Kerem Demirbay'ın da Galatasaray formasıyla normal golü yok

Adana Demirspor maçının ilk yarısı biterken, Kerem Demirbay ve Ziyech'i eleştiriyordum. Kerem Demirbay'ı bir süredir eleştiriyorum. Direnci biraz düştü gibi, orta sahanın bu kadar çabuk geçilmesinde, onun düşüşü etkenlerden biri. Okan Hoca, ondan vazgeçmiyor ve vazgeçmeyecektir de. Berkan Kutlu'yu merkeze alıp, orayı biraz daha sertleştirmeyi düşünüyordum. Çünkü iş çok fazla "koş koş" halini aldı. Kalitemizle bunu her seferinde aşıyoruz ama orada biraz daha dengeli kalabilmeye hayır demezdim.

Adana Demirspor 0-3 Galatasaray, ruleti "kaliten" kazanıyor

Skora bakınca görece "kolay da", fazlasıyla eforlu ve zor bir maç. Koş koşa dönen oyunu yeni değil, bir süredir izliyoruz. Galatasaray'ın maçlarında oyun "koş koş" halinde. Adana Demirspor'un hücumda tek silahı hızı ve atletizmi. Emre Akbaba'nın yokluğunda, orta sahanın merkezinde de "atlet" bir yapıya büründüler. Balotelli orta sahaya geliyor, arkaya attığı toplara koşuyorlar ve etkili oldular. Merkez çok boşaldı, özellikle de sol kanat savunmamız hiç iyi değildi.

Yapı güçlü, kazanarak devam etmekte

Adana Demirspor zaten kısıtlı bir kadro. Ligde konumları rahat ve biraz da hedefsiz kaldılar. Galatasaray'a karşı kendi sahalarında elbette vitrin diyebilecekleri bir maça çıkacaklar ama bu haftalarda böyle takımlara karşı oynamayı tercih ederim. Düşme ateşinde kavrulan takımlardansa, orta sıralarda, hedefsiz gibi görünen takımlarla oynamak iyidir. Adana Demirspor deplasmanı, kalan haftaların en zor maçı. Kasımpaşa ve Alanyaspor maçları da böyleydi, teker teker aşıyoruz.

Önce bu hamleleri yapıp, sonrasına bakacağız

Yaz transfer döneminde "ihtiyaç" dışına çıkıp, birçok iddialı transfer gerçekleştirmiştik. Gün sonunda her şey tam anlamıyla istediğimiz gibi gitmedi. Şampiyonluğa ulaşacağız ama daha iyisi mümkündü. Önümüzdeki yaz dönemi transferler yetişir mi, yine son günü görür müyüz bilmem de, daha doğru hareket edileceğine inanıyorum. İlk 11 bazında bakınca ihtiyaçlar belli. Önce bu hamleleri yapıp, sonrasına bakacağız.

Kırılma noktalarından biri bu an diyebilir miyiz?

Galatasaray'ın kırılma noktalarından biri bu an diyebilir miyiz? Geçen sezonun başına dönersek, Burak Elmas'ın uygulamak istediği yeni futbol yapılanmasının adımlarından biriydi. Seçim biraz geçe kalınca, transfer de gecikti. Erden Timur'un futbolun başına geçeceğini dahi Temmuz ayında ancak öğrendik. Haliyle de eski yönetimden kalan "ilk liste" üzerinden transfer harekatına başlandı. Sergio Oliveira ve Seferovic, o listedendi diye söylenir. Aynı listede, Grillisch ve Joao Pedro gibi transferi için uğraş verdiğimiz isimler de vardı.

