Mário Rui & Galatasaray, bahsedilen şartlarda imkansız

İtalya basınında takip ettiğim herkes bu transfer haberini yazdı. Galatasaray'ın Mario Rui'ye olan ilgisi yazılıyor ve bugün de işin maliyet tarafına kadar girmişler. Anlamadığım kısım da o. 5 milyon avro bonservis + bonus, futbolcunun da 3 milyon avro istediği yazılıyor. Değil Mario Rui, 30 yaşında olan, çok daha garanti olacak bir futbolcuyu bile bu maliyetlere alamayız. Futbolcu kiralık olarak gelse, maaş belli bir noktada olsa neyse derim. Bu şartlar imkansız.

Ozan Kabak & Galatasaray, fırsat olursa düşünülür

Liverpool'da devam eder diye düşünsem de, opsiyonu kullanılmadı. Kısa zamanda, çok önemli bir seviye gördü. O seviyeyi gördükten sonra da, bir an önce oraya geri dönme isteği oluşuyor. Henüz 21 yaşında çünkü. Şu kısa kariyerde, o kadar büyük tecrübe kazandı ki. Galatasaray'da Şampiyonlar Ligi gördü, Stuttgart, Schalke 04, Liverpool formaları giydi. Schalke 04'ün küme düşmesinin ardından, orada devam etme şansı yok gibi. Schalke 04'ün de bu transferle alakalı beklentileri var.

1 Temmuz'a kadar çok hareketli günler geçiririz diye hayal ediyordum

Transfer konusunda biraz daha gerçekçi yaklaşımlara mı yöneleceğiz? Nedir bu gerçekler dersek, Burak Elmas'ın "hocanın isteklerini 10, öncesinde bizim görüştüğümüz isimleri 5 günde getiririz" söyleminin gerçekleşmeyecek olması mı? Gidişat bunu gösteriyor çünkü. Mutlaka maddi anlamda zorluklar var, yeni geldiler, enkaz devraldılar ve yapılacak çok iş var. Ama transfer de günün önemli bir gerçeği. Şampiyonlar Ligi ön elemesi kapıdayken, henüz gerçekleşen veya gerçekleşmesi muhtemel bir transfer yok gibi. En azından ben bu yazıyı yazdığım esnada öyleydi.

Edin Visca & Galatasaray, yaşı ve geri dönüşü olmayacak bir transfer olması sorun

Geçen sezonun Ocak ayını hatırlarsınız. Fatih Hoca, transfer listesinde olduğunu açıklamıştı. Bugüne bakınca da Visca'nın adı medyada yer almaya başladı ve ortada herhangi bir yalanlama da yok. Son yıllarda, Başakşehir'den ayrılacağı yazılsa da, 2025'e kadar sürecek sözleşmesini yeni uzatmıştı. Bir yandan da ayrılmak istediğini biliyoruz. Başakşehir'de misyonunu tamamladığına inanıyor ve ülkenin büyük takımlarında forma giymek istiyor.

Ali Yavuz Kol ne zaman forma giyse bir eleştiri tufanı oluşuyor

Ali Yavuz Kol ne zaman forma giyse bir eleştiri tufanı oluşuyor. Gençler oynasın, şans bulamıyor diyenlerle, o genç oynadığında acımasızca eleştiri yapan kişilerin aynı olduğunu düşünüyorum. Çabuk hükümler veriliyor ve bu ortamda genç futbolcuyu kazanmak çok zor. Ali Yavuz Kol da ister istemez o zorluğu yaşadı. Tutar, tutmaz, bu seviyeyi kaldırır ya da kaldıramaz. Konu bu değil. Genç oynasın derken, şans bulan genci de yerden yere vurmanın anlamı yok.

Feghouli'nin Dinamo Bükreş maçında oynamasını beklemiyordum

Feghouli'nin Dinamo Bükreş maçında oynamasını beklemiyordum. Üstelik "kaptan" olarak sahaya çıktı. Kaptanlık konusu biraz da hiyerarşi gerçi. Sahada olmasına odaklanalım. Falcao kadroda bile yoktu mesela. Kadroda olmayan futbolcular üzerinden de, kimlerin net olarak düşünülmediğini konuşabiliriz. Feghouli de düşünülmüyor, mümkün olsa elden çıkarılacak. Mümkün olmazsa dersek, mecburen kullanacağız.

