Önümüzdeki maçı, en zoru olarak nitelendirmeye devam

İşimize bakmaya devam ediyoruz. İşimiz de, önümüzdeki maç. Müthiş bir seri yakaladık ve kazanarak yola devam etmeliyiz. Fikstür avantajı gibi konulara girmeyeceğim artık. Önümüzdeki maçı, en zoru olarak nitelendirmeye devam. Ümraniyespor'la iç sahada oynayacağız diye "rehavet" hali asla oluşmayacaktır. Yine de fikstir biraz sıkıştı. Hafta sonu da Trabzonspor'la oynayacağız, bu yüzden ufak bir rotasyon gelir mi acaba?

Forvet ihtiyacı da, Seferovic'in beklentiyi karşılayamamasıyla alakalıydı

Seferovic, Galatasaray'da yokları oynamış olsa da, kendisine karşı sempatim var. Çünkü ayrılırken sorun çıkarmadı. Takımdan ayrılmamak adına 40 takla atanları da biliyoruz. Elbette haklarıdır da, kulübün önünü açanlara da sempati duymak bizim hakkımız. Olmasaydı sonumuz böyle diyorum. Beklentim vardı çünkü. Geçen yılı sakatlıklarla boğuşarak geçse de, Galatasaray'da yükselmesini bekliyordum. 

Neyse ki PSV fırsat oldu ve buna hayır diyemedi

van Aanholt'un bu sezonuyla alakalı iyi düşünemem. Büyük hayal kırıklığı, tartışması yok. Hatta son zamanlarda bulduğu şanslarda, bilerek kötü oynadı iması yapan dahi var. Çok basit işleri, ısrarla yapmak istemedi. Geçen sezonu için ise, o kadar da kötü düşünmem. Torrent dönemindeki iyi görüntüsü ve Avrupa Ligi'nde oynanan maçlar itibarıyla. Avrupa'da oynadığımız maçlardaki performansı da iyiydi mesela. Benim için "hayal kırıklığı" bir futbolcu elbette.

Luka Jović & Galatasaray, yaşın 25 olması kumarı oynanabilir kılıyor

Bugün ortaya atılan iddialardan biri. Galatasaray'ın forvet transferi kesin gibi duruyor ve hamlesi de, iddialı bir isim olacak sanki. Potansiyel, genç bir futbolcu olabilir desek, şu dönem yüklü bonservis ödeyebilmek zor. Avrupa'da transfer döneminin de son 1-2 günü. Bu noktadan sonra, kulübünde düşünülmeyen futbolcular gündem olabilir. Fırsat kovalanacak yani. Jovic'in de Fiorentina günleri çok parlak geçmediğinden, böyle bir ihtimal konuşuluyor.

Negatif anlamda kırılman için ideal ortam olsa da, bu fikstürden güçlü çıktın

Ligin ilk yarısı, deplasmanlardan kafayı kaldıramadık. Üst üste ve zorlu deplasmanlardan çıktık. Bu süre zarfında müthiş bir seri yakalandı ve şu an itibarıyla da avantajlı konuma geçtik. Öyle bir fikstür ki, ayarlasan bu kadar olurdu. Yeni bir takımsın, uyum gerekiyor, bunun için de zaman. O süreyi de, deplasman üstüne deplasman oynayarak geçtin. Bu süre zarfında, her şey başlamadan da bitebilirdi. Negatif anlamda kırılman için ideal ortam olsa da, bu fikstürden güçlü çıktın. Şimdi de elin güçlendi.

Icardi'ye odaklanırken, Gomis'i de ıskalamıyoruz

Icardi'ye odaklanırken, Gomis'i de ıskalamıyoruz. Icardi'nin, Gomis'e olan saygısı da beni mutlu ediyor bu arada. Gomis, Galatasaray için çok büyük bir figür. Yıldız diye nitelendirebileceğimiz çoğu isimden de büyük. Tabi bunu geçmiş yıllara kıyasla yazıyorum. Galatasaraylı birçok futbolcu için, saha içinde olduğu kadar, saha dışında da aktif diyoruz. Gomis, bu takımın liderlerinden biri. Saha içinde de, görev geldiği her an işini yaptı. 

