Galatasaray, bu işe pek de bir anlam veremedim

Halil Akbunar ismi ortaya atıldığında, bu işe pek de bir anlam veremedim. Galatasaray'ın yeni bir kanat oyuncusuna (alternatif tadında) ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Deniz Türüç gibi orta saha özelliği olan, farklı pozisyonlarda oynatabileceğin isimler başka. Sadece kanat olarak bakınca, belki de en güçlü olduğumuz pozisyon orası. Alternatiflerine kadar, çok isim var. Hazıra çok odaklanmışız, oysa alttan da gelen gençler var.

Artık kim oluyorsa, bir an önce aksiyon alınmalı

Konu tam anlamıyla Seri'yle alakalı değil. "Orta saha" işi genel bir problem ve taraftar da haklı olarak isyan bayrağını açtı. Geçmişin acı örnekleri unutulmadı. Bu takım forvetsiz kaldı mesela, 6 ay bu sorunla uğraştı. Gomis giderken "2 forvet birden alacağız" diyenlerin kimseyi alamadığını görmüştük. Transfer konusunda özellikle "satım" ama alım konusunda da zorlanabilen bir yönetim var. Para varken harcamak kolay da, asıl meziyet bugünlerde aksiyon almak.

Kara şövalye yükseliyor

Hazırlık maçlarını, idmanları izleyemesek de, haberleri alıyoruz diyelim. Takımın da, yapılan testlerde en dayanıklı isminin Diagne olduğunu biliyoruz. Instagram'da paylaşmış olduğu "antrenman" görüntüleri şov amaçlı değilmiş. Yapmış olduğu o idmanların karşılığını hazırlık kampında veriyor diyelim. Oynanan 2 hazırlık maçında golleri var, görüntüsü de oldukça fit. Mental anlamda ne kadar sorunlu olursa olsun, dayanıklılığı daima üst düzey.

Dorukhan Toköz & Galatasaray, düşüncesi güzel olsa da ihtimali az

Aklıma 2012 / 2013 sezonu geldi. Yaz transfer döneminin son günlerine doğru, Baros / Quaresma takası ihtimali konuşuluyordu. Baros'u Galatasaray, Quaresma'yı da Beşiktaş gözden çıkarmıştı. Sonrasında Beşiktaş bu işten vazgeçti ve takas gerçekleşmedi. 2 futbolcu da takımlarında gözden çıkmıştı. Yine her 2'si de, Ocak ayında sözleşmeleri fesih edilerek takımdan gönderildiler. Fatih Hoca'nın Quaresma'yı ayağa kaldırabilme ihtimali beni heyecanlandırıyordu. 

Johan Carbonero & Galatasaray, sürekli bir Kolombiyalı iddiası

Kimsenin bilmediği, nereden çıktığını anlamadığı bir Oscar Cabezas gündemi var. Sosyal medyada sürekli bu konuyla alakalı bir şeyler dönüyor. Kolombiya basını da aynı şekilde, sürekli Galatasaray ismi ön plana atılıyor. Türk basınında ise konuyla alakalı 1-2 haber gördüm. Onun da kaynağı dış basın aslında. Twitter arama bölümüne "Galatasaray transfer" diye yazınca birçok şey önünüze dökülüyor. Kimse de paylaşmamış ise, özel haber diye yazıyorsunuz. Orayı tara ve haber yap. Herkes için değil, bazıları için kolay bir yöntem.

Lemina gündemi nihayet kapanıyor

Lemina gündemi nihayet kapanıyor. İlk etapta düşünmüyoruz dedik, sonrasında da 1 numaralı gündem haline getirdik. O dakikadan itibaren bu futbolcuyu, ülke içinde başka bir takıma kaptırmak hayal kırıklığı olacaktı. Lemina'nın gerekliliği tartışılır da, "istiyoruz" dedikten sonra kaptırmamak gerekiyordu. Tabii bu iş futbolcunun kiralanması halinde geçerli olacaktı. Bedelsiz kira, yıllık ücretinde büyük düşüşleri konuştuk. 