George Bello & Galatasaray, 1481 adı altındaki projeyi konuşalım

George Bello'yu konuşmadan önce, transfer tarzıyla alakalı konuşmak lazım. Burak Elmas'ın "1481" adı altında bir projesi var. Ne zaman gerçekleşir bilmiyorum ama bu düşünülüyor. Işıtan Gün'ün Galatasaray yönetiminde olması kaynaklı da, Fortuna Sittard bu projenin en önemli ayağı olacak. Proje gerçekleşmese dahi, "pilot takım" tadında düşünülecektir. Değerli gençlerini Anadolu'da kiralamak yerine, Avrupa'da vitrine çıkarabilirsin.

Frank Fabra & Galatasaray, bu yaşta ve bonservisi olan bir isme yatırım yapmayız

Arjantin basınında, Galatasaray için adı geçen bir diğer isim de Frank Fabra. Galatasaray'ın sol bek arayışında, birçok ismi zaten konuşuyoruz. Alex Moreno adı daha ön planda olsa bile, şu ana kadar açıklanmış bir transfer değil. Belki de farklı öncelikler var ve Alex Moreno da o öncelikler gerçekleşmezse üzerinden hazır tutuluyor. Fabra o önceliklerden biri midir diye sorarsanız da, 30 yaşına gelmiş bir futbolcu için bonservis ödemeyiz diye düşünüyorum.

Penaltıdan attığı gol neyse de, frikikten atılan gollere hasretiz

Aytaç Kara, 2 golle başlayınca, doğal olarak vitrine çıktı. Penaltıdan attığı gol neyse de, frikikten atılan gollere hasretiz. Aytaç Kara'nın o vuruşu da oldukça akıllıydı. Barajın bozulan kısmını gördü ve golünü attı. İyi duran top kullanıyor zaten. Bize bu anlamda katkı vereceği kadar, 6 numaraya geçişini de izlemek keyifli olacak. 6 - 8 gibi kullanabiliriz. Orta sahanın derininde, oyun kurucu gibi de oynar. 8'e atıp, sık sık hücum katkısını, rakip ceza sahası çevresindeki etkisini de izleriz.

Galatasaray 2-1 Dinamo Bükreş, ilk hazırlık maçında iyi görüntü

Mostafa Mohamed'in sakatlığı can sıktı tabii, şu an aklımız orada. Umarım ciddi bir durum yoktur ve önümüze bakmaya devam ederiz. Maça gelirsek, ilk hazırlık maçında bu kadar iyi bir görüntü beklemiyordum. İlk 11'i beğenmiştim. Feghouli'nin orta sahanın merkezine geçmesi ve etrafında ağırlıklı olarak çalışkan isimlerin kullanılıyor olması iyiydi. O çalışkanlığı da, özellikle ilk yarıda gördük. Ön alanda böylesine bir baskıyı beklemiyordum.

Fatih Hoca'nın Alpaslan Öztürk üzerinden bir uyarısı vardı

Galatasaray idmanını izlerken, Fatih Hoca'nın Alpaslan Öztürk üzerinden bir uyarısı vardı. "Alpaslan, buradan çok net çıkmalıyız. Artık bize kimse, geçen sene ve evvelki sene olduğu gibi..." demişti ki, araya spiker girdi ve konuşmanın devamını duyamadık. Geçen sene ve evvelki sene olduğu gibi, baskı yemeyiz, şu şu hataları yapmayız tarzında tamamlayacaktı sanki. Cümlenin gidişatı da oraya gidiyordu. Oyunu geriden kurmanın, Fatih Hoca için önemini zaten biliyoruz. Olmazsa olmazı.

Yabancı sayısı azalıyorken, bu tarz yerliler değer kazanacak

Galatasaray için 2000 grubu ağırlıklı olarak konuşulsa da, 99 grubunda da iddialı gençler vardı. Ali Ülgen de o isimlerden biriydi diyebiliriz. Tudor dönemi, A takımla çalışıyordu ve kupa maçlarında süre de almıştı. Oysa işin görüntüsü farklıymış. Badou Ndiaye transfer edilirken, o büyük bonservisin üstüne bir de, 2 tane genç futbolcu sözü verilmiş. O dönem tepki olmasa, 2000 grubundan bazı isimlerin gidişini izleyebilirdik.