Kaan Ayhan transferi için eleştiri tamam da, bazısı çok acımasız

Kaan Ayhan'ın opsiyon şartlarını yarın öğreneceğiz ama "garanti" bir durum var. Direkt olarak "zorunlu satın alma opsiyonu" yazamıyorsun zaten. Öyle şartlar konuluyor ki, o şartların karşılanmaması neredeyse imkansız. Kaan Ayhan'la alakalı bugün kadar, yarınlar da düşünülüyor gibi. Temelde, iyi bir yerli alternatif kazandık düşüncesi var. Yerli kalitesi arttırılıyor. Kaan Ayhan'ı mevcut yapı içerisinde kafamda çok oturtamasam da, bazı eleştiriler de çok acımasız. O kadar da değil.

Dubois de kritik anlarda, sol bek rotasyonunun kademesine girdi

Yaz dönemi transferleri içerisinde, "fiyat performans" noktasında en iyi bulduğum iş dahi olabilirdi. Kağıt üstünde tabi, ilk transfer olduğu an itibarıyla. Sağ bekte, Mariano'nun "oyun aklı" üzerinden getirdiği bir ezber olmasını istiyordum. Omar iyi bir bekti, oyun kurucu özelliği bu denli yukarıda değildi ama tempolu ve 2 yönlüydü. Şanssızlık, olmadı ondan. Yedlin'i hiç konuşmuyorum bile. Boey ise yatırımdı, beklenti vardı, tam olmayacak derken, bambaşka bir hikaye yazdı.

Emin Bayram da, savunma özellikleriyle ön plandaydı ve müthiş bir maç çıkardı

Stoper gündemi uzun zamandır var ve nihayetinde Kaan Ayhan geldi. Stoper transferini, satış olmadığı sürece elzem görmüyordum. O satış gelse, gideceğim isimler de farklı olurdu. Bizim için stoper konusu, alternatif üretebilme noktasında. Emin Bayram, Metehan Baltacı ve Ross gibi potansiyelli alternatifler var. Nelsson / Abdülkerim Bardakcı, güçlü bir tandem. Bence alternatifler de, orayı doldurma noktasında yeterliydi. Özellikle de Emin Bayram tarafında.

Kaan Ayhan Galatasaray'da

Son yıllarda, hakkında en çok yazı yazdığımız futbolcu dahi olabilir. İtalya'ya gitmeden önce de transferini konuşuyorduk, hatta çok da yaklaşmıştık. Dönemin idare edilememe ve yönetilememe haliyle, Kaan Ayhan elden kaçmıştı. O gün için çok üzülmüştüm. İtalya'ya gittikten sonra da, her dönem bu transferi konuştuk. Sadece biz değil, ülkemizdeki tüm büyük takımlar da. Bu transfer hikayesinin bitmesi güzel de, şu günün Galatasaray'ı adına çok gerekli gördüğümü söyleyemem.

Giresunspor 0-4 Galatasaray, bu takım momentumunu kaybetmiyor

Ligde üst üste 10. galibiyet ve bu takım da puan kaybedecek gibi durmuyor. Bu takımın güçlü yanları var. Penaltıyı kaçırıyor mesela, momentumu kaybetmiyor. Penaltı olana kadar da, çok iyi oynadığı söylenemez. Penaltının kaçması sonrası gösterilen reaksiyonla, ilk yarıyı önde tamamlıyor. Bu reaksiyonu, skoru aradığımız her an rahatlıkla gösterebilmek büyük avantaj. Ne oynarsan oyna, skoru aradığın her an, o skoru buluyorsun.

Andreaw Gravillon & Galatasaray, Nelsson sonrasının adımları

Stoper transferi için "alternatif" düşünülecekse, Abdülkerim Bardakcı'nın arkasına, o tarzda bir stoper isterdim. Emin Bayram, Metehan Baltacı ya da Ross'un Nelsson yerine oynamasıyla, Abdülkerim Bardakcı yerine oynaması arasında fark var. Farklı özellikte 2 stoper çünkü ve elde o kalitede olmasa da, Nelsson tarzında alternatifler var. Gravillon ismi geçince, Nelsson alternatifi gibi düşünüyoruz. Oysa transfer, alternatif üretmekten çok, yeni sezonu kurgulamak üzerine.

Bana sorarsanız, altyapımızdaki en potansiyelli yetenek

Jankat Yılmaz, bir şekilde ikna edilebilir diyordum da, Emirhan Kayar için pek umudum yoktu. Kamp dönemlerinde diğer gençlerle birlikte o da yer alsa da, çok fazla süre almıyordu. Dünya Kupası arasındaki hazırlık maçlarında da, son 1-2 maça kadar kendisini izleyemedik. Böyle olunca, "acaba sözleşme uzatmayı kabul etmediği için mi" sorusunu aklımdan geçirdim. Son hazırlık maçında ise, maç kadrosundaki 1-2 gençten biriydi ve güzel de bir süre aldı. Bu da umut ışığıydı.