Baros'un sakatlık yaşamasa ulaşacağı seviyeyi merak ediyorum

Icardi, 9 gol daha atması taktirde 10. sıraya yükselecek. Galatasaray'da 3-4 sezon daha forma giymesi halinde ise ulaştığı noktayı yakalamak kolay olmayacak. İstemesi halinde de 3-4 sezon daha belli bir seviyede tutunabileceğini düşünüyorum. Daha ekonomik oynayabildiğini gördük, kendini sakınabiliyor. Zaman ilerledikçe bu doz artacaktır ve gol noktasında var olmaya devam edecektir. Sezonluk da 20 - 25 gol bandına rahatlıkla ulaşır. Bu sezon dahi ulaştı işte. Sakatlığı oldu, oynamadığı dönem vardı ama gol sayısı 27.

Formayı kaybedenin bir daha geri alabilmesi çok zor

Formayı kaybedenin bir daha geri alabilmesi çok zor. Özellikle de stoper rotasyonunda. 3 iyi stoperimiz var. Bu 3 stoper de ligin en iyileri. Ligin en iyi 3 stoperine sahip olmak büyük bir güç olsa da, kim dışarda kalsa insan üzülüyor. Davinson Sanchez, ufak bir sakatlık geçirdi ve döndü derken formayı kaybetti işte. Abdülkerim Bardakcı da bunu yaşamıştı. Pozitif olan, bu rotasyon içinde yaşanan sakatlıklarda sadece 1 ismin yokluğu. 2'sinin aynı anda olmadığı pek yaşanmadı. Yaşandığı an da Berkan Kutlu, Kaan Ayhan gibi isimler ön plana çıktı.

Tozlanmış parçalı #78; Ahmed Barusso

Aurier ile alakalı haberleri gördükçe aklıma Ahmed Barusso geliyor. O günleri hatırlayanlar "alakayı" anladı. 2007 / 2008 sezonunun devre arası transfer döneminde Galatasaray'a kiralık olarak gelen Barusso, sadece "sempatik" hareketleriyle var oldu. Onun için yazılan haberler de "neşe kaynağı" olduğu üzerineydi. Saha içine yönelik ne hatırlıyorsun derseniz, Leverkusen deplasmanında 5-1 yenilirken tavana astığı penaltı, bir de kendi sahamızda Kasımpaşa'ya yenildiğimiz maçta ilk 11'de oynaması.

Adana Demirspor deplasmanını geçtiğimiz an, bambaşka şeyler konuşuruz

Puan farkı sadece 4.. Her 2 takımın da sürekli kazandığı ortamda kaybedilen herhangi bir puanın kendileri adına telafisiz zor olsa da, hiçbir şey bitmedi. Maç maç bakıp, önümüzdeki maçı "hedef" almaya devam edeceğiz. Adana Demirspor zor bir deplasman, daha doğrusu ters takım. Hedefsiz kalan takımlarla bu haftalarda oynamayı tercih ediyor olsam da, temkinli olmakta fayda var. Alanyaspor deplasmanı temkinliydik, sonuç aldık. Her maç böyle devam.

Sözleşme uzatarak ipleri tamamen bize bırakması, karakter ve aidiyet göstergesi

Okan Hoca'nın maç önü yaptığı açıklamalarda verdiği mesajın ya Kerem Aktürkoğlu, ya da Zaha'ya olduğunu düşündük. Maç içinde gelişenlerle birlikte, o mesajın Zaha'ya olduğu kesinleşti. Oyuna almayı dahi düşünmedi. Hatırlayın, Beşiktaş maçının kadrosuna da bu yüzden alınmamıştı. 11 oynamadığı için isyanlarda ama ne verdin de ne istiyorsun? Kerem Aktürkoğlu diyenler için, onun Galatasaray'a verdikleri ve ulaştığı konum ile Zaha bir mi? Etiket üzerinden mi hareket edeceksiniz?

Icardi / Mertens, bu sezon en önemli hücum ayağın

2. sezonu bitmedi, tüm kulvarlarda 70 tane gol katkısı. Son haftalara baktığımızda da, yine her hafta skor katkısını verir, özellikle de gol bulur oldu. Penaltısız yapıyor bunu da. Eski fiziği yok diyen olabilir, patlayıcı özelliği bence de düştü ama sahadaki varlığıyla olmazsa olmaz. Vazgeçemezsiniz. Sakat olduğu dönem "oyun aklıyla" hareket edip, takımına katkı veriyordu. Bugün yine oyun aklıyla ön planda ama bitiricilik kalitesini de geri yakaladı.