Barış Alper Yılmaz & Galatasaray, alttan gelen gençler anlamında da ümitliyim

İyi bir Milli Takım'ımız olduğu kadar, alttan gelen gençler anlamında da ümitliyim. Her ne kadar beklenen sonuçları almıyor olsalar da (bence teknik direktör kaynaklı), ciddi potansiyeller var ve o isimlerin A Milli Takım'ı zorlamasını bekliyoruz. Keçiörengücü forması giyen Barış Alper Yılmaz da onlardan biri. 2000 doğumlu futbolcu ve ağırlıklı olarak sol kanatta forma giyiyor. Bu sezon da 29 maçta 5 gol 3 asisti var.

Liverpool da Salah'ı salmıyor mesela, doğal bu durum

Benim için 2 sürpriz gelişme diyeyim. Mostafa Mohamed ve Yedlin'in takıma bu kadar erken katılacağını beklemiyordum. Mostafa Mohamed, Mısır'ın Olimpiyat takımında yer alsa da, Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi ön elemeleri oynayacak olmasından dolayı, Milli Takım'ında olmayacak. Futbolcuların Milli Takım'larında yer almasını isterim de, yapacak bir şey yok. Liverpool da Salah'ı salmıyor mesela, doğal bu durum. Mostafa Mohamed'e ihtiyacımız var.

Nasıl bir kurgu oluşacak?

İdeal kurguyu da konuşalım aslında. Hala transfer açıklanmasa da, gündeme bazı isimler düşüyor. İsimler medyaya düştükçe, tek tek üzerinde duruyoruz zaten. 4-3-3 mü oynayacağız, 4-4-2 tarzı bir formasyon mu düşünülüyor? Gedson Fernandes / Florentino Luis 2'lisini alabildiğiniz an, orta sahayı 2 isimle de geçebilirsiniz. Tempolu, atlet isimler çünkü. Orayı 3. bir isimle tamamlama düşüncesi oluşursa da, 10 numara özellikli bir 8 numara düşünülür. Hücum yönü baskın olacak, tabela yapabilecek bir orta saha.

Jorman Campuzano, & Galatasaray, istikrarlı 6 numaraları severiz

Bu iddia da ilk olarak Arjantin basınında yer almıştı. Galatasaray'ın bu futbolcu için, 3 milyon avro'luk bir bonservis bedeline anlaşma sağladığını söylüyorlardı. Sonrasında yerli basına düştü, 1-2 yer de paylaştı. Nedir, ne değildir hiçbir fikrim yok. Futbolcunun sözleşmesinin bitmesine 2 yıl var ve Boca, kendisinden bu kadar kolay vazgeçer mi bilmiyorum. İstikrarlı bir futbolcu çünkü, Boca'nın tuttuğu isimlerden. Bu tarz istikrarlı ve mücadelesiyle öne çıkacak isimleri de çok severim.

Okan Kocuk'un, Giresunspor'a transfer olduğu yönünde haberler var

Okan Kocuk'un, Giresunspor'a transfer olduğu yönünde haberler var. Bu iddialar, birkaç gün öncesinde de konuşuluyordu. İlk etapta çok fazla anlam verememiştim. Okan Kocuk'un iyi bir yerli kaleci olduğunu düşünüyorum ve geçen sezon, Muslera'nın olmadığı dönemi de iyi geçmişti. Oynamanın tadını aldı artık, kendisini yedek tutamazsınız ve oynamak isteyen kaleciye de saygı duymalısınız. Şaşırdığım nokta, çok daha iyi bir takıma gitmesini bekliyordum.

Adam Ounas & Galatasaray, fırsat gibi bakılabilir

Galatasaray'ın bir sağ kanat alacağı kesin gibi. Sağ kanadı düşünürken de, soldaki profilin tersi düşünülüyor. Feghouli'yi son dönemde eleştirsek de, son 3 yılda gelen bir ezber var. Sol kanat olabildiğince hızlı, sağ kanat ise biraz daha teknik ve oyun kurucu özelliğiyle ön planda oluyor. Sağ kanat adına da çeşitli iddiaları okuyoruz. Gündeme son gelen isim de, Adam Ounas olmuş. Son 3 yılını, Nice, Cagliari ve Crotone'de kiralık olarak geçirdi. Napoli'nin futbolcusu ve sözleşmesinin bitmesine 1 yıl kaldı.

Arda Turan'la da yola devam edilmiş oldu

Fatih Hoca'nın geri dönmesinin ardından, Arda Turan'la da yola devam edilmiş oldu. Geçen sezon 1+1 yıllık sözleşmesinin opsiyonu, yeterli sayıda maçta 11 oynayamadığı için devreye girmemişti. Yine de 34 maçı var bu adamın, hanginiz bu istikrarı bekliyordu ki? Gelir, futbolu burada bırakması adına şartları oluşturur, bazı maçların son 10 - 15 dakikalarında, oyunu biraz daha sakin kılmak adına oynar diye düşünüyordum. O ise, sezonun en net ve beklenmedik performanslarından birini verdi.