Muslera sonrasının, 1 numaralı kaleci adayı

Genel yorumu yaptık, bir de sözleşme yenilenen gençler üstüne ayrı yazı olsun. Jankat Yılmaz'la alakalı da sık sık yazarım. Galatasaray altyapısından kaleci yetişmez gibi bir algı var. Özellikle de son dönemlerde altyapıdan çıkan ve yedek kaleci olarak takımda tuttuğumuz kötü isimler bu algıyı oluşturdu. Kerem İnan'dan bu yana da, yetiştirdiğimiz yetenekli bir kaleciyi hatırlamıyorum. Yetiştirme işi bir yana, yerli kaleci kültürümüz de yok.

Potansiyelli genç futbolcu, Galatasaray'da kalmaz algısını kırıyoruz

Yakın geçmişi hatırlayın. Altyapıdan yükselmesini ve Galatasaray'a uzun yıllar hizmet etmesini beklediğimiz çoğu değeri elde tutamadık. Günün gerçeği biraz bu da, "yönetilememek" Galatasaray ağırlığının da kalkmasına sebepti. Emir Tintiş haricinde, giden futbolculara bir şey diyemiyorum. Ona kızgınlığım da ayrılması değil, gittiği takım. Yönetim o dakika yeniydi ve zamansız yakalanmıştı. Bugün ise, bu tip hadiselerin gerçekleşmiyor olması güzel.

Kerem Aktürkoğlu ile alakalı tek eleştirim, tekte bitirmeyip, ısrarla topu dürtmesi

Antalyaspor maçının ilk yarısında, kanatlardan yeterli performansı alamadık desem de, 2. yarıda, Kerem Aktürkoğlu için görüntü değişti. Sol taraftan ziyade, biraz daha serbest oynamaya başladı ve markajdan tamamen kurtuldu. Zaten çok da hareketliydi. Icardi'ye yaptığı müthiş asisti de sağ kanattan kestiği ortayla yaptı. Özellikle sahada Icardi olunca, oyunu daha da büyüyor ve 2'linin uyumu oldukça güçlü.

Galatasaray'daki transfer akıbeti

Galatasaray'daki transfer akıbeti, biraz da takımdan ayrılacak olan futbolculara bağlı. Sol bek için yerli ihtimalini konuşurken, yabancı transferi konusu direkt olarak "ayrılacak" olan isimlere bağlı. Gitmesi istenen yabancılar da, van Aanholt ve Seferovic. Her 2 ismin ortak noktası, İstanbul'dan ayrılmak istememeleri. Bu doğrultuda da, çeşitli takımlarla isimleri anılıyor. Kasımpaşa ihtimali konuşuluyordu ben bu yazını yazarken, sonucu ne olacak bilmiyorum.

Varsayalım...? #5; Youssouf Ndayishimiye, Galatasaray'da diyebilseydik

Youssouf Ndayishimiye'nin Galatasaray adına 2 tane "varsayalım" durumu var. İlki, Galatasaray'a denenmeye geldiği dönem. 2016 - 2017 sezonunda Galatasaray altyapısında denenmiş, hatta beğenilmiş. Teknik heyetin ya da dönemin idarecilerinin ilgisizliğinden dolayı takımdan ayrılıyor. Denendiği dönem, takımın başında Riekerink var. O da kendini kurtarmayı düşündüğünden, geleceğe dönük hamle yapamıyor. Ndayishimiye ile alakalı ilk fırsat buydu.

Emre Taşdemir'in bu sezon şans bulup da değerlendiremediği bir an bile yok

Sivasspor'a okey deseydi, şu an Uğur Çiftçi Galatasaray'daydı. Sivasspor'a tamam dememesini garipsedim de, bakınca da mantıksız değil. Galatasaray'dan kopmak istemiyor ya da düşüncesi daha farklı. Galatasaray da onu "gitmek istemiyor" diye kadronun dışında tutmadı, yine şans verdi. Emre Taşdemir'in bu sezon şans bulup da değerlendiremediği bir an bile yok. Belki Alanyaspor maçında sallandı da, Antalyaspor maçındaki performansını çok beğendim.