Şimdi de sıra Amrabat'ın

Önümüze bazı istatistikler düşüyor. Bu istatistikler de insanı biraz olsun "nostaljiye" sürüklüyor. Geçen gün Melo'yu konuştuk, şimdi de sıra Amrabat'ın. Suudi Arabistan'da Al Nassr formasını giymekte ve son 2 sezonda 54 maçta 9 gol 20 asisti var. Yine bu 2 sezonda, ligin en çok asist yapan futbolcusu. Belki 33 yaşında ama o ligin en değerlilerinden biri. Galatasaray'dan ayrıldığı günden bu yana da yükseliş içinde diyebiliriz.

Oscar Cabezas & Galatasaray, yabancı bir stoper ihtiyacı olduğunu sanmıyorum

Bu haberi ilk olarak dış basında okumuştum, sonra da bizim basınımıza düşmüş. Dış basında gördüğümde çok ilgilenmemiştim. Gerçekçi gelmedi pek. Galatasaray'ın yeni bir stoper arayışı olduğunu düşünmüyorum. Olursa da belki yerli, genç bir isim gelir. Tabii onun için de "bonservis" durumu söz konusu olacağından zor. Yabancıya ise hiç ihtimal vermem. Luyindama / Marcao ikilisinden biri gidiyor desek, o zaman da daha iddialı ve potansiyelli bir stoper konuşurduk.

Lige olabildiğince sert başlıyoruz

Ligin ilk 3 haftası seyircisiz olacak ve 3. haftada kendi sahamızda Fenerbahçe'yle oynayacağız. Normal şartlarda derbiler 6. haftada başlardı, yeni tabloda ise 3. haftada başlıyor. Tahmin de ediyordum, bu 3 hafta içinde Fenerbahçe'yle kendi sahamızda oynayacaktık. Bu maçın ardından da seyircili süreç başlayacak. Beklediğim bir gelişme olduğu için takılmıyorum tabii. Tam tersi durum gerçekleşse, oluşacak yangınları az çok tahmin edin yeter.

Takım içinde en çok güvendiğim nokta da bu hücum hattı

Eyüpspor'la oynanacak olan hazırlık maçı iptal olunca, U19 takımımızla maç oynandı ve A takım bu maçı 6-2 kazandı. İlk yarı ve 2. yarıda, 2 farklı 11 kullanılmış. Gollerden bakabildiğim kadarıyla ilk 11'i yazabilirim. Şu ana kadar basına açık bir idman olmadı. Fatih Hoca da hiç konuşmadı ve "izole" diyebileceğimiz bir ortamda devam ediyoruz. Televizyon yayını olacak ilk hazırlık maçına kadar da bu durum böyle devam edecek gibi.

Bartuğ Elmaz da geliyor şimdi ve geldiği gibi A takımda yeri olacak

Galatasaray altyapısıyla alakalı sık sık yazıyoruz. Özellikle de bazı isimler özelinde beklentimiz yüksek. Kimi hala beklediğimiz aşamayı kaydedememiş isimler. Kimi de henüz piyasaya çıkmadı. Bartuğ Elmaz da henüz piyasaya çıkmamış ama gerçek anlamda bir "wonderkid" diyeceğimiz isimlerden. Henüz 17 yaşında, önünde de uzun bir gelecek olacak. Şu sıralarda U19'la çalıştığını biliyorum. Yakın zamanda A takımda da görürüz.