Galatasaray 4-1 Pendikspor, "averajın" tanımı zehirli ok

Averaj hesabı yapmıyorum, puan farkıyla şampiyon olacağız da, 2. yarıda farka koşmamızı beklerdim. Pozisyon bulduk, rakip kalecinin iyi günüydü ama topları da hep merkeze vurduk. Yediğimiz golde standart yok, aynısını geçen hafta attık ama sayılmadı. Bitirebilmek gerekiyor, gol noktasında biraz rahat hareket edildi. Diğer sıkıntı da maçlara temposuz, çok hareketsiz başlamak. 1-0'ı bulmakta zorlanırken, etken hareketsizlikti.

Var mı bir hayalimiz?

İlkay Gündoğan'ın Barcelona günleri uzun sürecek mi emin değilim. Barcelona söz konusu olduğunda, konfor alanını bir kenara bırakıp, yaşınıza da bakmadan oraya gidiyorsunuz. İlkay Gündoğan da hayalinin peşinden gitti, kendisi adına iyi de bir sezon geçiriyor ama takımda işler istenildiği gibi gitmemekte. Manchester City'nin lideriydi ama Barcelona'da bu benimsenmiyor. Sorumluluk alıyor, lafını esirgemiyor. Bu da arkadaşları tarafından o kadar hoş karşılanmıyor sanki.

Bu sezon beni şampiyon yapsın, sonra istemesi halinde önünü açarız

Tamamen günü kurtarma odaklıyım. Transfer konuşuluyor, birçok futbolcumuz içi talipler olduğunu biliyoruz. Bizler de yeni sezonda şöyle, böyle olmalı gibisinden yorumlar yapıyoruz. Konuşmak için erken aslında, devam eden ve şampiyon olmamız gereken bir sezonun içindeyiz. Kalan 6 haftada da "günü kurtarmak" öncelik. Ziyech'ten beklenen katkıyı alırken, yeni sezonu düşünmüyorum. Bu sezon beni şampiyon yapsın, sonra istemesi halinde önünü açarız.

İç transferde şov varsa, o kulüpte yüzler gülüyor, mutluluk var demektir

Bilmediğimiz detay, kiminle kaç yıl üzerinden sözleşme yenilendi. Ücrete takılmıyorum hadi de, sözleşme süresini merak ettim. İç transferdeki hareketlilik haftalardır dile getiriliyordu ama resmi açıklama gelmemişti. İç transferde şov varsa, o kulüpte yüzler gülüyor, mutluluk var demektir. Talibi olan futbolculardan bahsediyoruz. Burada kalmayı "amaç" ediniyor çoğu ve kulübün de eli güçlenmiş oluyor. İç transferde ilk dalga diye düşünüyorum bu hareketliliği. 2. bir hareketlilik daha gelecektir.

Varsayalım...? #10; Luyindama sakatlanmasaydı?

Galatasaray adına iyi bir Şampiyonlar Ligi serüveni olmasa da, Luyindama için süreç mükemmeldi. İyi bir Şampiyonlar Ligi performansı vermişti ve yiyeceği o etiketle birlikte "transfer kapısını" açacaktı. Premier Lig'den teklif aldığını ve Ocak ayında iyi bir bonservis bedeline takımdan ayrılacağı konuşuluyordu. Takım adı bilmesek de, tekliften haberdardık. Geçtiğimiz günlerde bu konu hakkında bir itirafı vardı ve bizlere kara mazi yaşattı.