Tozlanmış parçalı #32; Jem Paul Karacan

Hayal kırıklığı olarak adlandırdığımız birçok futbolcunun, bu aralar futbolu bıraktığına şahit oluyoruz. Jem Karacan da, 33 yaşında futbolu bıraktı. Tarihin en anlamsız transferlerinden. Daha doğrusu, tarihin en anlamsız sezonlarından. 2015 - 2016 sezonu öncesi o kadar temellendi ki, sonrasında ayakta kalabilmek imkansızdı. Jem Karacan da, o anlamsız parçalardan biri. 14 yabancılı düzene girerken, yabancının yerlisi olarak, bonservisi elinde diye transfer ettik. Ya tutarsa mantığıydı, tutmadı da.

Stoper transferinin kaderi, Giresunspor maçındaki Emin Bayram performansına bağlı

Antalyaspor maçında yediği sarı kart, görmesi gereken bir karttı. Maç 2-1, Luiz Adriano orada dönmüş olsa, tehlikeli pozisyon. Hem orada rakibini durdurdu, hem de oyundan attırdı. Bu güzel hareketti de, sarı kart cezalısı durumuna düştü. Torreira'nin Sivasspor deplasmanı için cezalı duruma düşmesi handikaptı, neyse ki Berkan Kutlu onu aratmadı. O arada da, Berkan Kutlu'yu kazanmış olduk. Şimdi de, Abdülkerim Bardakcı yerine böyle bir hamle gerekecek.

Mert Müldür & Galatasaray, bugün sol bek için, yarın Boey sonrasına

Mert Müldür ve Kaan Ayhan, transfer döneminin olmazsa olmazlarından. Kaan Ayhan'ı çok tutmam da, Mert Müldür'ün transferi değerli olur. Yaz dönemi de bu ihtimali konuştuk. O günlerde, Sassuolo'nun beklentisi çok daha üst düzeydeydi ve büyük rakamları konuştuk. O rakamlar da Galatasaray'a doğal olarak fazla geldi. Bugün ise durum biraz daha farklı. Mert Müldür'ün ayak bileği çatlamıştı ve uzun bir sakatlıktan geri döndü. 4-5 aylık bir kayıptan bahsediyoruz. Yaş genç, potansiyel tamam da, geri dönüşü biraz zorlayacak gibi.

Eyüpspor maçındaki farklı skor sürpriz olabilir de, galibiyet asla değil

Eyüpspor maçındaki farklı skor sürpriz olabilir de, galibiyet asla değil. Samsunspor'un Hüseyin Eroğlu yönetiminde, bu tarz büyük maçlarda iyi skorlar aldığını görüyoruz. İyi bir deplasman oyunu yakalandı çünkü. Eldeki kısıtlı kadro gereği, daha gerçekçi yaklaşmak durumunda kaldı. O gerçekçiliğin de getirisi "istikrar" oldu. Takımdan ayrılan, beklentiyi karşılamamış birçok isim var. Diğer yanda da sakatlıklar. Bu da, 21 kişilik kadroyu dahi dolduramayan bir takım demek. Şu kısıtlı şartlarla, böyle bir performans göstermek değerli.

Yeni olduğu iddia edilen kuralları, Fenerbahçe maçları üzerinden öğreniyoruz

Öyle bir dönem ki, her maç için, hakem ve var'ın Galatasaray aleyhine kritik hataları olmasın. Bu hatalara rağmen, böylesine güçlü durmak, ayakta kalmak ve kazanarak ilerlemek de apayrı bir şey. Şampiyonluğa oynayan takımlar içerisinde, lehine var kararı çıkmayan, aleyhine var kararı çıkan ya da lehte verilmeyen, aleyhte verilen penaltılar istatistiğinde 1 numarasın. Böyle bir handikapla uğraşıp, şampiyonluk yolunda yürüyorsun.

Dee Bost'un ayrılığı, Daron Russell'in tutması halindeki hedefler?

Basketbolla alakalı uzun zamandır bir şeyler yazamadım. Yazılacak da çok bir şey yok aslında. Ortaya büyük bir hayal kırıklığı var ve bir türlü düzelmiyor. Geçen sezon yakalanan müthiş havadan eser kalmadı. Daha büyük bir bütçe ile, çok daha geriye gitmek de başarı. Geçen sezonun en önemli parçası olan Dee Bost'u da kaybettik. Bu ayrılıkta, 2 tarafın da suçu var. Galatasaray'ın suçu, geçen sezonki o havayı kaybetmek. Dee Bost'un suçu ise, bu süreçte profesyonel davranmamak.