Felipe Melo'nun uzatmış olduğu kariyerini izlemek büyük keyif

Felipe Melo'nun uzatmış olduğu kariyerini izlemek büyük keyif. 37 yaşına gelse de, son sezonlarda stoper oynamaya başlamasıyla birlikte kariyerini uzatmış oldu. Bu gidişle de 40 yaşını rahatlıkla görecek gibi. İyi çalışıyor, kendine bakıyor ve doğru zamanda değişimi yaşadı. İtiraf edeyim ki, bu değişimi yaşayacağını tahmin etmiyordum. Geçmişte de denenmiş ve kötü mesaj vermişti. O günlerde bu değişimi yaşasa, bugün Avrupa'da da devam ediyor olabilirdi.

Hazır imkan varken, bir de tablo üzerinden değerlendirelim

Futbol Arena, geniş kadroyu paylaşmış. Biz de üzerine konuşalım. Kadro derinliği üzerine daha önce de yazıları yazmıştık. Transferler devam ediyor, bir yandan gidecekler olacak ve olası ihtimalleri konuşmaya devam edeceğiz. Böyle kadro üzerinden konuşması da daha kolay. Hazır imkan varken, bir de tablo üzerinden değerlendirelim. Bazı pozisyonlarda olabildiğince geniş, bazı pozisyonlarda ise zayıf kalıyoruz.

Juventus açısından mantıklı da, Tudor açısından?

Juventus açısından baktığımda çok mantıklı hamle. Pirlo, büyük bir futbol efsanesi olsa da, teknik direktörlük için yeni göreceğiz. Juventus'un alt yaş takımını çalıştıracaktı, 1 hafta içinde takımın başına geçti. Başarılı olmasını da çok isterim. Real Madrid'in Zidane örneğinden yola çıkarsak, Juventus da bu anlamda kendi efsanesini yaratır. Serie A'da zaten yılların şampiyonu, çark bir şekilde dönüyor. İstedikleri Şampiyonlar Ligi ve daha istikrarlı bir yapı.

Yangel Herrera & Galatasaray, yeni bir Denayer sınavı mı?

İngiltere harekatı söz konusu olunca, akıllara gelen isimler az çok belli oluyor. Seri, Lemina ve Lerma üçgenine sıkıştık gibi. Moder ve Coulibaly gibi "scout" temelli isimleri de konuşuyor olsak da, elimizdeki bonservis girdisi çok az olduğundan, hamle şansı da azalıyor. Haliyle de, en az 1 "kiralık" hamle bekliyorum. Denayer ve Onyekuru'da olduğu gibi "al, geliştir ve geri yolla" mantığı geçerli olabilir. Denayer'de verdiğimiz iyi sınavla da Manchester City'nin güvendiği bir takımız.

Türk duvarı kavramını herkes bilip, inanmaya ve yatırım yapmaya başladı

Hep derdik ya ekol olmak diye. Sanırım o konuyu bir noktada yakaladık. Son yıllarda müthiş stoperler çıkarıyoruz ve "Türk duvarı" kavramını herkes bilip, inanmaya başladı. Türk etiketli stoperler için yatırım yapmaktan çekinmiyorlar. Son halka da Cenk Özkaçar. Altay'dan direkt olarak Lyon'a geçti. Hep söylediğimiz gibi. Artık Süper Lig görmeye gerek yok, alt liglerden de direkt olarak geçiş mümkün. Şu yorum klişe değil, 14 yabancılı düzenin artıları bunlar.

Takımının oyununu yükseltmesinin yanında, saha dışı adına da önemli bir vizyon

Minik bir Anadolu turu yapmak istedim ve yazılması gereken 2 tane konu var. İlki, Nuri Şahin'in Antalyaspor'a transferi. Çok ses getirmese de, bana göre büyük olay. Nuri Şahin'i nihayet Türkiye Ligi'nde izleyecek olmak güzel. Türkiye'ye transferini uzun zamandır beklesem de, Avrupa'da devam etmek adına ısrar ediyordu. Vizyonu ve oyun bilgisi çok geniş. Türk futboluna yönelik de, gelecek yıllar adına çıkış kapılarından biri.