Final kaybetmek için, önce final oynamak gerekir

İsmail Kartal, yetersiz bir teknik direktör. Bunu Fenerbahçe taraftarı söylüyor ve bence de haksız değiller. Ligde bulundukları konum "oyuncu kalitesi" ve "penaltı jokerleriyle" alakalı. Olympiakos maçı sonrası "penaltıyla yaşayan, penaltıyla ölür" deniyor. Bu da haklı yorum. Sivasspor maçını düşünerek Fred'i oyundan alıp, Zajc ile orta sahanı boşaltıyorsun. O andan itibaren atağı geçtim, aksiyonun yok. Maçın genelinde de baskın var ama yine net imkanların yok.

Mertens, kendisi adına bu rekoru 37 yaşında kırıyor

Semih Durası (@semihdurasi), Galatasaray adına kıymetli bir istatistik paylaşmış. Barış Alper Yılmaz 49 (eskisi 36), Kaan Ayhan 43 (eskisi 34), Tete de 40 (eskisi 36) maç ile kariyer rekorlarını kırdılar. Tete, kariyer rekorunu kırdı, düşünün işte. Son maçlarda süre dahi alamıyor ama sezon başında son ön eleme maçlarından bu yana da forma giymekte. Kaan Ayhan da mesela ilk etapta kenardan geliyordu, hatta son dönemde yine alternatif ama hep oyunun içinde. O da kariyer rekorunu kırdı. Barış Alper Yılmaz ise bu rekorunun da üzerine çıkacaktır. Hem sezon devam etmekte, hem genç.

Lig bitti, 2'li olmaları mı kaldı?

Bir yorum okudum. Aurier'in zaman geçtikçe, Ziyech ile birlikte harika 2'li olabileceği söylenmiş. Lig bitti, 2'li olmaları mı kaldı. Ziyech'in dahi akıbeti belirsizken, Aurier'in yeni sezonda Galatasaray'la devam etme şansı yok. Lig bitiyor, Aurier'in toparlanmasını bekleyecek zaman yok. Alanyaspor maçında denendi. Bence de görmek gerekiyordu, neden oynatıldı diyemem. Maalesef fizik olarak geride, tempo bitmiş. Kalan haftalarda 11 oynayacağını zannetmiyorum.

Galatasaray'ın averajının neden Fenerbahçe'nin gerisinde kaldığının cevabı

Galatasaray'ın averajının neden Fenerbahçe'nin gerisinde kaldığının cevabı, direkten dönen toplar. Tam cevabı değil de, büyük oranda sebep diyelim. Mertens'in Alanyaspor deplasmanında direkten dönen topu ile birlikte sayı 27 oldu. En yakınımızda 14 kez ile Kasımpaşa var. Fenerbahçe ise kadrajda bile değil. Direkten dönen toplar da bazı noktalarda "bitirememeye" işaret ama Mertens özelinde baksam, vuruşlar da son derece kaliteli.

Okan Buruk tedrisatı altında görülmesi gereken yerliler

Yeni sezonda ilk 11'de sınırsız yabancı kullanma imkanı olsa da, kadrodaki yabancı sayısı önce 12, sonra 11'e düşecek. Bu durum da yerlinin önemini daha da arttırıyor. Galatasaray'ın birçok futbolcusu için ciddi teklifler var. Bunların arasında da önemli yerliler var. Ayrılma durumu olan ismin yerini, o futbolcu gitmeden doldurmak gerekir. Hele ki o isim yerliyse. Çünkü havuz sanıldığı kadar iyi değil ve alabileceğin isimler belli.

Mevzu "istemesi", biraz daha "aidiyet" duymasıydı

Ziyech için "yok hükmünde" dediğim mesajların önüme düşmesi keyif veriyor. Her olumsuz yorumun altına eklerim, "umarım yanılırım" diye. Galatasaray için ne olmamız gerekiyorsa onu oluruz. Beklentinin yüksek olduğu futbolcular istenileni veremezse daha sert eleştirilir. Ziyech'in kalitesini kimse sorgulayamaz. Mevzu "istemesi", biraz daha "aidiyet" duymasıydı. Son sakatlık dönüşünden sonra istediğimizi vermeye başladı.