Amir Hadziahmetovic & Galatasaray, acil hal 8 numarada

Aklımdan geçse de, Ocak ayı için ciddi bonservis bedeli konuşmayız diye düşünüyordum. Galatasaray'ın 8 numara için net bir ihtiyacı var. Oliveira'ya alternatif gerekiyor ve bence en büyük eksikliğimiz de bu. Bunun görülmüş olup, mümkün olan en iyi transferi yapmaya çalışmak olumlu. Beşiktaş, Amir için transferde istekliyken, bizim de masada olmamız gerekiyordu. Galatasaray bu ismi yaz ayları için düşünürken, transferi erkene aldı.

Opsiyon bedelleri neyse, maksimum tutarı almaya çalışırım

Geçen sezon yaşanan buhranın ardından, o kadrodan ne kadar az isim yeni sezona sarkarsa iyiydi. Bu yüzden de birçok ayrılık yaşadık. Potansiyel olarak gördüğümüz çoğu isim de kiralık olarak gitti. Bu futbolcuların geçen sezon neden olmadıklarını zaten konuştuk. Potansiyelli ve yetenekli futbolcular elbette. Transferlerine kimse bir şey diyemez de, burada tutunamamaları üzerine herkes konuşmuştu. Transferi yapmak da meziyet, o futbolcuyu yükseltmek de.

Yıldız diye düşündüğümüz çoğu isimden de daha yüksek bir auraya sahip

Sinan Yılmaz'ın, maç sonunda Okan Hoca'ya Icardi'yle ilgili güzel bir sorusu vardı.  "Icardi müthiş şutör ama aynı zamanda çok iyi de pasör. Derbide de görmüştük. Zaman zaman daha geriye gelip pas dağıtımına katılmasını düşünüyor musunuz?" diye sordu. Okan Hoca da, "Daha çok topla buluşmasını, top alıp yüzünü dönmesini de istiyoruz. Çünkü gerçekten çok üretken bir oyuncu. Bir dönem takım arkadaşlarının ona hazırladığı pozisyondan daha çok o takım arkadaşlarına pozisyon hazırlamıştı. Konuşuyoruz kendisiyle bu konuda." diye cevapladı.

1-0 öne geçtikten sonra 5 dakika içerisinde, 2 kez fiş çekme imkanı yakaladık

Son dönemdeki en büyük hayal kırıklığım Midtsjö derken, maalesef Rashica'nın onu geçtiğini söylemek zorundayım. Rashica'dan beklentiler daha yüksek ve iyi olduğu dönemi de biliyoruz. Galatasaray'ın yakaladığı bu müthiş serinin ilk etabında harika iş çıkartıyordu. Başakşehir maçında ciddi bir sakatlık yaşadı ve Dünya Kupası arası geldiğinde, bu durumu pek konuşamadık. Hazırlık döneminde de maalesef yer alamadı.

Bir futbolcu, oynadığı takıma ne kadar etki edebilir?

Bir futbolcu, oynadığı takıma ne kadar etki edebilir? Cevap Torreira. 6 numara, en önemli pozisyonlardan biri ve orayı güçlü tuttuğunuz sürece de, ayakta kalırsınız. Ülkesine gidip geldikten sonra, Torreira kalitesini gerçek anlamda hissetmeye başladık. Hatayspor maçında müthişti, Antalyaspor karşısında ise takımını ayakta tutan en önemli isimdi. Oliveira, Rashica, Kerem Aktürkoğlu gibi isimler kötü günündeyken, arkayı o topladı.

Galatasaray 2-1 Antalyaspor, rehavet etkisi en önemli tehlike olur

Bir futbolcu, takımın tüm seyrini değiştirebiliyor. 6 numara, en önemli pozisyonlardan biri. Torreira da ülkesinden geri döndüğünden bu yana kusursuz oynuyor. Torreira kalitesini hissettiğimiz şu zamanlar, oyunu tutmak çok daha kolay. 2-1'lik skor, yine zor gibi görünüyor da, Torreira orta sahayı bütünüyle süpürünce, rakip tehlikesini o kadar hissetmiyorsun. Bugün birçok formsuz, kötü oynayan isim sayarız da, Torreira hepsinin arkasını topladı.