Oğulcan Çağlayan'ı merak ediyor ve fazlasıyla ümitliyim

Oğulcan Çağlayan'ı merak ediyor ve fazlasıyla ümitliyim. Sağ kanat / forvet. Tam anlamıyla forvete dönüşmesi için de şartlar müsait. Bu noktada "Burak Yılmaz" örneği akıllara geliyor. Şenol Güneş'in eline geçmeden önce, potansiyel vaat eden ama kanatlarda sıkışmış bir futbolcuydu. Gökhan Ünal transferinde takas olarak gitmişti hatta. Hocanın elinde ise ülkenin belki de en iyi forvetine dönüştü ve bugün dahi Lille gibi bir takıma transfer olabiliyor.

Belki de sezonun en önemli transferi

Scott Piri'nin geri dönüşünü "yeni bir transfer edasıyla" bekleyenlerdendim. Fatih Hoca'nın 3. döneminde takımın performans uzmanı oydu ve o coşkulu futbolda emeği vardı. Takımın kondisyon ve eforunun zirvede olduğu günler de diyebiliriz. Sürekli savaşan, temposu yüksek, o mücadeleci yapıyı özlemeyen yoktur. Scott Piri'nin tarzı bu yapı için oldukça önemli. Yeni dönemdeki oyun yapısının da, hocanın 3. dönemindeki gibi olabileceğini düşünebiliriz.

Eldeki stoper rotasyonu çok kıymetli ve ekonomik oldu

En azından stoper rotasyonunda maaş düzeyi istediğimiz noktaya geldi. Üstelik o pozisyon takımın en güçlü taraflarından biri. Zamanında akıllı hareket edildi ve yatırım yaparak bu noktaya geldik. Bonservisin yüksek olması sorun değil, futbolcunun alacağı maaş düşük olmalı. Bu sayede de o yatırım yaptığın isimden, çok özel haller doğmadığı sürece zarar etmezsin. İyi bir scout ekibimiz var, bence iyi isimler de oluyoruz ama o iyi isimleri transfer edebilmek adına "sattığın kadar al durumu" bizi zorluyor.

Ismaila Coulibaly & Galatasaray, böyle yatırımları desteklemek gerekiyor

Şu ortamda transfer yapmak ciddi anlamda zor. Gençleşmeyi ve maliyetleri düşürmeyi ön plana koysak da, bu isimler için de maddiyat gerekiyor. Sattığın kadar al sorunsalı da elini kolunu bağlıyor. Haliyle de gidip kiralık isimleri zorluyorsun. Belki kira bedeli olmuyor ya da düşük kalıyor ama büyük yıllık ücretler konuşuluyor. Futbolcu tutup, iş yapsa da, ertesi sezon onu takımda tutabilmek adına 40 takla atıyorsun. Bunun da adı günü kurtarmak.

Alper Potuk & Galatasaray, herkesin beklediği bir haber

Alper Potuk'la yolların ayrılması noktasında Fenerbahçeliler mutlu. Gözden çıkardıkları, uzun zamandır takımdan ayrılmasını bekledikleri bir futbolcuydu. Alper Potuk, geçtiğimiz sezon ücretinde önemli bir indirim yapmıştı. Bu yıl da sözleşmesinin sonlandırılmasını kabul etti. Fenerbahçe açısından baktığımızda sorunsuz ama özellikle son dönemiyle hayal kırıklığı yaratmış bir futbolcu. 7 sezonluk uzun bir Fenerbahçe kariyeri var. Transfer olduğu dönem de beklentiler oldukça yüksekti.

Gabriel & Galatasaray, iddialara bakınca gündeme girmesiyle çıkması bir olmuş

Portekiz'den gelen iddiaya bakarsak, gündeme girmesiyle çıkması bir olmuş. Galatasaray'ın Gabriel için kiralama teklifi yaptığı ama Benfica'nın bu teklife "60 milyon avro'luk serbest kalma bedeli ödenirse" olur dediği yazılıyor. Bir yanda da, Jorge Jesus'un kararının beklendiği söyleniyor. En azından iyi isimlerin peşinde olduğumuzu görmek güzel. Demek ki arayış var. Bir yandan da, maliyetli olabilecek işler peşindeyiz. Zor ihtimali yokluyoruz, bu da zaman kaybettiriyor.