Kat edip, şut atabilmesi üzerine eklediği oyun aklı ve her geçen gün daha da büyüyen fizik

Nereye koyarsan oynar durumu ayrı. Oynar, oynadı da. Bir de "gerçek etkisini" göstereceği yerler var. Sağ kanatta büyüyordu, fiziğinin ve artan oyun aklının üzerine gidiyordu. Sol kanat ise Keçiörengücü'nde potansiyelini ilk olarak yansıttığı yer. O günlerde daha parlamaya yüz tutan, "kat edip, şut atma" üzerine oynayan bir futbolcuydu. Galatasaray'da, özellikle de Okan Hoca döneminde gelişen en önemli özelliği oyun aklı. Kat edip, şut atabilmesi üzerine eklediği oyun aklı ve her geçen gün daha da büyüyen fizik gücünü ekleyin. Ortaya kusursuz bir kanat çıkıyor.

Alanyaspor 0-4 Galatasaray, en kritik viraj

Zor maçları "görece" kolay geçiyoruz derken, 2. yarıdaki görüntüden bahsediyorduk. Maça başladığımız 11 manasız risk ve geçen haftalardan ders alınmadığını gösteriyordu. Maç ritmi düştü, bu da tempoyu etkiliyor ama bu kadar hareketsiz oyunun izahı yok. Ziyech sağa, Barış Alper Yılmaz sola, Kaan Ayhan da sağ beke derken, senkronun nasıl oturduğunu gördük. Hücumda hem kaliteyi yükselttin, hem de takımı daha dinamik kıldın. 

25 - 30 milyon avro aralığını gören her futbolcumuz transfer olabilir

Davinson Sanchez için x kulübün bonuslarla birlikte 25 milyon avro'yu gözden çıkartacağı, Galatasaray'ın ise beklentisinin 30 milyon avro olduğu yazılmış. O x kulübün de Napoli olacağını düşünüyorum. Stoper ihtiyaçları büyük ve yaz dönemi orası için net hamle adına ciddi para harcayacaklar. 30 milyon avro'yu gören her futbolcumuz transfer olabilir. Hem de transferin zamansızlığı söz konusu olsa da.

Cevap basit, tabii ki Mertens

3 isimden 1'i 10 yaş gençleşecek, tercihiniz hangisi olurdu diye sorulmuş. Cevap basit aslında, tabii ki Mertens derim. Tabi Galatasaray forması altında bu gençleşme olacak. Yoksa Mertens ve Icardi'yi hayal etmek imkansız. Muslera, 10 yıl önce de sendeydi ama bu 2 futbolcuyu 10 yıl önce hayal etmek imkansızdı. 10 yılı geçtim, 2-3 sezon önceye kadar da imkansızdı. Mertens belli bir yaş haddiyle, Icardi de çalkantılı hayatı neticesine yolunu buraya düşürdü.

Luis Alberto & Galatasaray, ihtimal var mı diye düşünüyor insan

Galatasaray'ın 1 tane iddialı, biraz yaş haddi ve maliyeti olan hamle yapma imkanı varsa, bu hakkı "10 numaradan" yana kullanması gerektiğini düşünüyorum. Etiket karşıtlığım devam etmekte, bu ayrı konu. Sağlık sorunu olmayan, defosu az ve katkı alacağını bildiğiniz yıldız isme elbette kapı açık. Tüm transferleri bu şekilde yapmayacaksınız tabi, sadece 1 haktan bahsediyorum. Luis Alberto, sezon sonunda Lazio'dan ayrılacağını açıklayınca, ihtimal var mı diye düşünüyor insan.

Bu tarz futbolcular 35'li yaşlara geldikten sonra tercih edilmeli mi?