Boey için 10 - 12 milyon avro'lar az derken, taraftar duygusuyla söylemiyorum

Boey için 10 - 12 milyon avro'lar az derken, taraftar duygusuyla söylemiyorum. Herkesin mutlaka sınırı, limiti var. Nelsson için de transfer söylentileri var mesela, Galatasaray'ın ondan da kazancı büyük olacak. Yine de onun getirebileceği rakamın 18  - 20 milyon avro seviyesinde olacağını düşünüyorum. 25 milyon avro'luk çıkış maddesini karşılayabilir mi, bence zor. Topla ilişkisini yükseltmeli, bence biraz da ağır. Ön alanda baskı yaparken, arkasında kontra tehlikesi oluşabiliyor. Topla ilişkisi gelişebilir de, hız ve atletizm farklı özellikler. Bunlar biraz da Allah vergisi.

Ceza sahası içi ve çevresindeki vuruş kalitesi çok yüksek

Dünya Kupası öncesi de iyi oynuyordu. O dönem "takım oyunu" biraz daha oturma evresindeydi. Takımın özellikle bitirme yönünde sıkıntı olsa da, oyun da tam anlamıyla oturmamıştı. Dünya Kupası'na yakın yükseliş başladı ve sonrasında da devam etmekte. Mertens de, Dünya Kupası sonrasının en önemli isimlerinden. Kimi Dünya Kupası adına çıkış arardı, Mertens ise o aşamayı geçmesine rağmen formunu arttırdı.

Okan Hoca, başarının anahtarı olarak, iyi bir oyuncu grubu ile çalıştığını söylüyor

Son 11 resmi maçta, 11 galibiyet. Bu kusursuz istatistik de en son 1988'de yakalanmış. Antalyaspor maçı kazanılırsa da, Okan Buruk yeni bir rekor daha kırmış olacak. Hem ligde üst üste kazanma noktasında, hem de resmi maçlarda. Bu grafiğin hakkını yeterince vermiyoruz gibi. Şu grafiği x bir teknik adam ya da unutulmaz efsanelerimizden biri kırmış olsa, çok daha fazla konuşulurdu. Şu an rekor konuşmaktan ziyade, sonraki maça odaklanmak önemli de, hocanın da hakkını vermek gerekiyor.

Transferde, 8 numara alternatifinin konuşulmamasını anlamıyorum

Amir Hadziahmetovic ismi, yaz dönemindeki orta saha arayışında konuşuluyordu. Bugün için konuşmamak doğal, ilk 11 için değil de, alternatif üretmek adına ihtiyaç var. Alternatif üretirken de, şu aşamada büyük bonservisler ödemek zor. Yine de onun için yapılan tekliflere bakıyorum da, bir şey değil. Beşiktaş, 3 milyon avro + futbolcu önermiş. Burnley ise 4 milyon avro + bonuslar. Ligin en istikrarlı ve yararlı futbolcularından biri. Büyük takımlarda yapar mı diye bir soru da yok kafamda.

Rayyan Baniya & Galatasaray, yerli stoper gündeminden devam

Yerli stoper gündemi oluştu artık. Alanyaspor maçındaki Emin Bayram görüntüsünün ardından da, bu gündem çok daha ısınmıştır. Emin Bayram / Metehan Baltacı 2'lisine güveniyorum bu arada, ben olsam onlarla yola devam ederdim. Ross da dönünce, eldeki stoper rotasyonunun yeterli olduğunu düşünüyorum. Buna rağmen, yerli bir stoper alternatifi üretilmek isteniyor. Bu durumda da Ross ve Metehan Baltacı'nın kiralık olarak takımdan ayrılmaları olası.

Galatasaray'da, son dönem adına en büyük hayal kırıklığım

Galatasaray'da, son dönem adına en büyük hayal kırıklığım. Sakatlık sonrası geri dönemeyenlerden. Midtsjö ve Rashica'nın uzun ayrılıkları oldu, Dünya Kupası arası kampını da kaçırdılar. Rashica, hücum verimliliğinden uzaklaştı da, yine oyun içi katkısı yüksek. Hareketli, çabalıyor, savunma yardımı üst düzey. Midtsjö ise "hayalet" kıvamında, geçen sezon izlediğimiz orta saha hattında oynayacak nitelikte. Toparlanır umarım diyeceğiz, çünkü değerli alternatifti.