Mariano sonrası ne olacak diye düşünen arkadaşlar için

Bazı zamanlar, Omar Elabdellaoui'yi yanlışlıkla mı aldık diye düşünüyorum. Transfer sürecini bana göre iyi geçirmiyoruz ve orta sahadaki boşluk hepimizi korkutuyor. Her şeyi 0'la çarpabilecek bir durum. Oraya doğru hamleler gelmediği sürece, istediğin hangi pozisyonu güçlendirirsen güçlendir bir anlam ifade etmeyecek. Omar Elabdellaoui işi de örnek olması gereken bir transfer ama devamının gelmemiş olması üzücü.

Atalay Babacan çok daha iyisini olsun isterim, o yeteneği var

Atalay Babacan'ı idmanlarda görememek bizleri tedirgin etmişti. Nedenini bilmiyoruz ve beklenti duyulan bir isim. Sezon içinde de sözleşmesi uzatılınca, yeni sezona yönelik beklenti de artmıştı. Dün ilk kez A takımla çalıştığını gördüm. Ondan önceki gün de, Mustafa Kapı'yla Florya sahilinde koşuyordu. O görüntü de kafamda bir "acaba" sorusu uyandırmıştı. Neyse ki idmanlarda ve takımda kalacak gibi görünüyor. Şu orta saha yokluğunda da şansı hiç olmadığı kadar var.

Bu süreçte de dayanıklılığını korumak büyük iş

Galatasaray'da, yeni sezon hazırlıkları kapsamında bazı test sonuçları ortaya çıktı. Medyada yer aldı ve konu hakkında herhangi bir yalanlama olmadığına göre üzerine konuşabiliriz. Zaten az çok beklediğimiz sonuçlar diyebiliriz. En dayanıklı isim Diagne, en hızlı Emre Kılınç, en az yağ oranına sahip isim ise Falcao. Bir de bonus olarak, idmanların en golcü isminin Babel olduğu yazılıyor. Tabii bunun testle bir alakası yok.

Galatasaray'ın mevcut kadro rotasyonu #2

Stoperde sorun görmüyorum. Luyindama, Marcao, Donk ve Emin Bayram. Ahmet Çalık kalırsa o da 5. isim olur. Ozornwafor'un 14 yabancılı kadroda kalabilme ihtimali pek yok. Bu rotasyonun yeterli olacağını düşünüyorum. Belki Donk'u 6 numarada düşünüp, yerli bir stoper alternatifi daha alınır. Acil değil tabii, fırsat düşerse diyelim. Bu rotasyon bizi kurtarır, herhangi bir sorun görmüyorum. İdeal ikilimiz geri dönüyor, alternatifleri de güvenilir bir Donk ve genç yetenek Emin Bayram.

Luyindama'nın ise atletizmi, fiziğine göre hızı ve gücü çok değerli

PSG, Leipzig karşısında oldukça rahattı. PSG deplasmanında Galatasaray da çok zor durumlara düşmüştü. Kendi sahasındaki maçta ise daha dirençli ve biraz daha keyifliydi. Yine pozisyonlar verdi ve Muslera ön plana çıktı ama en azından maç sonunda mutsuz değildik. Bu maçın diğer kahramanı da Luyindama olmuştu. Di Maria ve Mbappe gibi futbolcularla girdiği 10 ikili mücadelenin hepsini kazanmıştı.