Neden Gedson Fernandes sorusunun cevabını Opta vermiş

Neden Gedson Fernandes sorusunu, Opta yaptığı paylaşım ile yanıtlamış. Çoğu istatistiğinin ortalaması, Galatasaray'da ilk 3'de yer almış. Ligin 2. yarısının önemli bir bölümünde hazır olmadığını ve kötü performans verdiğini eklemek lazım. Hatayspor deplasmanının ardından vitesi öyle yükseltti ki, şampiyonluk iddiası oluşturmamızda en önemli 2-3 isimden biri oldu. Kimine göre ilk isim de olabilir, katılırım bu görüşe.

Şampiyona biter bitmez Inter'e imza attı da, gündemden düştü

Galatasaray seçim gündeminin, en önemli vaatlerinden biriydi diyelim. Hakan Çalhanoğlu üzerinden, bazı başkan adaylarının iddiaları olmuştu. Metin Öztürk, bu konuda ciddiydi de. Belki de başkan seçilse, bu transferi gerçekleştirirdi. Tabii Inter'e imza attığı parayı görünce, bu işin bizim için ne denli imkansıza yakın olduğunu gördük. 5 milyon avro yıllık ücret + 1 milyon avro'luk bonus'lardan söz ediliyor. 

Galatasaray adına iyi görünen bir çıkarım diyelim

Ne güzel ortam değil mi? Taylan Antalyalı, Milli Takım kafilesi İstanbul'a indiği an, soluğu Florya'da alıyor. Hocayla mı görüşmek istedi, hoca mı çağırdı yoksa hocaya yeniden hoş geldin mesajı mıydı bilmiyorum. Milli Takım'ın grupta sonuncu olmasının ardından, Taylan Antalyalı ve Kerem Aktürkoğlu, kısa zaman içinde takıma katılacaklar. Şampiyonlar Ligi ön elemesi düşünülünce, Galatasaray adına iyi görünen bir çıkarım diyelim.

Florentino Luis & Galatasaray, Benfica 2 ismi birden bırakır mı?

Gedson Fernandes'e olan ilgi alaka malum. Yeni sezon adına, Galatasaray'ın olmazsa olmazlarından biri. Kiralama üzerinden ihtimalleri konuşsak da, satın alma opsiyonu için ciddi çaba var. Yeni yönetimin görev alır almaz, belki de ilk giriştiği transfer harekatı. Tabii Benfica'dan istenen tek isim o değil. Florentino Luis de listede ve onun da kiralanması adına çaba gösterildiği yazılıyor. Benfica, 2 ismi birden bırakır mı, bırakırsa da şartlar ne şekilde gelişir bilmiyorum.

Alexandru Cicaldau & Galatasaray, istikrarlı tabela katkısı

Mazbata alındığına göre, transferi daha sık konuşma vakti geldi demektir. 1 Temmuz'a kadar ciddi bir hareketlilik bekliyorum. Olması gereken de bu, malum ön elemeler başlıyor. Sezonu erken açtık ve transferi de mümkün olduğu kadar erken bitirmek lazım. Ffp sarmalından kurtulduğumuz düşünülürse, gelecek adına ciddi yatırımlar görebiliriz. Scout ekibimiz, çok değerli gençleri buluyor olsa da, bonservis verememe sorunu kaynaklı elden kaçırıyorduk. Bugün böyle bir sorun olmamalı.

Mehmet Altıparmak, biraz da garantiye oynamak

Samsunspor'la adı anılan kaç tane teknik direktör oldu sayamadım bile. Tek tek saymaya kalksak, ciddi mesai harcamış oluruz. Aralarında "gündeme dahi gelmemesi" gereken isimler vardı ve eğer o isimlerle görüşme olduysa, ciddi zaman kaybedilmiş oldu. Bile bile lades çünkü. Bir takım, başarısız olacağını bile bile, x teknik adamla neden anlaşır ki? Kastım da Tolunay Kafkas gibi isimlerdi. Neyse ki olmadı, işin iyi tarafı bu.