Jean-Philippe Mateta & Galatasaray, forvet için istenilen profil net artık

Galatasaray'ın forvet transferi gündemi var ve istenilen futbolcuların profili de, ön alanda daha atlet, dinamik, hareketli, hatta pivot özelliği de gösterebilecek isimler. Haji Wright ve David Datro Fofana gibi isimleri konuştuk. Şimdi de, Jean-Philippe Mateta 'nın ismi geçiyor, yine benzer bir profil. Mainz forması giydiği dönemde de bu transferi konuştuk diye hatırlıyorum. Mainz'de müthiş bir çıkış yakaladı, Crystal Palace da onu önce ciddi bir kiralama bedeli, sonra da bonservis karşılığında transfer etti.

Rotasyon yüzünden turu kaybetmiş olsak da, hocayı eleştirmezdim

Alanyaspor zor deplasman, turun da telafisi yok. Böyle bakınca, as kadro ile sahada olma gerekliliği ortaya çıkıyor da, bence rotasyon doğru karardı. Rakip, geçen haftayı bay geçti ve diri durumda. Biz ise lig maçından çıkıyoruz, trafik çok yoğun. Bazı isimleri de hazır tutabilmek gerekiyor. Bu maçta rotasyon yapıp, bazı isimleri kazanmaya çalıştı hoca. Hatta maç içinde de onları değiştirmeyip, ısrar etti. Kimi kazanabilirim diye bakıyor. Turu kaybetmiş olsak da, hocayı eleştirmezdim.

Alanyaspor 1-2 Galatasaray, turu geçebilmekti olay

Alanyaspor deplasmanı, Galatasaray'a olabildiğince ters geliyor. Son yıllarda, bu deplasmanda çok zorlanıp, genelde de kazanamıyorduk. Rotasyonlu bir kadroyla sahadaydık ve böyle bir deplasmanda tur atlamak müthiş. Oyundan ziyade, tur atlamak önemliydi. İlk 15 dakika ve 2. yarıdaki görüntü ise mutlaka eleştirilecek. 2. yarıda, oyunu tutmaya çalışırken, rakibe yaptığımız gel gel vardı. Bunu yaparken de, kazanabildiğimiz pek görülmemiş bir şey. O dakikalarda hücumdan çok ödün verildi.

Mehmet Yeşil & Galatasaray, eldeki potansiyellerin önünde mi?

Galatasaray'da şu dönem için stoper transferi gerekli mi dersek, bence değil. Nelsson / Abdülkerim Bardakcı ligin en iyi stoper tandemi. Alternatif olarak da, Emin Bayram'ın kendisini kanıtladığını düşünüyorum. Şans bulduğu maçlarda sırıtmadı, işini yaptı. Metehan Baltacı'nın da ciddi bir potansiyeli var. Ross da dönüş yapacak. Ligin ilk yarısı, stoper konusunda sorun yaşanmadı. 2. yarısında da yaşanacağını düşünmüyorum.

Ángel Di María & Galatasaray, yeni sezonun olası yıldız transferi

Geçtiğimiz yaz döneminde, "isim" anlamında büyük futbolcular transfer ettik. Hemen hemen hepsinden de ciddi katkılar alıyoruz. Bazısı yaz döneminde ayrılacak ve transferde yine bir hareketlilik oluşacak. Büyük isimleri konuşmaya devam edeceğiz gibi ve Di Maria da bugünlerde, yaz dönemi için konuşuluyor. İsim büyük olunca, ister istemez heyecan oluşmakta. Juventus ile sezon sonunda sözleşmesi bitecek ve orada devam etmeyecek.

David Datro Fofana & Galatasaray, x kulübe futbolcu mu yetiştireceğiz demeyin

Bu tarz kiralamalar gündem olunca, x kulübe futbolcu mu yetiştireceğiz sorusu soruluyor. Sattığın kadar al kapsamında, ister istemez bu tarz hamlelere yöneldin. Bugün böyle bir zorunluluğun yok da, yine de bu tarz hamleler gerekebiliyor. Bazen de x futbolcu için bonservis bedeli ödememen ve o düşündüğün rakam ile başka bir transfer yapman gerekiyor. Galatasaray'ın forvet rotasyonu için, daha hızlı ve atlet özelliği olan bir futbolcu ihtiyacı var. Bunu da mümkün olan en doğru ekonomik koşula çözmek istiyorlar.

Mata'nın rakamları çok ilginç, buna takıldım

Joao Pedro'yu Galatasaray da transfer etmek istedi. Araya menajer oyunları girdi, fiyatlar arttı ve açık arttırmaya girilmedi. Bu sezonki transfer politikasının en doğru hareketi zaten. Fenerbahçe ile birçok kez karşı karşıya geliniyor da, böyle bir transfer yarışına gerek olmadığını geçtiğimiz sezonlarda gördük. Transferi gerçekleştiren Fenerbahçe oluyor da, bu isimlerden istediğini alamıyor. Joao Pedro'yu biz alsak, yüksek ihtimalle Mertens'i düşünmeyecektik. Bu transferi yapmayarak, önümüzü müthiş bir şekilde açmışız.