Galatasaray'ın mevcut kadro rotasyonu #1

Pozisyon pozisyon ilerleyip, mevcut rotasyonu konuşmak lazım. Hep söylüyorum, çok fazla transfere ihtiyaç duymuyoruz. Sorunlu nokta orta saha ve o da öyle bir sorun ki, her şeyi 0'la çarpar. Orta saha işini bir an önce çözmek gerekiyor. Rakiplere oranla o rotasyonda olabildiğince zayıf kaldık O pozisyona 3 transfer düşünüyorum. Tabii o 2 ismin kaderi de, Belhanda'nın gidişine göre değişecek. Belhanda kalacaksa, başka şeyler konuşulur.

O vakit kazanılması düşünülebilir mi?

Bazı futbolcuların takımdan ayrılması gerektiğini hep birlikte yazıyoruz. Fiyat / fayda bunda sebep. Bazı futbolcuların maliyeti yüksek ve istikrarlı değiller. Bu yüzden de yolları ayırmak gerekir. Keşke imkan olsa da, bu satışlar gerçekleşse. Bu satışların gerçekleşmesinin zor olması insanı başka düşüncelere itiyor. Futbolcuların kaliteleriyle alakalı bir sıkıntım yok, iş istikrarda, aldığın paranın hakkını verememekte.

Badou Ndiaye & Galatasaray, maalesef gittiğin nokta burası

İstediğimden yazmıyorum. An gelir, yine gündem olur. Görüntü oraya doğru ilerliyor. Kesin gelir diye düşündüğümüz Lemina'da dahi sorun olabiliyor ve gelir mi gelmez mi bilmiyoruz. Bakarsınız o da Beşiktaş'a gider. Badou Ndiaye ismi de Beşiktaş için yazılıyordu, belki de Lemina'nın alternatifi. Lemina'yı Beşiktaş aldı diyelim, bir bakmışsınız Badou Ndiaye'ye gelmışız. Bu işler 1-2 menajer etrafında dönmeye çalışmaya devam ettiği sürece, tüm takımlar için aynısı geçerli.

Saracchi / Emre Kılınç sol kanadı beni heyecanlandırıyor

Yeni sezonda umutlu olduğum isimlerden biri de Saracchi. En sert eleştirildiğinde dahi, futbolcuya güvenimi yitirmedim. Potansiyeli ve yeteneğine inanıyorum. 1 yıl daha bizde kalacak olması da, bana göre avantajımız. Şu an yeni sol bek arıyor olabilirdik ki, bu da ciddi maliyet anlamı taşıyacaktı. Şu an elimiz rahat ve Saracchi'yi doğru kullanabilmek anlamında doğru hamle yaptığımıza inanıyorum. O da önünde oynayacak futbolcuyla alakalı.

Dün Fernando'nun satışı doğruydu da, bugün mü değişti?

Bu konu hakkında daha önce de yazmıştım. Belli ki yazmaya devam edeceğim. Fernando'nun Sevilla'da gösterdiği performansla alakalı "bu adamı neden sattık" düşüncesi oluştu. Oysa Fernando giderken, hemen hemen herkesin düşüncesi "müthiş bir satıştı". Hala da öyle, bir şey değişmedi. Fernando'nun yerinin dolmamış olması yönetim ve teknik heyetin sorunu. Sözleşmesinin 1 yılına girmiş, sürekli sakatlanan ve 32 yaşındaki Fernando'yu 4.5 milyon avro teklif gelmişken satarsın.

En büyük beklenti de bu ikiliden yana

Ali Yavuz Kol'a "klasik altyapıdan yetişmiş" futbolcu gözüyle bakamıyorum. Cebine 1 yıllık A takım tecrübesini koydu ve kendisinden 1-2 yaş büyük, altyapıdan yetişmiş diğer gençlerin önüne geçti. Atalay Babacan örneğini sürekli veriyorum. Kendisinden 1 yaş büyük olsa da, tecrübe anlamında daha geride. Kadroda şans bulamayacak gençlerin, oynayabilecekleri takıma kiralık gitmesi gerekiyor. O teklifler geliyor, iş futbolcuda bitecek.