Hakan Çalhanoğlu'nun, kendisine sorulan Galatasaray üzerinden söylediklerine takılmamıştım. Anlatmak istediğini anladım da, sadece kelimeleri daha iyi seçebilirdi. Inter'e gitmeden önce Galatasaray'a haber yollamıştı mesela. Burak Elmas "maliyet yüksek" demese, şu an Inter değil de Galatasaray forması giyiyordu. Çocukluk hayaline kavuşacaktı ama bugün bulunduğu konuma da kabul edelim ki gelemeycekti. Şu an için Dünya'nın sayılı 6-8 numaralarından biri.

Galatasaray'ın asıl hamlesi Davinson Sanchez olmalı

Merkeze hamle gelecek, bunu kesin görüyorum. Fenerbahçe karşısındaki Berkan Kutlu tercihi boşa değildi. Kaan Ayhan'ı orta sahada görmek isterdim ama sağ bek durumunu bilmiyorum. Aurier için hazır, oynayabilir, ilk tercih olacak gibi haberler olsa da, henüz sahada göremedik. İlk maçının da Alanyaspor deplasmanı olacak olması düşündürür. Tecrübe unsuru bu gibi durumlarda konuşulur ama uyum ne olacak?

Tozlanmış parçalı #77; Koray Günter

2013 - 2014 sezonunun o karanlık ara transfer döneminde 2 tane doğru iş vardı. İlki Telles, diğeri de Koray Günter. Yerli zorunluluğunun belini kırdığı ortamda, Koray Günter bizler için müthiş yatırımdı. O kadar beklenti yüksekti ki, Dortmund onu "geri satın alma" opsiyonuyla satmıştı. Dortmund'un A takımda şans verdiği, gelecek adına hazırladığı bir yetenekti ama orada olacak gibi değildi. Onlar da futbolcunun Galatasaray'da gelişimini bekleyecekti ve futbolcu için kendilerini garanti altına almışlardı.

Mağduriyeti arıyorum da, hala bulamadım

Olympiakos maçına 2 saat kala neden ceza açıklandı diye isyan ediliyor. Ceza değil, ödüldü o. Ödüle isyan edilmez ama Fenerbahçe buradan da mağduriyet çıkarmayı başardı. Ceza dediğiniz, Schalke 04 maçı öncesi Fatih Terim için açıklanan cezadır. Ne bekliyordu Fenerbahçeliler, Süper Kupa maçının iptali ve tekrarının gerekliliğini mi? 3-0 hükmen mağlup olacaktın zaten. Para cezası mı çok geldi? Ne Süper Kupa'dan, ne de Türkiye Kupası'ndan men edildin. Beklemiyorduk da, ligde de puan cezası falan almadın. Mağduriyeti arıyorum da, hala bulamadım.

Barış Alper Yılmaz kalitesinde bir futbolcunun da ederi yükseldi

Top 10 ligler göz önüne alındığında, Milli Takım'da çıktıkları maç sayıları da dahil edilerek, bu sezon en çok maça çıkan futbolcu Barış Alper Yılmaz. Toplamda 56 maç oldu. Kerem Aktürkoğlu da 54 maçla 6. sayıda. Nazar değmemesi için yazmak istemiyorum da, Galatasaray formasını giydikleri günden bu yana sakatlanmayan adamlar. Son sezonlarında da ısrarla sahadalar ve yüksek tempoyla oynuyoruz. Özellikle de bu sezon temponun dozu daha da yükseldi. 

Oliveira'yı düşünmemek kadar daha doğal bir şey olabilir mi?

Oliveira ile alakalı "sezon sonu yolların ayrılacağı" yeni bir haber değil ama yeniymiş gibi önümüze sunuluyor. Dün sosyal medyaya bakarken, herkesin paylaştığı haber buydu. Biliyoruz, kendisiyle yolları ayırmak istiyoruz. Kendisi affedilmiş olsa da, maç kadrolarına alınmıyor. Eyüp Aydın yedekler arasındayken, Oliveira maç kadrolarında yok. Affedildiği zaman böyle olacağını da yazmıştık. Takım içi huzuru korumak adına alınan bir karar. Takımda asla düşünülmüyor.