Kaan Ayhan & Galatasaray, haberler arttıkça tekrardan yazıyoruz

Kaan Ayhan haberleri artınca, tekrardan yazma gereği duyuluyor. Geçen sezon da bu transferi çok önemsiyordum, bugün de değişen bir şey yok. Yarın gündem olsun, yine aynı şeyler yazılır. Galatasaray'ı önemsiyor çünkü, geçen sezon gösterdiği çabayı unutmadım. Bu yıl da aynı düşünceyle devam ediyor belli ki. Yine, Fatih Hocanın listesinde önemli bir yer tutuyor ve kongre öncesi bu işi bitirmek adına uğraş var. Bu transfer birçok noktada elimizi çok rahatlatır.

Suçlu biz olduk demek

Önemli olan şampiyonalara katılıyor olmak diyebilirsiniz de, bu statüdeki Euro 2020'e katılmak zor bir şey olmasa gerek. Özellikle de Türkiye ayarındaki Milli Takımlar adına. Uluslar Ligi'nden 2 kez düştük, elemelerdeki performansımız nedeniyle pek konuşmadık. Yine o elemelerde, bazı iddialı maçlarda iyi sonuçlar aldık ama kolay maçları çözmekte zorlandık. Euro 2020'de ise en büyük fiyaskoyu yaşadık. Tartışmasız şekilde turnuvanın en kötü takımıydık.

Belhanda bizi bekledi ve bu bekleyişin sonu ne olacak?

Konu hakkındaki tahminimi yazayım. Montpellier cephesinin, Belhanda ile anlaşamadıklarını açıklamasının ardından, "Belhanda, Galatasaray kongresini bekliyordu" yorumları sanki doğru. Kongreyi bekledi, bu süreçte İstanbul'da kaldı (hala burada) ve olacakları görmek istiyor. Onyekuru da bunu yaptı mesela. Belki opsiyon hakkı geçti de, kendisine gelen bütün teklifleri reddediyor. Fatih Hoca'nın da devam edecek olmasından dolayı, onlar da Galatasaray'da devam etmek istiyorlar.

Bunun adı Galatasaray refleksidir

Türlü kaosun içinden çıktık. Başkanlık seçimi zaten başlı başına karmaşa. Geçen sürede, Mustafa Cengiz yönetiminin enkazı da cabası. Atlattık bugünleri, şu an her şey istediğimiz gibi başladı. Burak Elmas seçildi, Fatih Hoca da geri döndü. Beşiktaş, Sergen Yalçın'la hala anlaşabilmiş değil mesela. Fenerbahçe desek, yeni teknik direktör kim olacak bilmiyordur. En büyük kaosu biz yaşasak da, istediğimiz olduğu an, işler nasıl rayına girdi görüyoruz. Bunun adı Galatasaray refleksidir.

Transfer konusunda agresif hareket edileceğini konuşuyorduk

Burak Elmas yönetiminin, transfer konusunda agresif hareket edeceğini konuşuyorduk. Çıkan haberlere bakınca da, o "agresif harekat" başladı gibi. Giden yönetimin "beceremeyeceği" birçok işi, daha doğru maddi şartlarla bitirebileceklerine inanıyorum. İş bitiriciliği göreceğiz, olması gereken yönetim böyle bir şey. Galatasaray'da geçen sezon kiralık olarak forma giymiş ve takımdan ayrılan Onyekuru, Gedson Fernandes, Halil Dervişoğlu gibi isimler de ilk hedef olacaklardır.

Alpaslan Öztürk transferi gerçekleşmişken, ufukta veda oluşur

Donk'u çok sever ve beğenirim. Fatih Hoca'nın 4. döneminin belki de en beklenmedik kazanımıydı. Önce 6 numarada, bugün stoperde, ciddi katkısı oldu. 35 yaşına gelse de, devri bitti demiyorum. Çok çalışkan ve kendine iyi bakıyor. Yeniden stopere döndükten sonra da kariyerini uzattı. Bugün de devam eder, bir sonraki sezonda da oynar. Takımda kalmasını isterdim ama ufukta bir veda olabilir gibi görünüyor. Yeni yabancı kuralı, yerli ağırlığı diyor.

5. Fatih Terim dönemi diyebiliriz aslında

5. Fatih Terim dönemi diyebiliriz aslında. "Yepyeni başlangıç" gözüyle baktığımdan böyle söylüyorum. Yeni bir yönetim ve ortaya konulması düşünülen vizyon. Geçen yönetim çatısı altında yaşananları zaten konuştuk. Hocayı huzurlu kılmamak adına türlü çaba, yalnızlaştırması, içeri ve dışarısıyla savaşmak zorunda bırakılması. Yönetimi sildi, son haftalarda kendisini Florya'ya kapattı ve 2 golle şampiyonluk kaçtı.