Tozlanmış parçalı #31; Konstantinos Mitroglou

Düşüş yaşayan ama ismi olan forvetin yolu Türkiye'ye geldiğinde, o isim genelde yeniden doğar, ayaklanır. Bunun da birçok örneğini veririm. Bu ülkenin bir "forvet tabiatı" var, buna inanırım. O tabiatın eskiden bizde de çalıştığını görmüşüzdür. Baros mesela, bize geldiğinde düşüşteydi ama en iyi kulüp performansını verdi. Nonda ya da, adam resmen futbola döndü. Yılları sakat geçmişti, Roma adına büyük hayal kırklığıydı.

Kırılmadan ayakta kaldıysak, o süreçte en büyük pay sahibi

Galatasaray adına, sezonun en büyük hikayelerinden biri. Sezonu nerede neticelendiririz bilmem de, ligin ilk etabında kırılmadan ayakta kaldıysak, en büyük pay sahibi Gomis'di. Sezonun ilk etabı bizim adımıza kolay geçmedi. Birçok maçı, son dakikalara doğru kazanmak durumunda kaldık ve hemen hemen hepsini de tek farklı skorlarla geçtik. Icardi de o dönem hazır değilken, gol yükünü Gomis çekiyordu. An geliyor ve eleştirdiğimiz taraflar oluyor da, Gomis'in 2. Galatasaray döneminin mükemmel geçtiğine inanıyorum.

Icardi tüm sezonu oynasa, Kerem Aktürkoğlu gol kralı olacak

2017 / 2018 sezonundaki Gomis / Garry Rodrigues uyumu, bana göre Galatasaray'ın en büyük hücum kozuydu. Bu sezonda da, Icardi / Kerem Aktürkoğlu'nun en önemli hücum kozumuz olduğunu düşünüyorum. O sezonda, Garry Rodrigues'in Gomis'i gol kralı yaptığını görmüştük, burada ise tam tersi bir durum var. Icardi tüm sezonu oynasa, Kerem Aktürkoğlu gol kralı olacak. Icardi sahadayken, bambaşka bir Kerem Aktürkoğlu var.

Hatayspor karşısında, kendisi adına en iyi Galatasaray performansıydı

Başakşehir maçında muazzam bir noktada bırakmıştı. Araya Dünya Kupası girdi, orada pek şans bulamadı ve geri döndüğünde, seviye olarak gerideydi. Şans bulduğu maçlarda iyi performans gelmedi. Bir ara formayı da kaybetti, cenazesi kaynaklı ülkesine gidip gelmek durumunda kaldı. Geri döndüğünde, seviye olarak yeniden yukarı çıkmaya başladı. Hatayspor karşısında da, kendisi adına en iyi Galatasaray performansıydı. 

Bir şampiyonun yüreğini asla hafife almayın

Gün içerisinde, olası 11'ler verildiğinde, Mertens yerine Mata yazılıyordu. Mata'dan yana çok beklenti kalmadığı için, bu tercihi iyi bulmamıştım. Tempo sorun, ağır kalıyor. Sonradan oyuna girdiği maçlarda dahi, görüntüsü hiç iyi değildi. Yine de açık kapı bıraktım. Büyük futbolcu, bambaşka profil. Saha dışında da takıma mutlaka çok büyük bir katkısı var. Saha içinde de beklentimiz var, keşke onu da kazansak noktasındayız.

Galatasaray 4-0 Hatayspor, yarın vites artması gerekirse daha fazlası da olur

Fenerbahçe derbisi sonrası, olası rehavet etkisinden korkuyordum. Olası 11'ler konuşuldukça da, kafamda soru işareti oluştu. Zor geçmesini beklerken, çok rahat bir maç oynandı. 1-0'a kadar ki süreci çok beğenip, 3-0'a gelene kadar ki süreci çok sevmesem de, Galatasaray'ın bu baskısı karşısında herkes çaresiz kalır. Muazzam bir pres gücü ve baskı var. Rakibi hataya zorlayıp, sonuca her şekilde ulaşıyorsun. Mata sahanın en kötüsüyken, fişi çeken isim oluyor.