Arda Turan, Eyüpspor'da devam ettikçe, bu çocuk da oynar

Eyüpspor'un Süper Lig başarısında, Metehan Baltacı en önemli parçalardan biri. Ağırlıklı olarak 11 oynadı ve 90 dakika sahada kaldı. Geçmiş yıllarına bakarsak, çeşitli takımlarda kiralık olarak oynadığını ama sürekli sahada kaldığını görüyoruz.  3 sezondur çeşitli takımlarda kiralık ve oynadığı takımların kalitesi de kademeli olarak artmakta. Eyüpspor, Süper Lig'e çıkarken yola onunla devam etmek istiyor. Arda Turan, Eyüpspor'da devam ettikçe, bu çocuk da oynar.

Gol sevinçlerine taktılar, sonra futbolcular arası hayali diyaloglar yazdılar

Oluşturmaya çalıştıkları yeni algı da, Fenerbahçe'ye karşı oynanan maçta o sevinmedi, bu sevinmedi üzerine. Galatasaray'dan birilerini koparmaya çalışıyorlar. Daha doğrusu, içeriyi karıştırmak amaç. Kerem Aktürkoğlu gayet sevindi, video ve fotoğrafları var. Sonra da hayali bir senaryo üretildi. Kerem Aktürkoğlu, Barış Alper Yılmaz ve Torreira gibi isimler Fenerbahçeli futbolculara topu direkt taca atacaklarını söylemişler gibi. Bu da yalan.

Fenerbahçe formalı çocuk Icardi fotoğrafı veriyor

Fenerbahçe maçının sonucu hükmen 3-0'lık galibiyetimizle tescillenecek ama Icardi'nin atmış olduğu gol de geçerli sayılacak. Bu golle birlikte, Galatasaray formasıyla oynadığı 65 maçta 48 gol 18 asist oldu. 66 gol katkısı oluyor ki, maç başına 1 gol katkısı diyelim. Bu istatistiği en son hangi forvetimiz ya da forvet yakaladı bilmiyorum. Bu sezona bakınca da, sakatlık kaynaklı formunun düştüğü haftalar var. Kamp görmüş olsa ve o haftaları yaşamasa rakam nereye ulaşırdı?

Angelo Preciado & Galatasaray, bize karşı oynadığı maçlar aldatıcı olabilir

Aurier ile elbette devam edilmeyecek. Kalan 7 haftada da bir şey yapabileceğini zannetmiyorum. Varlık göstermesi dahi yeterli. Adekugbe performansına razıyım, onun bile en azından kritik bir Alanyaspor deplasmanı vardı. Boey sonrası yaşanan sağ bek sorununda, Kaan Ayhan'ın varlığına duacıyız. Yeni sezon yapılanmasında transferin garanti görüldüğü mevkileri arasında sağ bek belki de en üstte. İmkanın var, haliyle de yatırım bekliyorsun.

Fenerbahçe'ye atılan golde, sırtı dönük oyunu ile "duvar" oldu ve asist yazdı

Barış Alper Yılmaz'ın olmazsa olmazı "kanatlar". Özellikle de sağ açık. Birçok mevkide oynayabilirken, en iyi olduğu yer sağ açık. Sol ayağını kullanabilmeye başladı, oyun aklı yükseldi. Fizik gücü zaten tartışılmaz, adam yıkılmıyor. Sağdan doğru korner çizgisine inip içeri girdiğinde ise direkt "asist" etkisi. Icardi'yi besleyebilen hücumcular arasına onu da yazdık. Fenerbahçe'ye atılan golde, sırtı dönük oyunu ile "duvar" oldu ve asist yazdı. 