Eleştiri zamanı eleştiri, övgü zamanı övgü

Eleştiri zamanı eleştiri, övgü zamanı övgü. Teknik direktör belli olmadan transfer yapmak ne derece doğru, bu tartışılıyor olsa da, yapılan transferler de doğru. Özellikle de yerliler diyelim. Hangi teknik adam gelirse gelsin, alınacak isimler yine böyle olacaktı. Bir artı daha var, gelen isimler geleceğe dönük. Hüseyin Öztürk, Furkan Güneş, Soner Gönül, transferi beklenen Ali Ülgen. Eraldo Çinari de henüz 24 yaşında, potansiyeli olan bir isim.

Nerede kalmıştık diyerek, direkt olarak işin içine girme zamanı

Gönül ister ki, Burak Elmas'ın kazandığı başkanlığı doyasıya kutlayalım. Zaman yok maalesef, ateşin içindeyiz. Şampiyonlar Ligi ön elemeleri de kapıya gelmişken, bir an önce aksiyon almak gerekiyor. Giden yönetimin kendi zevkleri ya da çıkarları (artık ne derseniz) uğruna, 2 hafta ertelendi bu seçim. Beyaz, kırışık bir gömlek 682 oy alsın diye bekledik. Neyse, olan oldu. "Nerede kalmıştık" diyerek, direkt olarak işin içine girme zamanı.

Galatasaray kültürü ve reflekslerinin hastasıyız

Galatasaray kültürünün hastasıyız. Burak Elmas ve Eşref Hamamcıoğlu, el ele kürsüye çıkıyorlar. Burak Elmas öncesinde, Eşref Hamamcıoğlu onurlandırılıyor. Eşref Hamamcıoğlu'na da, Metin Öztürk'e de teşekkür etmemiz gerekiyor. Bu yarışı anlamlı kıldılar ve gerçek anlamda bir demokrasi şöleni izlettiler. Diğer 2 adayı saymıyorum, zaten birinin nasıl aday olduğu, bu uğurda kulübün 2 haftasını yediler. Ne denli sıkışık ortamda olduğumuz malum. Neyse, bitti gitti.

Sattığın kadar al kalksa da, futbolcu satabilmek olmazsa olmazımız.

Beklediğimiz gibi, ffp kısıtlamaları dün itibarıyla kalktı. Emeği geçenlere teşekkür edelim. Bu işi seçimden 1 gün önce, işaret ettiği adaya "oy sağlaması" anlamında kullanmaya çalışmayı da sizlerin takdirine bırakayım. Ffp anlaşmasının imzalamasında emeği geçenleri biliyoruz. 3 yılın geçişinde de, Fatih Hoca'nın takım içinde yarattığı değer, 2 şampiyonluk, bir önceki yönetimden gelen futbolcuların satışı gibi birçok faktör var. 3 yılı bir şekilde atlattık ve beklenildiği gibi 4. yılda bu kısıtlamalar kalktı. Zaten kalkacaktı da, özel bir uğraşın sonucu değil. Seçimden 1 gün önce, şov yapar gibi açıklanmasınun nedeni ortada diyelim.

Olay kulüpçülük yapmak değil de, bizim çocukları henüz göremedik

Olay kulüpçülük yapmak değil de, bizim çocukları henüz göremedik. Formayı hak etmeseler bir şey demem zaten. Halil Dervişoğlu, 2 maçtır iş işten çektikten sonra oyuna girdiği için, oyuna girmesi anlam ifade etmedi. Kerem Aktürkoğlu ilk maç tribünde, 2. maç kulübedeydi. Taylan Antalyalı ise hep kulübede ama henüz kendisine dönülmedi. Statik bir orta sahamız var, Taylan Antalyalı gibi bir isim, hareketliliği ile orayı canlandıramaz mıydı?

Galler maçı, Kaan Ayhan'ın değerinden bir şey götürmez

Galler maçı, Kaan Ayhan'ın değerinden bir şey götürmez de, çift stoperdeki performansı biraz olsun beni korkuttu. Galatasaray açısından düşündüm ve tandemi Kaan Ayhan / Marcao yaptığımız an kısa kalıyoruz. Topu kullanma, geriden çıkma, pas gibi aksiyonlarda yukarı çıkılsa da, işin fiziksel boyutu problemli olabilir. Bu konuyu da zaten daha önce konuşmuştuk. Tabii Kaan Ayhan'ı da sadece stoper üzerinden düşünmemek gerekiyor.