Dün teşekkür etmemiz gerekir derken, bugün işler değişti

Geçtiğimiz günlerde "Lemina'ya teşekkür etmemiz gerekir" demiştim. Takımda tutulmak istendiğine pek ihtimal vermiyordum. Hatta başkan da bunu basın toplantısında dile getirmişti. Şartlar şu an değişti tabii. Lemina'ya teşekkür etmeliyiz derken, bu maliyeti ve istikrarıyla alakalıydı. Yazı içinde de belirttim. Southampton'a kira bedeli verilmez ve Lemina'nın ücreti 1.5 milyon avro seviyesinde kalırsa kimse hayır demez. Şu an konuşulan rakam ise daha da aşağıda.

Bu transferin maliyetiyle alakalı eleştirilecek bir nokta yok

Bu transferin maliyetiyle alakalı eleştirilecek bir nokta yok. 28 yaşında, Norveç Milli Takım'ının 1. sağ beki ve Olympiakos'un da kaptanlığına kadar gelmiş bir futbolcu. Bonservisinin elinde olması da cabası. İlk yılı 1.3 milyon avro, 2. yılı 1.350 milyon avro, 3. yılı da 1.4 milyon avro kazanacak. Linnes'in önüne geliyor ve alacağı rakam ondan az. Linnes de Norveç Milli Takım'ında 3. , hatta 4. alternatif durumunda. Zamanında yüksek ücretler verdik. Bazı isimlerin bugüne yansıması güzel değil.

Omar Elabdellaoui Galatasaray'da

Belki de sezonun en kritik hamlesi olacak. Bu tarz, bonservisi elinde isimlerin Galatasaray'a katılması gerektiğinin altını ısrarla çiziyoruz. Orta saha hamlesi daha da acil mesela, bir an önce adım atmak gerekiyor. Biz ise ilk etapta oraya çok daha zor transferleri zorladık. Bonservisi elinde isimler adına daha ciddi bir piyasa oluşturmak gerekiyordu. Fenerbahçe'ye bakın, çoğu hamlesi bu yollu geldi. Biz de yapıyoruz ama biraz daha agresif olmak lazım.

Kasımpaşa'ya öyle bonservis bedelleri kazandırdık ki

Twitter'da Mehmet Özcan (@memetozcan) 'ın paylaşmış olduğu bir bilgi. Çok güzel bir "nostaljik" pas diyelim. Kasımpaşa'yla alakalı transfer geçmişimiz oldukça kabarık. Kasımpaşa'ya öyle bonservis bedelleri kazandırdık ki. Çoğu isimden de beklediğimizi alamadığımızı söylemek lazım. Bazı noktalara mantık bulsam da, çok çılgın rakamlardan bahsediyoruz. Hepsinin üzerine, Fatih Öztürk'ün bonservissiz geliyor oluşu insanı şaşırtıyor.

Riera da, Fatih Hocanın yanındaki misyonunu net şekilde belli etti

Riera'nın teknik ekibe katılmasından ötürü duyduğum mutluluğu sizlerle paylaşmıştım. Kendisiyle alakalı gelecek adına da beklentilerim var. Bunu da, Riera'nın Fatih Hoca'yla konu hakkında ilk görüştüğü günden bu yana yazıyorum. Kafasını bu işe takmış ve gelişmek isteyen bir antrenör adayı. Kendisi adına en doğru yerlerden biri de Fatih Hoca'nın yanı. Bunun için uğraştı ve görevi almış oldu. Yapmış olduğu açıklamayla da misyon ve vizyonunu net şekilde dile getirmiş.