Fenerbahçe maçı 11'i üzerinden de elbette çıkarım yapılır

Fenerbahçe maçı 11'i üzerinden çıkarım yapılır mı diye soru gelirse, neden yapılmasın diye cevaplarım. Konuştuğumuz şeyler çünkü. Barış Alper Yılmaz ve Kerem Aktürkoğlu'nun kanatlara dönüşü, orta sahanın merkezine Berkan Kutlu veya Kaan Ayhan'dan birini takviye etmek. Bunları konuştuk ve Alanyaspor maçıyla birlikte de beklediğim bir dönüşüm. Galatasaray'ın orta saha merkezi alarm veriyordu. Çok fazla geçiş imkanı verdik, kazandığımız son 2 maçta büyük problemler yaşadık.

Galatasaray 1-0 Fenerbahçe, kupayı kazanmak için 30 saniye yetiyor

Fenerbahçe U19, 30 dakika gol yemese, 30 dakika sahada kalmaya çalışır ve "Galatasaray, bu takıma karşı gol atamıyor" gibisinden bir hikaye yazardı. Allah işte, her zaman iyilerin yanında. Santraya biz başladık, 30 saniye içinde golü bulduk ve sahadan çekildiler. 30 saniye üzerinden taktik analiz kasılır mı derseniz, onu da konuşuruz. Bunun adı ezeli rekabet değil. Galatasaray ve onun karşısına çıkmayan olarak hatırlayacağız bu mücadeleyi.

Kupanın o stadyumda kaldırılmasını, Şanlıurfa seyircisine borçlusunuz

Hayatım Anadolu'nun çeşitli yerlerinde geçti. Buram buram Anadolu çocuğuyum. Tuttuğunuz takımın, sizin şehrinize gelmenin ne demek olduğunu iyi bilirim. Hele bir de o şehir Süper Lig'den çok uzaktaysa. Düşünün, Galatasaray - Fenerbahçe maçı bir de bu. Şanlıurfa insanı bu duyguyu doyasıya yaşasın isterdim. Şehirlerine ülkenin en büyük derbisi gelmiş, oluşacak atmosferi düşünün. Bunu Galatasaray'dan yana yaşadılar da, Fenerbahçelilerden yana?

Fenerbahçe hangi versiyonuyla sahada yer alırsa alsın

Fenerbahçe hangi versiyonuyla sahada yer alırsa alsın. Biz as kadromuzla sahada olacak ve Süper Kupas'nın hakkını vereceğiz. Şanlıurfa'da oynanacak maçın tarihi ortak karardı ve elde edilecek gelir de depremzedelere bağışlanacak. Tribünlerde yer alacak herkes adına, bu maça en iyi şekilde hazırlanıp, en güçlü kadronla sahada olacaksın. Fenerbahçe'nin maçta yer alacağı versiyonu önemsiz, Galatasaray bu maçın hakkını verecek.

Amatör zeka

Bir adam geldi, senin yıllardır yapamadığını ayağının tozuyla başardı demiştik. Yıllar içerisinde 1000 tane transfer, sayısız teknik direktör, arada sportif direktör denemeleri yaptınız. En son her tuşa bastınız, mağduriyet edebiyatı içinde yüzüp, başarısızlığınızı bu şekilde kılıflandırdınız. Şu sıralarda da dozu arttırarak devam ettiriyorsunuz. Kendine gazeteciyim diyen ama trolün en yakışıklı hali kalemşörleriniz ile hikaye uydurup, buna inanılmasını bekliyorsunuz.

Sol bek hali, sağ bek halinin çok daha önünde

Verilere bakınca, Hatayspor maçının Galatasaray adına en iyi ismi Barış Alper Yılmaz. En iyisiydi diyemem ama varlığını her şekilde olmazsa olmaz kılıyor. Ziyech ve Zaha'yı 11'de denemeliyiz denilen senaryoda, Barış Alper Yılmaz'ı sağ bekte kullanmalıydık. Her pozisyonu bir şekilde oynuyor da, oynayabildiği pozisyonlar arasında en son sıraya sağ beki yazarım. Sol bek hali, sağ bek halinin çok daha önünde.