Yeni yabancı kuralı, Galatasaray'ı o kadar da zorlamayacaktır

Bu sezon 8+6, gelecek sezon 7+5, ondan sonraki sezon 6+4. 2. bir emre kadar da, yabancı düzeni bu şekilde devam edecek. Kuralın saçmalığını, Türk futbolunun bu şekilde ilerlemeyeceğini kendi çapımda anlatmaya çalıştım. Oralara hiç girmeyeceğim bile. Olan oldu diyerek, bu kural çerçevesinde neler yapılabilir ona bakalım. Her sezon yabancı sayısı azalıyor çünkü, yerli ağırlığı artacak. Haliyle de bugünden adımlar atman, geleceği kurgulaman gerekecek.

Değişmesini beklediğimiz hava, olumlu anlamda çok şeye gebe

PSV en istenilmeyen kura olsa da, hiçbir şeye imkansız gözüyle bakmak istemiyorum. Şu genel kurul geçsin, önümüzü görelim. Bugünden, PSV eşleşmesiyle alakalı yorum yapmak zor. Yarın neyin, ne olabileceğini kim biliyor ki? Genel kurul sonrasında bazı şeyler ortaya çıkacak ve Şampiyonlar Ligi ön elemelerine yönelik sağlıklı yorumlar yapabileceğiz. Seçilmesini istediğim ve beklediğim isimler var. Sonrasında da Fatih Hoca'yla devam etmek gerekecek.

İşin maddi boyutu böyle olunca, doğal olarak da beklenti artacak

Yenilenen sözleşmelerin "maddi" boyutu doğal olarak tartışılıyor. Alpaslan Öztürk ve Aytaç Kara için maddiyat konuşmadık mesela, çok iyi sözleşmelerdi. Bu sözleşme yenilemelerin maddi boyutu ise maalesef yüksek. Hani çok anlam yüklemeyelim, rol doğru belirlenirse "iyi alternatifler" demiştim ya. İşin maddi boyutu böyle olunca, doğal olarak da beklenti artacak. Bazı futbolcuların yaşadıklarını görünce, ders alınması gerektiğini dilerdim.

Ne yazalım ki, şu felaket görüntüyü nasıl tanımlayalım

Maçın ardından, direkt olarak bir şeyler yazasım gelmedi. Ne yazalım ki, şu felaket görüntüyü nasıl tanımlayalım. Euro 2016'yı hayal kırıklığı olarak ansak da, şu tablodan çok daha iyisi vardı. O dönem Fatih Hoca için yapılan eleştirileri hatırlayın. Şenol Güneş'i sorgulamayalım mı şimdi? Mevzu kazanılan para ise, Şenol Hoca da çok daha fazlasını kazanıyor. Takım da öyle, çok çılgın bir şampiyonaya katılım primi var. Peki bize verilen ne, ne izliyoruz?

Fazla anlam yüklemeye gerek olmadığı gibi, rotasyon içinde yer alması yararlıdır

Emre Taşdemir'in takımda kalmasına sevindim mi derseniz, olumlu karşıladım derim. Fazla anlam yüklemeye gerek olmadığı gibi, rotasyon içinde yer alması yararlıdır. "Yerli sol bek kıtlığı" diye bir şey var, ısrarla yazıyorum. 2 yabancı sol bek bulundurmanın maliyeti olacaktır ve lüks kalabilir. Bu yüzden de, beklerden birinin yerli olmasını değerli görüyorum. X yabancı, Emre Taşdemir, Ömer Bayram, Süleyman Luş diye oluşur orası.

Belli bir rol düşünülerek neden yorum yapılmıyor ki?

Galatasaray'da "hakkı" en az verilen isimlerden. Beklenti ne bilmiyorum da, "belli bir rol" düşünülerek neden yorum yapılmıyor ki? Herkesten üst düzey işler mi bekleniyor bilmiyorum. Benim beklediğim rol kısıtlı ve bunun altını da dolduruyor. Orta saha, sol bek ve sol önü yedekliyor işte. Yedek kalıyor sorun çıkarmıyor, şans geldiğinde de elinden geleni yapıyor. Mücadele ediyor, savaşıyor, hareketlilik katıyor. Yeri geldiğinde sol ayağını iyi kullanıyor. 