Mohamed Elneny & Galatasaray, transfer süresi belli isimler etrafında şekilleniyor

Transfer süreci belli isimler etrafında şekilleniyor. Bonservis bedeli ödeyecek durumda da değilseniz, bu durum daha da net şekilde böyle. Galatasaray için yazayım, tablo ortada. Bonservis bedeli harcama gibi bir durum yok. Yoksa gündeme "scout" ağırlıklı diyebileceğimiz isimler geliyor. En basitinden Polonyalı isimleri konuştuk. Trabzonspor'a bakınca "bulan buluyor" da diyebilirsiniz. Haklısınız da, bulan buluyor. Galatasaray'da bu işler 1-2 menajerin etrafında dönüyor gibi, sürekli aynı isimler.

Kaan Ayhan Sassuolo'da

Yaz transfer döneminde "en çok istediğin futbolcu kim" diye sorulsa, sayacağım 2-3 isimden biri Kaan Ayhan olurdu. Yabancı kuralının devam ediyor olması önemli değil. Bu durum, Kaan Ayhan transferinin önemini azaltmaz. Henüz 25 yaşında, çok değerli ve gelişime açık bir futbolcu. Stoper, 6 numara, yeri geldiğinde sağ bek. Elinizde müthiş bir defansif joker olurdu ve olası stoper satışında da eliniz güçlü kalırdı. 

Arda Turan'ın futbol oynama arzusunu görmek güzel

Arda Turan'ın Beinsports'a vermiş olduğu röportajda önemli satır başları var. Üzerine konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Bu transfere tepki koyan da çok, destek olan da. Her 2 kesimin de haklı nedenleri olduğunu söyleyebilirim. Arda Turan'la alakalı tepki, Galatasaray'dan çok, özel hayatında yapmış olduğu yanlışlardan kaynaklıydı. Şimdi o olayları tek tek hatırlamaya gerek yok. Kafası hiç saha içinde değildi ve bu durum da onun düşüşüyle sonuçlandı. Şimdi ise Galatasaray'da 2. bir şans arıyor.

Rakam diyor ki, Muslera dönene kadar 1. kaleci benim

Yıllık ücretinden kaynaklı eleştiriler var. Hatta işi "yangın" boyutuna gitti. Eleştiri tarafına katılırım, bence de 4 milyon TL'lik yıllık ücret fazla. 1+1 yıllık sözleşme ve yıllık 2 milyon 750 bin TL gibi rakamlar konuşuluyordu. Kaleci transferi gerekliydi ve tecrübeli yerli olarak da alabileceğin çok fazla isim yok. Yine de beklediğim rakamların üzerinde. Ortaya da şu sonuç çıkıyor. Muslera dönene kadar 1. kaleci Fatih Öztürk ve insanların ciddi beklenti içine girmesinden daha doğal bir şey yok.

Fatih Öztürk Galatasaray'da

Fatih Öztürk konusundaki eleştirileri anlayamıyorum. Futbolda çok affedilemez şeyler olmadıkça dün yok. Fatih Öztürk'ün, Akhisarspor'la oynadığımız Türkiye Kupası finalinde büründüğü ruh hali benim de hoşuma gitmemişti. Yine de üzerinde durulacak, yıllarca anlatılacak önemde bir şey değil. Galatasaray'ın mevcut şartları dahilinde düşünmek gerekiyor. Kısa vadeli de olsa kaleci alternatifine ihtiyacınız var. Okan Kocuk'u tek başına bırakamazsınız.

Koray Günter & Galatasaray, bu forma altındaki adamı unutun

Koray Günter, Türkiye'ye gelince otomatik olarak transfer iddiaları da konuşulmaya başlandı. Aslında iyi bir İtalya kariyeri var. Galatasaray'dan ayrıldığı günden bu yana futbolu gelişiyor. Dortmund günlerinde çok ciddi bir potansiyeldi. Galatasaray'a transferi de beni çok mutlu etmişti. Sürpriz bir isim, geleceği olan yerlilerden. Dortmund onun için "geri satın alma opsiyonu" dahi koymuştu. Bizde maalesef olmadı. Şans bulamadı, şans geldiğinde ciddi sakatlık yaşadı derken futbolu çok geri attı.