Lazar Tufegdzic & Galatasaray, bu transferi konuşan sadece menajeri

Bu işler belli olmaz da, konuşan sadece menajeri. Bu da, sanki bir menajer oyunu mu havasını yaratıyor. Futbolcu 24 yaşında ve ülkesinin Spartak Subotica takımında forma giyiyor. Geçen sezon 39 maçta 17 gol 8 asisti bulunuyor. Buradan bakınca harika bir istatistik. Yine de iş istatistikte bitmiyor, buradaki seviye ve hava daha farklı. Sırbistan'da parlayan bu tarz isimler çok daha öncesinde kapılır. 24 yaşında hala o ligde olması ön yargılı bakış açısına sebep olmaz da, nedenlerine bakmak lazım.

Galatasaray söz konusu olduğunda, ortaya bir şey atıyor mutlaka

Gün geçmiyor ki, yeni bir "Mehmet Demirkol" söylemi ile karşı karşıya kalmayalım. Galatasaray söz konusu olduğunda, ortaya bir şey atıyor mutlaka. Hande Sümertaş'la alakalı söylediklerini unutmadık mesela. Geçenlerde Mesut Süre de, Galatasaray - Yeni Malatyaspor maçıyla alakalı kendisini çok güzel bozmuştu. Şimdi de Pandev konuşulurken, Galatasaray'dan aldığı paraları mı akademisine yatırıyor diye "sözde" şaka yapma peşinde. 

Andriy Yarmolenko & Galatasaray, tam bir günü kurtarma hamlesi

Bu tarz "iddialı" bir transferin gerçekleşeceğini düşünmüyorum. Daha doğrusu, kiralama yönünde diyeyim. Sattığın kadar al kuralı zorlarken, bonservis ödeyememek yüzünden, kira + yüksek maaşlı iddialı isimleri bu forma altında izlemiştik. Yarmolenko işi de biraz buna benzer. Bonservisini alabileceğimizi zaten düşünmüyorum. Kiralama bir ihtimal olabilir. Orada da çok yüksek bir maaş karşımıza çıkar. Tam bir günü kurtarma hamlesi olur. Oysa bizler bu mantığın değişmesini umuyoruz. Sattığın kadar al kuralının kalkmasını bu yüzden beklemedik mi?

Babel'in performansını, takıma duymaya başladığı aidiyete yormuştum

Babel'in performansını Euro 2020'e bağlayanlar vardı. Ben ise bu performansı, takıma duymaya başladığı aidiyete yormuştum. Euro 2020 bir önceki sezon da vardı, maalesef istediğimizi alamadık. Geçen sezon ise, sahada kaldığı her an ciddi katkı sağladı. Transfer olurken "tek başına maç çözer" diye kurduğumuz hayalleri hatırlarsınız. Çözdüğü maçları da izledik geçen sezon. Hele ki ligin son virajında ortaya büyük bir yürek koydu ve kalitesini dibine kadar yansıttı. Şampiyonluk iddiası oluşturduysak, Babel'in katkısı büyüktü.

Sofyan Amrabat & Galatasaray, Fiorentina neden kiralık bıraksın?

Sofyan Amrabat ismi de, dönem dönem Galatasaray'ın gündemine gelir. Fiorentina'nın futbolcusu ve geçtiğimiz sezona bakınca da, kendisi adına istikrarlı bir dönemdi. Toplamda 33 maçı var, hemen hemen hepsinde de 90 dakika sahadaydı. Nasıl oluyor da, Galatasaray gündeminde beliriyor bilmiyorum. Fiorentina onu Verona'dan 10.5 milyon avro'ya transfer etmişti. O dönem adına ciddi bir yatırımdı. Sonrasında Verona'da kiralık olarak devam ettiği dönem de var. 24 yaşında ve bence iyi bir orta saha.

Galatasaray, yeni bir 6 numara transfer edecek mi?

Geçen gün "stoper rotasyonunu" konuştuk. Bugün de olası 6 numara rotasyonunu konuşalım. Orası için kafalar karışık çünkü. Galatasaray, yeni bir 6 numara transfer edecek mi yoksa mevcut isimler üzerinden mi devam edecek? 8+6 da gelmişken, Taylan Antalyalı'nın ilk 11'de devam etmemesine şaşırırım. Başka mevkiler sayesinde o yerli ihtiyacını kapatmak mümkün olsa da, sanki 11 olmaya devam edecek gibi. Belli olmaz yine de, kimse garanti veremez.